Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Altunbaş'ı gözaltında işkenceyle öldürdükleri iddia edilen İbrahim Dedeoğlu, Süleyman Sinkil, Sadi Çaylı ve Hasan Cavit Orhan'ı TCK'nın "işkence" ve "kastı aşan adam öldürme" suçlarından 4'er yıl, 5'er ay ve 10'ar gün hapis cezasına mahkum etti.
Sanık polisler Mehmet Kırkıcı, Tansel Kayhan, Muammer Eti ve Talip Taştan ise, beraat etti. Davada, temyiz yolu da açık tutuldu.
"İşkence değil açlık ve stres öldürdü"
Duruşmaya, sanık polislerden sadece Hasan Cavit Orhan katıldı.
İbrahim Dedeoğlu'nun avukatları, Altunbaş'ın ölümüne sadece cebir ve şiddetin neden olmadığını, Altunbaş'ın yakalandığı sırada direnç gösterdiğini ve polislerin bu nedenle zor kullandığını öne sürdü.
Altunbaş'ın ölümünde, içinde bulunduğu stres ve açlık koşullarının etkili olduğunu iddia eden avukatlar, bu nedenle uygulanacak ceza miktarında indirime gidilerek cezanın paraya dönüştürülmesini istediler.
Sanık avukatı: İşkence bir insanlık suçudur
Sanıklardan Hasan Cavit Orhan'ın avukatı Mehmet Emin Bağcı ise, savunmasına "İşkence bir insanlık suçudur" sözleriyle başladı.
Bağcı'nın sözleri müdahil avukatların gülüşmesine neden oldu. Bağcı "Müdahil avukatları ciddiyete davet ediyorum" deyince Mahkeme Başkanı Ziya Ünal, müdahil avukatları uyardı.
Bağcı, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanı Colin Powell'ın mahkeme nedeniyle Türkiye'ye yazdığı mektubu sert bir dille eleştirdi, dış güçlerin yargı üzerinde baskı kurmaya çalıştığını söyledi.
Müvekkilinin operasyonlara katılmakla görevli olduğunu söyleyen Bağcı, Altunbaş'ın gözaltına alındığı saatlerde, Orhan'ın 100. Yıl'da kurulan bir karakolda görevli olduğunu öne sürdü.
Yabancı gözlemcilere karşı "susma hakkı"
Sanıklardan Sadi Çaylı'nın avukatı Mehmet Ener de, mahkeme salonunda yabancı gözlemcilerin bulunduğunu belirtti, bu nedenle "susma hakkını kullandığını" söyledi.
Mahkemenin adil bir karar vereceğine inandığını söyleyen Ener, davanın "Manisa Davası"na dönüştürülmeye çalışıldığını öne sürdü.
Orhan'a ikamet adresi sorgusu
Mahkeme, sanıklardan Hasan Cavit Orhan'ın savunmasını aldı. Mahkeme Başkanı Ünal, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün mahkeme tebligatlarını ulaştıramaması gerekçesiyle davanın uzamasına neden olan Orhan'a ilk olarak ikamet adresini sordu. Orhan, sorgu ekibinde değil operasyon ekibinde yer aldığını belirterek, suçlamaları reddetti. (BB)