Yalçındağ, insan hakları ihlallerinin 2005 yılında da sürdüğünü belirtti; "Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde son beş yılda kötü muamele ve işkencede azalma, çatışma ve mayın ile serbest patlayıcıların sebep olduğu ihlallerde artış gözlendiğini" söyledi.
Yalçındağ: Yasakçı zihniyet hâlâ egemenliğini sürdürüyor
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinin son 5 yıllık hak ihlalleri raporunu açıklayan Yalçındağ, 2005 yılı içindeki "şiddet içermeyen toplantı ve gösteri yürüyüşlerine yapılan saldırıların yapılan yasal değişikliklere rağmen uygulamada eski yasakçı zihniyetin hakim olduğunu gözler önüne serdiğini" söyledi.
Yalçındağ, bu toplantı ve gösterilere yapılan müdahalelerde 179 yaralanma ve yedi ölüm vakasının yaşandığını ifade ederek şunları söyledi:
"Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmeyişi, farklılıkların reddi ve inkarı temelli bakış açısındaki ısrar, çatışmalı ortamın yeniden geri dönmesine, 373 yurttaşımızın yaşamını yitirmesine ve 238'inin de yaralanmasına yol açmıştır."
Kamu vicdanı derinden yaralandı
Yalçındağ, "Şemdinli'de bir kişinin ölümüne, beş kişinin yaralanmasına yol açan uzman çavuş Tanju Çavuş'un tahliye edilmesi, Türkiye kamuoyunun vicdanını derinden yaralamıştır" dedi.
Yalçındağ, İHD Diyarbakır Şubesi'nde yaptığı açıklamada şöyle konuştu:
"Türkiye, Şemdinli, Yüksekova çeteleşmesi karşısında atılacak adımlara bağlı olarak bir yol ayrımındadır. Başta Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) olmak üzere yetkili makamlara son derece ciddi ve tarihi görevler düştüğünü bu vesileyle bir kez daha hatırlatmak isteriz."
"Yargısız infazlar ve faili meçhul saldırılar" sonucunda yaşamını yitiren insan sayısının, bir önceki yıla göre azalma gösterdiğini belirten Yalçındağ, "Bölgedeki mayın ve serbest patlayıcıları temizlenmediği için, mayınlar başta çocuklar olmak üzere can almaya devam etmiştir. 48 ölüm ve 56 yaralanma vakasıyla son beş yıl içinde mayın ve serbest patlayıcılara bağlı ölüm sayısı 2005 yılı içinde en yüksek rakama ulaşmıştır" diye konuştu.
Şiddetten çocuklarda nasibini aldı
Gözaltı ve işkence vakalarında sayısal bir azalma olduğunu belirten Yalçındağ, erkek egemen sistemin yansıması olarak kadına yönelik her türlü şiddet, evde, işyerinde, sokakta hızından bir şey kaybetmeden sürdüğünü söyledi.
İHD'nin 2005 yılı verilerine göre, aile içi şiddet yüzünden 2005'te dört kişi öldü, bir kişi yaralandı. Kadına yönelik şiddette iki kadın öldü, bir kadın yaralandı.
Namus cinayetleri adı altında üç kadın öldürülürken, çocuklara yönelik 101 şiddet olayı İHD'ye intikal etti. Çocuklara yönelik 19 tecavüz olayının yaşandığı bölgelerde bu olaya maruz kalan bir çocuk öldü, bir çocuk yaralandı. Bölgedeki 13 ilde 2005'te 79 intihar olayı gerçekleşirken, 35 intihara teşebbüs olayı yaşandı.(AD)