Lübnan’da 17-18 Eylül’de yaşanan ve en az 37 kişinin ölümüne sebep olan çağrı cihazı ve telsiz patlamaları ülkede büyük korku oluşturdu.
Lübnan ordusuna bağlı ilgili birimler ülke genelinde bazı şüpheli cihazları kontrollü bir şekilde patlatmaya devam ederken, havaalanında bazı iletişim cihazlarının kullanılması yasaklandı.
Başkent Beyrut’ta Anadolu Ajansı’na konuşan Lübnanlılar, cep telefonu kullanırken bile endişe duyduklarını ve neredeyse tüm bataryalı cihazlardan korkar hale geldiklerini söyledi.
HİZBULLAH'IN TEKNİK SORUŞTURMASI
"Çağrı cihazları ve telsizlere patlayıcı yerleştirildiği tespit edildi"
“Çocuklar telefonu almak istese de vermiyoruz”
Beyrut’un en işlek caddelerinden Hamra’da AA muhabirine konuşan Muhammed Abbas, yetişkinler gibi çocukların da psikolojilerinin olumsuz etkilendiğini söyledi.
Kendisinin küçük çocuklarının olmadığını ancak yeğenlerine telefonların yaklaştırılmasına izin vermediğini aktaran Abbas, Lübnan’da iletişim cihazlarının patlatıldığı saldırıların çocuklar üzerindeki etkisini şu sözlerle anlattı:
“Çocuklar telefonu almak istese de vermiyoruz. Zaten çocuğun kendisi telefondan korkar oldu. Çocuğun kendisi artık ‘Baba telefon patlar mı, telefonda bir şey olur mu?’ diye soruyor. Yani henüz birkaç yaşındaki küçücük çocukta bile korku var artık.”
Abbas, “Ne olur telefonları çocuklardan uzak tutun. Hiçbir şeyin farkında olmayan masum çocukların ellerine aldıkları telefonlar patlayabilir” uyarısında bulundu.
Ülkede binlerce cihazın aynı anda patlatılmasının istisnai bir durum olduğunu ve insanlarda ciddi bir korkuya yol açtığını dile getiren Abbas, yatarken telefonunu kendisinden uzak bir noktaya bıraktığını aktardı.
“İnsanların çoğu korkuyor”
İnsanların ömürleri boyunca cep telefonlarını kullandıklarını hatırlatan Abbas, patlatılan cihazların hepsine öncesinde “İsrail tarafından patlayıcı yerleştirildiğini” düşündüğünü ve Tel Aviv yönetiminin aslında bununla ne kadar “acımasız” olduğunu bir kez daha herkese gösterdiğini söyledi.
“İçerisine patlayıcı yerleştirilen cihazlara bir mesaj geldiğine ve mesajı okumak üzere cihazı yüzüne tuttuğun sırada patlatıldığına” dikkati çeken Abbas, şunları kaydetti:
“Yaşanan olaylar insanları psikolojik olarak kötü etkiledi. Gelen bir arama üzerine telefonu açmaya çalıştığında patlar mı diye aklına sorular gelir oldu.”
Bazı insanların da aslında bu patlamalarla belirli insanların hedef alındığını savunarak korkulacak bir şey olmadığını söylediğine işaret eden Abbas, “Ama insanların çoğu korkuyor, örneğin daha önce telefonu yanı başında tutanlar, şu anda telefonu uzakta bırakıyor. Bir patlama beklemiyor olsa dahi artık psikolojik olarak kendini öyle daha rahat hissediyor, çünkü telefon şarj olduğunda dahi patlayabiliyor” diye konuştu.
“Telefonu yüzünden uzak tut”
Beyrut’ta taksicilik yapan Muhammed Dokmak, 17-18 Eylül’de binlerce iletişim cihazının patlatıldığı saldırılardan sonra Lübnan’da insanların elektronik cihazlardan korkmaya başladığını belirtti.
“İnsanlar tabii ki korkmaya başladı, özellikle de elektronik cihazlardan pek anlamayan insanlar çok korkar oldu” diyen Dokmak, ancak bir taraftan da birkaç gün önce yaşanan patlamaların belirli kişi ve cihazlara yönelik olduğu için endişe duyulmaması gerektiğini düşünenler olduğunu ifade etti.
