Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu 12 Eylül döneminin Emniyet Genel Müdürü Refet Küçüktiryaki ile Mamak Cezaevi'nin eski müdürü emekli albay Raci Tetik'i dinledi. Görüşmeye MHP'den Atilla Kaya ve BDP'den Sırrı Süreyya Önder katıldı.
Komisyon, Küçüktiryaki'yi Dolmabahçe Sarayı'ndaki yönetim binasında dinlerken, Önder'in de işkencecisi olan Tetik ile görüşme GATA'ya bağlı huzurevinde gerçekleşti.
Önder: Hakikat ve adalet komisyonuna dönüşmeli
1981-1985 arasında Tetik'in müdürü olduğu Mamak Cezaevi'nde kalan Önder, bianet'e yaptığı açıklamada Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu'nun faydalı olabilmesi için adalet ve hakikat komisyonu gibi işlemesi gerektiğine dikkat çekti.
"Bu komisyon bir hakikat komisyonu sürecine evirilmezse çok faydalı olacağını düşünmüyorum. Şu an 28 Şubat Komisyonu etkili çalışıyor ama 12 Eylül Komisyonu'nun aynı etkiyle çalıştığı söylenemez.
"Tabiki bir araştırma dinlemeyi de içeren bir süreçtir. Ancak bu daha sonra soruşturma komisyonuna dönüşmeli ve giderek bir adalet ve hakikat komisyonu işlevi görmeli."
Kendisine yapılan işkencenin öne çıkartılmasının değil binlerce kişiye yapılan işkencenin görünür kılınması gerektiğini söyleyen Önder, "Ben işkence hikayelerinin kişisel anlatılmasından yana değilim. Medya olayın bu tarafına yoğunlaşıyor ama bu çirkin bir şey. Orada binlerce insana yapılan şeyi gündeme getirmek lazım. Kişisel hikayelere yoğunlaşınca, diğerleri gözden kaçıyor" dedi.
Tetik: Milletvekili değil, halktan biri gibi giyinmişsin!
Önder, Tetik'in görüşmeye "Beni 'O kılıksız olana dikkat et, o hem Mamak'ta yatmış hem de Apo'nun vekilidir. Seni sıkıştırıp kızdıracaktır. Kısa cevaplar ver, lafı uzatma', diye uyarmışlardı" diyerek başladığını, ardından da "Zaten adam olsan diğer insanlar gibi giyinirdin. Bak kravatın bile yok. Halktan biri gibi giyinmişsin. Üstelik bıyıklarından da belli" dediğini anlattı.
Tetik'e hakaretlerinden dolayı dava açacağını söyleyen Önder, işkencede öldürülen İlhan Erdost ile Mustafa Yalçın'ı sorduğunu ancak cevap alamadığını söyledi.
Tetik'in komisyona anlattıklarından satırbaşları şöyle:
* Yeni gelen teğmenlere içki içirip sarhoş ederek türkü söylettiğini ve söylediği türkülere göre sağcı mı solcu mu olduğunu anlayarak tedbir aldığını ve devletçilikten başka hiçbir eğilime izin vermediğini anlattı.
* Tedavi için kendisine 'östrojen' verildiğini söyleyip komisyon başkanı Nimet Baş'ı işaret ederek "Sizin gibiyim" dedi.
* Önder'in "Ata'nın Türk ordusuna değişmeyen mesajını hatırlıyor musunuz?" sorusuna Tetik "Hatırlamıyorum" diyerek cevaplayınca, Önder bu mesajı dayak zoruyla her gün okuttuklarını söyledi. Tetik, "Bravo, iyi aklınızda kalmış" dedi.
* Tetik, ailesini Erzincan depreminde kaybettiğini ve devletin kendisini önce Darüşşafaka'ya, sonra da askeri okula aldığını, bu yüzden sağcı-solcu demeden devlete karşı gelen herkesi disipline sokmak istediğini söyledi.
Küçüktiryaki: İşkence ve 'intiharları' hatırlamıyorum
İşkence yaptığını reddeden Küçüktiryaki, ''Ne bir kişiye tokat attım ne de bir kişiye 'tokat atın' dedim'' dedi.
Önder'in 12 Eylül döneminde Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde sanıkların intihar etmesi ve işkence olaylarıyla ilgili sorusuna ise ''Böyle bir şey varsa ya benden öncedir ya benden sonradır. Yetki ve salahiyet tamamen sıkıyönetim komutanlarındaydı. Bize bir şey intikal etmezdi. O kadar karışık bir devre ki bize hiç böyle şeyler ulaşmadı'' diye cevap verdi. 12 Eylül'de Emniyet'te işkence yapmakla görevli bir birim olmadığını söylerken, bir çok soruya "hatırlamıyorum" diye cevapladı.
Küçüktiryaki, görüşmenin ardından Dolmabahçe Sarayı'ndan ayrılırken basın mensuplarını sorularını yanıtsız bıraktı. (ÇT)