Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, İslam Devleti (İD/IŞİD) üyelerine yönelik yapıldığı açıklanan operasyon sonucunda gözaltına alınmış 27 kişi hakkında iddianame hazırladı.
Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosu Savcısı Derda Gökmen'in hazırladığı iddianame, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. Mahkeme iddianameyi 15 gün içerisinde değerlendirecek. Gökmen iddianamede örgütten “DAEŞ” diye bahsetti.
TIKLAYIN - IŞİD'İN DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINI
Şüphelilerden 10’u, Ankara ve civar illerden Suriye'ye gitmeye karar veren birçok şüpheliye araç temini, güzergah planlaması ve irtibat sağlamakla suçlanıyor. Şüphelilerden bazıları halen Suriye’de olduğu için ifade veremedi.
Ailelerin şikayetiyle başladı
Soruşturma, “yakınlarının IŞİD’e katılmak üzere kayboldukları ve Suriye'ye gittikleri” ihbarları üzerine başlatılmıştı.
İddianamede “terör örgütü üyeliği” ile suçlanan sanıklar hakkında 5'er yıldan 10'ar yıla, “terör örgütü yöneticiliği” ile suçlanan sanıklar hakkında ise 15'er yıldan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası isteniyor.
Şu şüphelilere örgüt üyeliği suçlaması yöneltildi: Şafak Geçim, Yusuf Cevizci, Uğur Gümüsel, Kamil Nuhoğlu, Kadir Akman, Ali İnanlı, Aykut Bilen, Selami Sertaç, İbrahim Davun, Selim Pehlivan, Rıtvan Genç, Mahmut Karaaslan, Bülent Sevdin, Nurgül Sevdin, Esra Pehlivan, Yasemin Cevizci, Uğur Çelik, Uğur Mazlum, Selahaddin Başaran, Erhan Kılıç, Mustafa Mol, Sedat Yener, Oğuzhan Emre Aktaş, Fatih Fidanboy ve Şinasi Karaoğlu.
Şüphelilerden Mustafa Demir ve İlhami Balı'ya ise örgüt yöneticiliği suçlaması yöneltildi.
Telefonları dinlendi
İddianamede “IŞİD’in Ankara’da bazı faaliyetlerde bulunduğu” ifade edilirken, “örgütle irtibatlı oldukları ve kayıp olarak ihbar edilenlerin de örgütle bağlantılarını sağladığı düşünülen bazı kişilerin telefonlarının dinlendiği” belirtildi.
“Soruşturma sırasında DAEŞ (IŞİD) isimli örgüte katılmak isteyenlerin, yurt içerisinde bazen kendi aralarında, bazen bir dernek, kitabevi veya vakıf bünyesinde ders adı altında ideolojik eğitim aldıkları, bu şahısların Suriye ve Irak'ın bir kısmında kurulduğu iddia edilen hilafet devletine hicret etmeleri gerektiği yönünde bir inancı kabul ettikten sonra, bu ülkeye geçmeyi amaçladıklarının tespit edildiği…”
Geçişler Antep ve Kilis’ten
İddianamede Antep ve Kilis’in “geçiş güzergahı” olduğu ileri sürüldü:
“Kilit konumda olan bazı şüphelilerin (sınırı geçişe) aracılık yaptığı, güzergah belirleme, araç temini, karşı taraf ile irtibat sağlama gibi faktörlerin çoğunlukla bu şahıslar tarafından planlanıp sağlandığı, ilimiz (Ankara) bazında yapılan değerlendirmede geçiş güzergahı olarak sıklıkla Gaziantep ve Kilis üzerinden Elbeyli'nin geçiş noktası olarak kullanıldığı, burada illegal yollardan Suriye'ye geçişi sağlanan şahısların, genelde Suriye ülkesi El Bab ilçesine bağlı Able köyüne gittikleri…”
Dini ve ideolojik bilgi kontrolü
İddianamede ayrıca Suriye tarafına geçenlerin “öncelikle dini ve ideolojik bilgilerinin kontrolünün yapıldığı” ifade edildi.
“Burada bir kısmının askeri eğitim anlamına gelen 'muhasker' eğitimine tabi tutulmak için başka yerlere gönderildiği, bir kısmının da 'medeni' olarak tanımlanan cephe gerisinde faaliyette bulunan halk sınıfını oluşturmak üzere ilk etapta Able civarında yerleşimlerinin sağlandığı, sonrasında örgüt tarafından Suriye ve Irak'ta ele geçirilen bölgelerin çeşitli yerlerine gönderilmelerinin sağlandığı anlaşılmıştır.”
Şüpheli ifadesi: “IŞİD terör örgütüdür”
Şüphelilerden Aykut Bilen'in, “örgütün yayın organlarından olduğu değerlendirilen Takvahaber isimli siteyi takip ettiğine” dikkati çekildi.
Halen Suriye’de bulunan Bilen'in kız kardeşine “İslam devletine hicret ettiğini” bildiren bir mesaj gönderdiği de iddianamede yer aldı.
Şüphelilerden Şafak Geçim ifadesinde, “tekfir cemaatinde bulunduğunu, Ebu Hanzala olarak bilinen Halis Bayuncuk'un derslerini internetten takip ettiğini, Suriye'ye kimseyi göndermediğini, kendi kabuğuna çekilerek, inançları doğrultusunda hayat sürdüğünü, IŞİD'i terör örgütü olarak kabul ettiğini” söyledi.
Başka diğer şüpheliler de selefi görüşü benimsediklerini kabul ederken, IŞİD bağlantısını reddettiler.
IŞİD Türkiye'de eylem üstlenmedi
Anadolu Ajansının haberine göre, bu yıl düzenlenen IŞİD operasyonlarında 1700 kişi gözaltına alındı, içlerinden 492’si Türkiye vatandaşı değil. Gözaltına alınanlardan 419'u tutuklandı.
Üç yıldır yapılan operasyonlarda ise toplam 2 bin 545 kişi gözaltına alındı, 584’ü tutuklandı. Emniyet yetkilileri, IŞİD’in Türkiye’deki hiçbir eylemi üstlenmediğine dikkat çekti. (AS)