Lübnanlı gazeteci Khatchig Mouradian "Bu savaş 'barışseverlerin' 'Şer Ekseni'ne karşı giriştikleri bir savaş değil. Batı medyası bu savaşı Hizbullah'a karşı girişilen bir savaş olarak sunuyor ama öldürülenler sadece siviller" diyor.
"Bu savaş 'olmayan bir düşmana' karşı girişilen bir savaş. Bu düşmanın askeri üsleri, karargahları olmadığı için İsrail köprüleri, sivil altyapıyı, limanları, yardım taşıyan araçları, otobanları hedef alıyor. Hizbullah ülkeyi Lübnan hükümetine danışmadan bir savaşa sürüklemeye karar verdi. Fakat her geçen gün savaş Hizbullah'a, Suriye'ye, İran'a karşı olmaktan çok Lübnan'ı yok etmeye yönelik hale geliyor."
Savaş başladığından bu yana Beyrut korkunç günler yaşıyor.
Evet, Lübnan hem denizden hem de havadan tamamen kuşatılmış durumda. Beyrut Havalimanı ilk olmak üzere tüm büyük limanlar bombalandı ve Beyrut'un 'muhafızı' şu anda savaş gemileri. Lübnan'ı Suriye'ye bağlayan karayolları sürekli bombalanıyor, yolların büyük bir kısmı kullanılmaz halde.
Bombalamalar çoğunlukla sivilleri ve sivillere ait altyapıyı hedef alıyor. Köprüler, fabrikalar, insani yardım taşıyan araçlar, ambulanslar İsrail ordusu tarafından hedef alınıyor. Bu rasgele bombalamanın sonucunda 300'den fazla sivil öldü. En az 500 bin kişi yerinden edildi ve ülke tam bir insanlık felaketiyle karşı karşıya bırakıldı.
Lübnan'daki farklı gruplar bu savaşa nasıl tepki veriyor?
Lübnanlılar bu savaşta yek vücut oldular. Hizbullah'ın Suriye'nin ve İran'ın çıkarları için hareket ettiğini düşünenler ve uzun süreden beri Hizbullah'ın silahsızlanması gerektiğini söyleyenler, bu savaşın zamanlaması ve Hizbullah'ın yaptığı operasyonunun gerekliliği konusunu sürekli sorgulayanlar bile, şu anda bunların konuşulması için doğru zaman olmadığını dile getiriyor.
Genel olarak herkes, bu savaşın sadece savaş tutuklusu olarak Hizbullah'ın elinde olan iki askerin kurtarılması için yapılmadığının, savaşın Lübnan'ı yok etmek amacıyla önceden planlandığının farkında.
İsrail'in Lübnan'dan çekildiği 2000 yılına kadar Hizbullah'ın oluşumuna ve gelişmesine destek olduğunu düşünüyor musun?
Hizbullah 1982'deki İsrail işgalinden sonra ortaya çıktı. İsrail tarafından düzenlenen operasyonlarla, hava saldırılarıyla, bombalamalar ve katletmelerle Hizbullah'ın güçlenmesine ve halkın desteğini kazanmasına neden oldu.
Hizbullah'ı destekleyenler, İsrail'in Lübnan'dan çıkmasını Hizbullah'ın başarısı olarak gördü. Hizbullah'ın İsrail'i yenerek, Arap ve Müslüman dünyasına onurunu geri verdiği fikri pek çok ülke tarafından dile getirildi.
Gazze ve Batı Şeria'da operasyonlar sertleşerek devam ediyor, sence bu savaş Filistinlilerle dayanışmayı mı sağlıyor?
Pek çok Filistinli Hizbullah'ın operasyonunun Gazze'de Filistinlilerle dayanışma için yapıldığını düşünüyor. Aynı zamanda tutsak olan İsrail askerlerine karşılık İsrail hapishanelerindeki 10 binden fazla tutuklunun serbest bırakılmasının sağlanabileceğini düşünüyor.
Filistinliler aynı zamanda bu savaşın kendi davalarında ne kadar kararlı olduklarının kanıtlayacağına inanıyor. Filistin Yönetimi yetkilileri benzer görüşler ifade ettiler. Bununla birlikte Gazze ve Batı Şeria'daki İsrail operasyonları durmadı.
Sence neden ABD ve diğer Batılı devletler bu savaşa dur demiyor?
Lübnan'la savaş uluslararası toplum, ABD ve pek çok Arap ülkesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak teşvik ediliyor. Bütün büyük devletler oybirliğiyle BM'nin 1559 numaralı kararının, yani Lübnan'daki silahlı milislerin silahsızlandırılmasını istese de, acil ateşkes konusundaki asıl muhalefet ABD'den geliyor.
ABD ve müttefikleri birkaç hafta içinde İsrail'in Hizbullah'a ölümcül darbeler vurabileceğini düşünüyor, bu yüzden de dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen ateşkes çağrısına engel oluyor.
Bu ölümcül darbe birkaç hafta içinde Hizbullah'ı yok eder mi, bu en iyi ihtimalle büyük bir soru işaretidir. (TS)