Örgüt, davanın "Adli Tıp Kurumu Yönetim Kurulu'nun, sunulan psikiyatrik raporların kesin kanıt oluşturmadığına dair yaptığı değerlendirmeye dayanarak, 'yetersiz kanıt' nedeniyle düşmesinin" şu nedenlerle kabul edilemez olduğunu açıkladı:
* Heyetteki doktorlardan en az bir tanesi, daha önce işkenceyi gizlediği için disiplin cezası almıştı.
* Heyetin birçok üyesi bu tür olaylar konusunda uzman değil.
* Kurumdan bir uzman komitesi, daha önce bu kanıtın geçerli olduğunu belirtmişti.
UAÖ Türkiye araştırmacısı James Logan, bu davanın zaten dört yıl sürdüğünü ve en az 30 kere ertelendiğinin altını çizerek, "Bu aşamada tamamen düzmece bir teknik detay nedeniyle davanın düşmesi çok kötü. Adalet yerine getirilmedi" dedi.
Örgüt, çağrısında, devletin güvenlik güçlerinin uyguladığı şiddeti onaylamaması gerektiğini belirtti:
"Türk adalet sistemi bir kez daha insan hakları ihlalleri kurbanlarını hüsrana uğrattı. Yargıtay bu kararı onayladığı takdirde, polis ve güvenlik güçlerinin uyguladığı şiddet ve vahşiliğin devlet tarafından onaylandığı yönünde çok açık bir mesaj vermiş olacaktır."
22 Nisan Cuma günü görülen duruşmada, mahkeme, İskenderun Terörle Mücadele Şubesi'nde görevli sanık polisler Gürkan İlhan (komiser), Murat Çıkar, Aysun Yüksel ve Halil Özkan için beraat kararı vermişti. (TK/EÜ)
* Bu konuyla ilgili bianet haberlerinin listesine ulaşmak için tıklayın.