* Fotoğraflar: Anadolu Ajansı, Kaynak: İstanbul Barosu.
Maraş merkezli 6 Şubat depremlerinde son açıklanan verilere göre 35 bin 418 kişi hayatını kaybetti.
Depremde ölenlerin nasıl ve ne şekilde gömüleceği, hâlâ enkaz altında olan ölüler için neler yapılabileceği ise tartışılan konulardan biri.
İstanbul Barosu bu bağlamda dün (14 Şubat) "Depremde Hayatını Kaybedenlerin Defin İşlemleri Hakkında" başlığıyla bir bilgi notu yayımlayarak "gömebilme hakkı"nı hatırlattı.
Saygı
Baro'nun yayımladığı bilgi notu şöyle:
"Kahramanmaraş merkezli 06.02.2023 günü meydana gelen ve 10 ilimizde yıkıma yol açan depremlerde binlerce kişi ailesini ve yakınlarını kaybetti. Bu felaketin ardından vefat eden kişilerin yakınlarını 'gömebilme hakkı' konusunda bilgilendirme gereksinimi doğmuştur.
Gömebilme hakkı, Anayasamızda açıkça düzenlenmemiş olmakla birlikte, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 8. maddesinde belirtilen özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı kapsamında ele alınmaktadır.
"Mevzuatımızda, 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun'un 4'üncü maddesi uyarınca, acil yardım teşkilatının ve faaliyetlerinin yönetmelikle düzenleneceği ve afetin meydana gelmesinin ardından yapılacak kurtarma, tedavi, barınma, ölülerin gömülmesi, yıkıntıların temizlenmesi ve felaketten etkilenenlerin bakımı gibi konulara dair görevlerin ve görevlilerin valilikler tarafından belirleneceği düzenlenmiştir.
"Beş gün içinde alınmayan cesetler"
"Cenazelerin gömülmesinde yürütülecek usul, Adli Tıp Kurumu Kanunu Uygulama Yönetmeliği kapsamında düzenlenmiştir. Bu kapsamda, ilgili Yönetmelik m.10 (c) 'Hakim veya Cumhuriyet savcısı veya hüviyet tespiti için gönderilen makam tarafından gömülmesinde sakınca olmadığını bildiren yazılı belge üzerine ailesine veya yakınlarına veya kimsesiz ise onbeş gün içinde (Değişik ibare: RG-7/1/2016-29586) belediyeye veya mülki idare amirliğine teslim edilir.
"Kimliği tespit edilmiş olmasına rağmen ailesi veya yakınları tarafından (Değişik ibare:RG20/4/2016-29690) beş gün içinde teslim alınmayan cesetler de belediyeye veya mülki idare amirliğine gömülmek üzere teslim edilir.' hükmü yer almaktadır. Dolayısıyla, ilgili yasal düzenleme uyarınca kimliği tespit edilemeyen kişiler için 15 gün, kimliği tespit edilen kişiler için 5 gün içerisinde defin süresi öngörülmüştür.
"Ancak deprem bölgesinde kurtarma çalışmalarının ve yakınlarını kaybeden kişilerin halihazırda tedavilerinin devam ettiği, ek olarak deprem bölgesi için OHAL ilan edildiği ve salgın hastalıkların baş gösterme tehlikesinin varlığı ile hayatını kaybetmiş olan kişi sayısındaki yükseklik dikkate alındığında yakınlarını kaybeden kişilerin defin işlemleri için cenazelerini yönetmelikte öngörülen süre içerisinde alabilmeleri fiilen mümkün olamamaktadır.
Kimlik tespitleri
"Bununla birlikte, devletin doğal afet nedeniyle yaşam hakkına yönelik risklerin önlenmesi amacıyla yükümlülükleri bulunduğundan, kişilerin ölümü ve toplu gömülmelerin olduğunun bir vakıa olarak ortaya çıkmış olması nedeniyle, ilgili idare tarafından kimlik tespiti ve yakınlarına bilgi verilmesi amacıyla asgari yükümlülüklerin yerine getirilmediği durumlarda cenazelerin açılması da gündeme gelebileceğinden yakınlarını kaybeden kişilerin yakınlarını gömebilme hakkının ihlali ile karşı karşıya kalınacaktır.
"Bu nedenle, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 8. maddesinde belirtilen özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının dikkate alınarak öncelikle vefat eden kişilerin kimlik tespitlerinin gerçekleştirilmesi ve yakınlarına haber verilmek üzere azami çabanın sarf edilmesi ve yakınlarına ulaşılanların defin işlemlerinin yakınlarının istek ve talepleri doğrultusunda gerçekleştirilmesi için yeterli sürenin verilerek gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini hatırlatır, kamuoyuna saygıyla duyururuz."
(TY)