Lübnan'da şiddetin tırmanmasını endişe ile karşıladığını açıklayan uluslararası basın özgürlüğü örgütü Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), İsrail'in iki gündür sürdürdüğü saldırılarda 7 gazeteci ve medya çalışanının yaralandığını bildirdi.
Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (FİJ) ise, El Manar'ın merkezinin bombalanmasını bir açıklamayla kınadı. FİJ Genel Sekreteri Aidan White, "medya çalışanlarının hayatını tehlikeye sokan her hareket, uluslararası yasaların ihlalidir" dedi.
"Araçlarının üzerinde El Manar logosu vardı"
İsrail'in 12 Temmuz'da düzenlediği hava saldırısında ilk önce New TV yayın kuruluşunun üç çalışanı yaralandı: Ülkenin güneyinde yaşanan çatışmaları izlemek için araçlarıyla yola koyulan muhabir Bassel El-Aridi, kameraman Abd Khayyat ve kameraman yardımcısı Ziad Sarwan, iletişim hatlarını kesmeye ve köprüleri yıkmaya çalışan İsrail askerlerinin açtığı ateşle yaralandılar.
Ertesi gün ise İsrail, bu kez Lübnan Hizbullah'ın yayın kuruluşu "El-Manar"ın başkent Beyrut'un güneyinde yer alan Haret Hreik banliyösündeki merkezini hedef seçti. Televizyon kuruluşunun üç çalışanı, hava saldırısında hafif şekilde yaralandı.
Bir açıklama yapan El Manar, füze saldırısında yayın cihazlarının zarar görmediğini, yayına da ara verilmediğini bildirdi. Açıklamada, "Bu vahim barbar saldırı tüm Lübnan medyasını hedef alıyor" denildi. El Manar'ın bir muhabiri de, bir önceki gün güneydeki Kasımiye Köprüsü bombalandığında yaralanmıştı.
RSF: Savaşanlarla gazetecileri karıştırmayın
El Manar yetkilileri, "Gazeteciler helikopterin gelişini duymadılar; ateş açıldıktan sonra nelerin yaşandığını da, gözlerini hastanede açtıkları için hatırlamıyorlar. Bulundukları araç üzerinde yayın kuruluşumuzun logosu bulunuyordu. Yaralı üç çalışanımız Beyrut'u 70 km güneyinde bulunan Natatiye Hastanesi'ne kaldırıldılar" diye bildirdiler.
Son olarak RSF, New TV çalışanların yaralanmasına yol açan saldırıların araştırılmasını isteyerek, "savaşanlarla karıştırılmaması gereken habercilerin" gözetilmesini talep etti.
FİJ: İsrail görüşlerini benimsemediğini vuruyor
Brüksel merkezli FİJ de, El Manar'a yönelik saldırının muhalif medyanın susturulması amacına hizmet ettiğini açıkladı.
"El Manar'ın bombalanması, İsrail'in görüşlerini benimsemediği medya kuruluşlarının sesini kesmek gibi bir politikası bulunduğunun açık göstergesidir."
Hava saldırısı NATO ile başladı
NATO'ya bağlı güçlerin 1999'da Belgrat'taki RTS yayın kuruluşunu bombalamalarından beri ve 16 kişinin bu nedenle ölmesinden beri medyanın hedef seçilmesinde artış yaşandığını bildiren White, o dönem NATO'nun RTS'nin "Slobodan Milosevic lehine propaganda" yaptığı için meşru bir hedef olduğunu bildirdiğini, örgütlerininse bu gerekçeye karşı çıktığını hatırlattı.
White, ardından da İsrail'in 2002 yılında Ramallah ve Gazze kentindeki Filistin radyosu ve televizyonunu, ABD'nin ilk olarak Afganistan'da daha sonra da 2003'te Bağdat'taki El Cezire bürolarını bombaladığını ve gazetecileri öldürdüğünü anımsattı.
White, "Ne zaman bir taraf, bir medyayı karşı tarafın propaganda aracı olarak görüyor ve de hedef alıyorsa, o vakit tüm yayın kuruluşları saldırıların hedefi oluyor" diye konuştu. (EÖ/AD)