Yüzde 10 büyüme, istihdamda ancak yüzde 3'lük bir artışa yol açtı ve çalışma ordusuna 401 bin yeni insanın katıldığı 2004'te bunlara ve eski işsizlerden ancak 16 binine iş sağladı.
Böyle olunca da işsiz sayısı 2,5 milyonun altına düşmedi. Bu, işsizlik oranının yüzde 10.5'tan yüzde 10.3'e düşmesi demek. Yani yüzde 10 gibi dünya rekoru bir büyüme bile işsizliği 1 puan bile azaltamamış. Bunda tabii ki, özellikle sanayisinin istihdam yaratmayan özelliği etkili. Sanayi emeğe yer vermek yerine, düşük döviz kuru ile makineyi emeğin yerine kullanıyor. Sanayi lokomotif büyümede ama, açtığı iş kapısı çok sınırlı. Düşük kur ile yenileme yatırımının, makine-yoğun yatırımın tam zamanı diye düşünüyor...
2004'te yüzde 10.1 büyümeye karşılık ancak 117 bin kişiye iş kapısı açmış sanayi. Buna da şükür diyesi geliyor insanın. Çünkü 2003'te yüzde 8.5 büyümeye rağmen istihdamı 54 bin kişi daralmıştı.
2004'te 417 bin kişiye iş kapısı açıldığını söylemiştik. DİE, bize tarım dışı istihdamın 409 bin arttığını ve kayıt dışı istihdam edilenlerin sayısının da 412 bin arttığını söylüyor. Yani, bir parça iş kapısı açılmışsa, o da tarım dışında kayıt dışı sektörde açılmış. Bu da çok önemli bir bulgu.
"İş yok kardeşim, ille de iş istiyorsan, sigorta filan isteme, gel çalış!.."
Sigortasız çalışınca, vergi filan da yok tabi ki... Bunu kovalayan da yok... Neredeyse göz yumuluyor. Kayıt dışı çalışma ile rekabet gücü buluyor sanayici... Artık, yeni istihdam trendi bu galiba...
İstanbul'da 467 bin işsiz
Yüksek büyümeye rağmen yeterli istihdamın yaratılmadığı, yaratılmış görünen istihdamın da ağırlıkla kaçak çalıştırma olarak gerçekleştiği 2004'te, işsizliğin, büyük metropollerde yoğunlaştığına tanık oluyoruz.
Yine DİE verilerinden anlıyoruz ki, 2.5 milyon işsizin yüzde 18.7'sini oluşturan 467 bin işsiz İstanbul'da. Bu, Türkiye genelinde yüzde 10.3 olarak belirlenen işsizliğin İstanbul'da yüzde 12.3 olduğunu ortaya koyuyor. İstanbul'un kapkaçlarla, cana ve mala kasıtlarla bir korku tüneline dönüşmesi boşuna değil elbette.
Çukurova, Ankara, İzmir
İşsizlerin en çok yoğunlaştığı ikinci bölge Çukurova. Güneydoğu'dan yoğun göç alan ve Adana, Mersin, Hatay, Maraş ve Osmaniye'den oluşan Çukurova'da, işsizlerin yüzde 11.8'i bulunuyor. Yani 295 bin işsiz...
Tarım dışı işsizlik Adana-Mersin'de yüzde 19'a, diğer Çukurova illerinde yüzde 23'e ulaşıyor. Bu, yüzde 14.7 olan Türkiye geneli tarım dışı işsizlik oranının çok üstünde bir sayı.
İşsizliğin üçüncü merkezi başkent Ankara. Ankara'da işsiz sayısı 213 bin ve toplam işsizlerin yüzde 8.5'u başkentte. Ankara'da tarım dışı işsizlik oranı yüzde 16'ya yaklaşıyor.
İzmir, işsizlerin çoğaldığı bir başka metropol. 190 bin işsiz var İzmir'de ve tarım dışı işsizlik yüzde 17. Türkiye işsizlerinin yüzde 7.6'sı İzmir'de.
Böyle olunca İstanbul, Çukurova, Ankara ve İzmir, toplam işsizlerin yarısına yakının (yüzde 47) toplandığı 4 merkez olarak ortaya çıkıyor.
Düşük işsizlik bölgeleri
Peki işsizliğin en az kaydedildiği bölgeler?
DİE, en az işsizlik görülen bölgeyi Ağrı, Kars,Ardahan Iğdır bölgesi olarak belirlemiş. Türkiye genelinde yüzde 10.3 olan işsizlik oranı bu yörede sadece yüzde 1.7!..
Erzurum, Erzincan, Bayburt'ta da yüzde 4.1. Tarımsal nüfus, kendini işsiz saymıyor anlaşılan...
Samsun, Yozgat, Çorum, Amasya bölgesinde de işsizlik oranı yüzde 5.6, Antalya, Burdur, Isparta'da ise yüzde 6.6 ile Türkiye ortalamasının bir hayli altında.
Diğer Doğu'da S.O.S.
Buna karşılık Doğu'nun diğer bir alt bölgesi Malatya, Elazığ, Bingöl ve Tunceli'de işsizlik yüzde 17; tarım dışı işsizlik, yani kent işsizliği ise, yüzde 27 gibi dudak uçuklatıcı bir boyutta. Kent işsizliği Van, Muş, Bitlis, Hakkari'de de yüzde 20'ye; Diyarbakır, Urfa'da yüzde 19'a yakın. Köy boşaltmalarının sonucu ya da huzur arayışı ile il merkezlerine gelen nüfusun iş ve aş sorunu büyük boyutlarda anlaşılan. (MS/TK)