İslam dininin korunması için yasal düzenlemeler yapılması talebinde bulundu. MGK'nın talebi ilettiği Başbakanlık konuyu Adalet Bakanlığı'na havale etti. Adalet Bakanlığı "İmam sayısı yeterli, ek önleme gerek yok" dedi.
Din İşleri Yüksek Kurulu üyelerinin imzalarıyla MGK'ya gönderilen yazıda son yıllarda Hıristiyan azınlık oluşturulması amacıyla misyonerlik faaliyetlerinin artırıldığı dile getirildi. Bu faaliyetlerin milli birliği bozduğu savunulan yazıda İslam dininin korunması, kollanması ve misyonerlik faaliyetlerinin engellenmesi için yasal düzenleme yapılmasının zorunlu olduğu vurgulandı ve destek istendi.
MGK yazıyı Başbakanlığa gönderdi. Başbakanlık, konunun araştırılması için hem kendi hem de Adalet Bakanlığı bünyesinde araştırma yaptırttı.
Aralarında DİB'in de bulunduğu kurumlardan gelen bilgiler Türkiye'de resmi olarak yaklaşık 76 bin caminin, 10 bin gayriresmi cami ve yaklaşık 10 bin de sayılamayan cami olduğunu ortaya koydu. Ayrıca gelen bilgilerde Türkiye'de 78 bin din görevlisinin görev yaptığı yer aldı.
Adalet Bakanlığı, Başbakanlığa, "Türkiye'de bu kadar cami ve din görevlisi ile İslam dinini koruma ve kollama görevi yapılamıyor, Hıristiyan azınlık oluşturulması endişesi yaşanıyorsa yasal olarak yapacak bir şey yok" görüşünü iletti. Başbakanlık'da yazıyı DİB'e gönderdi.
1494 cami hizmet dışı
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bir süre önce yaptığı araştırmada Türkiye'de okuldan çok camiye yatırım yapıldığı sayılarla ortaya konmuştu. Araştırmaya göre 76 bin 494 camiden bin 424'ü belli mevsimlerde, 2 bin 919'u ramazan ayında açılarak kullanılıyordu.
Bin 494 cami ise hizmet dışı durumda bulunuyordu. Cemaati bulunmayan ya da standart altında kalan camilerin sayısı ise bin 773'tü. 4 bin 830 cami için kadro veya geçici görevlendirmeye bile gerek duyulmamıştı. (AS/NM)
* Ayfer Selamoğlunun haberi 15.06.2003te Radikal gazetesinde yayımlandı.