Bataryalı cihazlara karşı endişe duyulmaması gerektiğini savunan insanların da söz konusu saldırıların Hizbullah’ın ithal ettiği belirli bazı cihazlarla sınırlı olduğunu vurguladığına işaret eden Dokmak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ancak korkuya gelince, korkan çok sayıda insan var. Öyle ki dün yol kenarında telefonla konuşuyordum, yoldan geçen biri bana seslenerek ‘Telefonu yüzünden uzak tut’ dedi. İşte bu şekilde çok ciddi korkusu olan insanlar var artık.”
Yabancılar ülkeyi terk etti
İletişim cihazlarının patlatıldığı saldırıdan sonra Lübnan’daki yabancıların ülkelerine döndüğünü dile getiren taksici Dokmak, “Havaalanı, adım atacak yer kalmayacak şekilde doldu. Ülkede yabancı kalmadı” dedi.
Almanya’da yaşayan bir akrabasının Lübnan’ı ziyarete geldiğini ancak cihazların patlatıldığı saldırı üzerine anında geri döndüğünü vurgulayan Dokmak, gurbetçi akrabasının korkudan Lübnan’da ancak 10 saat kaldıktan sonra geri gittiğini söyledi.
Lübnan’ın güneyinde İsrail ile Hizbullah arasında kapsamlı bir savaşın çıkacağını düşünmediğini dile getiren Dokmak, birkaç gün önce iletişim cihazlarına yapılan saldırının aslında İsrail’in teknolojik olarak daha üstün olduğunu gösterdiğini ve tarafların ağır yıkıma yol açacak konvansiyonel silahlarla savaşa girmeyeceğini savundu.
“Bataryaların patlatılabileceği korkusu oluştu”
Beyrut sakinlerinden ev hanımı Rola Nadiye, 17-18 Eylül tarihlerindeki iletişim cihazlarına yönelik saldırılar sırasında Lübnan’da herkeste bataryaların siber saldırılarla patlatılabileceği yönünde bir korku yayıldığını belirtti.
Ancak daha sonra belirli çağrı cihazları ve telsizlere yerleştirilen patlayıcıların infilak ettirildiğini öğrendiklerinde korkularının geçtiğini söyleyen Nadiye, “Dolayısıyla insanlar, şu anda saldırının belirli cihazlarla ilgili olduğunu düşünerek rahatlamış durumdalar” dedi.
İsrail’in Lübnan’a karşı kapsamlı bir savaş başlatmasını beklemediklerini dile getiren Nadiye, İsrail ordusunun Gazze’deki saldırılarla yıprandığını, Tel Aviv yönetiminin de iç krizlerle meşgul olduğu için Lübnan’a karşı cepheyi genişletmeyeceğini beklediklerini kaydetti.
Nadiye, ayrıca hem İsrail’in hem de Hizbullah’ın iki tarafta altyapıyı yıkacak bir savaşa girme riskini almayacağını söyledi.
“Şu anda savaş var”
Lübnanlı Rebbab Ayaş da birkaç gün önce patlatılan iletişim cihazlarına karşı ciddi bir korku oluştuğunu ifade etti.
Ülkede ilk defa böyle bir şeyle karşılaştıklarının altını çizen Ayaş, ülke için zor bir dönem olduğunu ve insanlarda korkuya yol açtığını kaydetti.
İletişim cihazlarının patlatıldığı saldırılardan sonra ülkeden ayrılan insanların olduğunu aktaran Ayyaş, “Şu anda savaş var” dedi.
Beyrut’ta taksicilik yapan İbrahim Divan ise “Lübnan halkının mücadeleci bir halk olduğunu ve bu uğurda ölse dahi korkmadığını” ancak gurbetçi ve yabancıların ise elektronik cihazlarından korkmaya başladığını söyledi.
Lübnan’da çağrı cihazları ve telsizlerin patlatılması
Lübnan’da 17 Eylül’de Hizbullah mensuplarının kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar meydana geldi. Patlamalarda ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetti, 2 bin 323 kişi yaralandı.
Ülkede 18 Eylül’de de çok sayıda telsizin patlatılması sonucu en az 25 kişi öldü, 608’den fazla kişi yaralandı.
Lübnanlı yetkililer ve Hizbullah olaydan İsrail’i sorumlu tutarken, İsrail’den konuyla ilgili henüz bir açıklama gelmedi.
(VC)