İlkkaracan'ın, Amargi Kadın Dayanışma Kooperatifi'nin "Feminist Söyleşiler 2" de Pazar (26 Mart) günü verdiği "Cinsellik Üzerine Yürütülen Global Savaşlar" söyleşisinde, George W. Bush'un 2001 yılında başkan olmasıyla kadının insan hakları alanında kazanılmış haklarının geri alınması adına çalışmaların başladığını belirtti.
Bush ve politikaları
Başkan seçilişinin üçüncü gününde Bush'un kürtajın yasaklanması için ilk olarak bir yazı yayınladığını söyleyen İlkkaracan, bu yazıyla, Amerika'nın desteklediği ve kaynak yarattığı Sivil Toplum Kuruluşları (STK) arasında, kürtajı savunan, destekleyen, bir şekilde kürtajla ilgili çalışmalar yapan tüm kurum ve kuruluşların fonunun kestiğini söyledi.
ABD'nin önde gelen kürtaj hakkı savunucusu STK'ların bu nedenle önemli bir kaynağını kaybettiğini ve çalışmalarını zorlukla yürüttüğüne söyleyen İlkkaracan, Bush'un bu atağının STK'lar ve feminist kadın örgütlerince "Globalizmin ağzına tıkaç tıkama" olarak değerlendirildiğine dikkat çekti.
Kahire Nüfus Konferansı ve Doğurganlık hakkı
1994'de Mısır'ın başkenti Kahire'de düzenlenen "Dünya Nüfus Kongresi"nde kadının insan hakları bağlamında bazı kazanımlar elde edildiğini belirten İlkkaracan "Bu kazanımların en önemlisi Cinsel Sağlık ve Doğurganlık Sağlığı Hakkının kabul edilmesi oldu" dedi.
Kahire Nüfus Konferansındaki bu kazanımların Birleşmiş Milletler (BM) Pekin+5 Konferansı'nın sonuç bildirgesinde de yer alması için mücadele verildiğini söyleyen Pınar İlkkaracan, bu konferansın olumlu sonucunun 96. paragrafta yer alan "Kadının cinsel haklarına" ilişkin olduğunu belirtti.
İslamcı sağ ve Katolik sağ elele
5-9 Haziran 2000 tarihinde New York'ta yapılan BM Pekin+ 5 Özel Oturumunun değerlendirmesini yapan Pınar İlkkaracan; pazarlık sürecinin çok yavaş ve zorlu geçtiğine dikkat çekti:
"Kadınlar açısından ilerici sayılabilecek çoğu madde, özellikle Vatikan (Holy See) ve bazı İslam ülkelerinin dayanışma içinde yürüttükleri taktikler nedeniyle bazen saatlerce tartışıldı, tartışmalar her zaman da olumlu sonuçlar verecek şekilde sonuçlanmadı. Bu hizipleşme, özellikle "kürtaj hakkı" ve "cinsel tercih" tartışılırken iyice belirginleşti."
İlkkaracan, cinsellik üzerine yürütülen global savaşların ilk olarak bu konferansta dikkatini çektiğini belirterek, "Vatikan 500 kadar rahibeyle oradaydı. Keza çarşaflı-türbanlı İslamcı kadınlarda. İslamcı sağ ile Katolik sağ kadının insan hakkı konusunda ortaklık kurmuşlardı.
"Kürtaj ve cinsel yönelimler söz konusu olduğunda; "Kadınların bedeni ve cinselliği kendilerine aittir. Kadınlar bedenleriyle ilgili tasarrufa sahiptir" paragrafının tartışılmasında; katılan bürokrat, bakan ve temsilcilerinin bu kadar, onların da yoğun karşı çıkışı dikkat çekiciydi" diye konuştu.
2003 ve 2004'deki cinsel yönelik savaşı
Pınar İlkkaracan, global savaşların yürütüldüğü alanlardaki ana başlıklarını; "Cinsel haklar; Doğurganlık hakları; Cinsel sağlık; Seks işçileri hakları; Gençlerin cinsellik hakkı; Cinsellik eğitimi" olarak aktardı.
İlkkaracan 2003 ve 2004 yılında BM Pekin+5 toplantılarının 59. ve 60. oturumlarında "cinsel yönelim hakkı" için savaş verildiğini ancak kabul edilmediğini söylüyor.
Cenevre'de yapılan BM toplantısında, Brezilya'nın "Cinsel Yönelim Hakkı" önerisine Müslüman ülkelerin şiddetle karşı çıktıklarını söyleyen İlkkaracan, Pakistan'ın ilk kez cinsel yönelim konusunda İslam dünyasında öne çıktığını söyledi.
İKÖ'da cinsel yönelim tartışmalarında devrede
İlkkaracan, tartışmalara İslam Konferansı Örgütü'nün (İKÖ) de katıldığını söyledi ve "Bu yalnız siyaseten bir hata değil; bir milyonu aşkın Müslüman'a hakarettir' açıklamasını yaptığını ekledi. 2004'teki BM toplantısında bu öneri gündeme getirilemedi bile" diye konuştu.
İlkkaracan, 2005 yılının Nisan ayındaki BM Kadının Statüsü Komitesi'nin toplantısına Selma Acuner ve Gaye Erbatur'un da olduğu bir heyetle katıldığını belirterek; bu toplantıda Bush'un kürtaj ve seks işçiliğiyle ilgili atağının beş bin kadın örgütünün karşı çıkışıyla geri püskürtüldüğünü söyledi:
"O kadar büyük gürültü koptu ki, üçüncü gün ABD önerisini geri çekmek zorunda kaldı. ABD'nin önerisine Türkiye'nin de aralarında olduğu altı ülkenin destek verdiğini orada öğrendik.Türkiye'de kürtaj ve seks işçiliği yasal olmasına karşın bu desteğin nasıl verildiğini de."
Türkiye ABD önerisine destek verdi
İlkkaracan, Türkiye'nin kürtajın ve seks işçiliğinin yasaklanması için ABD'ye verdiği desteğin arka planında Cumhurbaşkanı A. Necdet Sezer'in Suriye gezisi olduğunu söylüyor:
"Sonuçta kadın örgütlerinin karşı çıkmasıyla ABD önerisini geri çekti. Cinselliğin politikaya nasıl alet edilebildiğinin güzel bir örneği bu toplantı oldu."
Pınar İlkkaracan, cinsel haklar bağlamında ABD politikalarının tehlike sinyalleri verdiğiini ve ABD'nin hala ısrarla seks işçiliğini ve kürtajı yasaklamaya çalıştığını; seks işçiliğini de fahişelik olarak kayda geçirdiğini söylüyor. (AD/EÖ)