* İsrail'in başta 4. Cenevre Sözleşmesi olmak üzere uluslararası hukuk uyarınca açık yükümlülükleri bulunmaktadır.
* İsrail devletinin uluslar arası insancıl hukukun koruması altında bulunan kişilere zarar veren eylemlerini kınıyoruz.
* Bu eylemler arasında kişilerin hareket özgürlüğünü ve sağlık personeline erişimini ağır biçimde kısıtlayan uzatılmış sokağa çıkma yasağı; evlerin, araçların ve sivillere ait mülklerin utanmazca tahrip edilmesi; yağma ve hırsızlık; ve sivillere askeri operasyonlara yardım etmeleri için zorlama bulunmaktadır.
* Silahlı Filistin gruplarının İsrailli sivillere yönelik intihar bombacılarının kullanımındaki artıştan dehşete düşmekteyiz.
Mark Neuman'ın Kudüs'te yaptığı basın açıklamasının altında Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Irene Khan, İnsan Hakları İzleme Örgütü Direktörü Kenneth Roth, Uluslararası Hukukçular Komisyonu Genel Sekreteri Louise Doswald-Beck'ın da imzası var.
Açık ve net mesaj: Durdurun
Mark Neuman'ın Kudüs'teki açıklamasında şu noktalar vurgulanı:
* Burada, geçtiğimiz 18 ay içinde patlak veren trajik çatışmaların esas kurbanları sıradan insanlardır.Hergün insanların öldürüldüğü ya da hayat boyu sakat kaldığı ve ev ve yerleşim birimlerinin tahrip edildiğine dair haberler görmekteyiz.
* Uluslararası Af Örgütü (UAÖ), İnsan Hakları İzleme Örgütü (İHİ) ve Uluslararası Hukukçular Komisyonu (UHK), bu çatışmanın tüm taraflarına ve uluslararası topluluğa açık ve net bir mesaj vermek istiyor: Sivilleri ve uluslararası insancıl hukukun koruması altında bulunanları hedef almayı durdurun. Onlara zarar vermeyi amaçlayan eylemleri durdurun. Filistinli ve İsraillilerin insan haklarının korunması için bölgeye derhal uluslararası gözlemciler yerleştirin.
* Bir Devlet ve İşgalci Güç olarak İsrail'in, başta 4. Cenevre Sözleşmesi olmak üzere uluslararası hukuk uyarınca açık yükümlülükleri bulunmaktadır. Bu Sözleşme kendini korumak için güvenlik önlemleri alınabilmesine olanak verir, ancak şu an İsrail hükümetinin başvurduğu aşırılıkları içermez.İsrail devletinin uluslararası insancıl hukukun koruması altında bulunan kişilere zarar veren eylemlerini kınıyoruz. Bu eylemler arasında kişilerin hareket özgürlüğünü ve sağlık personeline erişimini ağır biçimde kısıtlayan uzatılmış sokağa çıkma yasağı; evlerin, araçların ve sivillere ait mülklerin utanmazca tahrip edilmesi; yağma ve hırsızlık; ve sivillere askeri operasyonlara yardım etmeleri için zorlama bulunmaktadır. Bu eylemler uluslararası standartları ihlal etmekte ve askeri zaruriyeti haklı çıkarabilecek her tür mazaretin üstüne çıkmaktadır.
Kapalı askeri bölge ilanı
* İsrail Savunma Kuvvetleri (İSK) Ramallah ve Beytüllahim gibi bütün bölgeleri kapalı askeri bölge ilan etti ve gazeteci, insan hakları aktivistleri, hükümet görevlileri, BM temsilcileri ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi'nin de aralarında bulunduğu dış gözlemcilerin bölgelere girişlerini engelledi.
* İSK, al-Haq. LAW ve Addameer gibi insan hakları örgütlerinin bürolarına zorla girip altüst etti.Hem Filistin hem de İsrail örgütleri bu koşullar altında çalışmalarını sürdürmek için büyük kararlılık göstermiştir ancak yargısız infazlar, "aranan" Filistinlilerin "tasfiyesi" ve sivillere ve Cenevre Sözleşmelerince koruma altında olan kişilere yönelik ölümcül güç kullanımıyla ilgili raporların doğrulanması neredeyse imkansız hale gelmiştir.
Ambulanslara ateş açılıyor
* İSK askeri operasyonları sonucu yüzlerce Filistinli yakalanmıştır. Gözaltına alınan kişilerin kimlikleri ve nerede oldukları bilinmemektedir ve Kızılhaç'ın bu kişilere erişimine izin verilmemiştir. Bu durum, içinde bulundukları koşullar ve yapılan muamele ile ilgili kaygılara neden olmaktadır.
* Serbest bırakılan çok sayıda Filistinli, başlarında bulunan İSK birimine bağlı olarak, zaman zaman dövüldüklerini bildirmiştir.
* Tüm şehir ve kasabalarda ambulanslar ve acil tıbbi hizmetler durma noktasına gelmiştir. Sağlık uzmanları ve ambulanslara ateş açılmaktadır. Yaralıların tıbbi bakım görmelerine izin verilmemektedir; rutin tıbbi tedavi için hastaneye gitmeye çalışan Filistinliler öldürülmektedir. Bu ihlaller sadece insani konular değildir: bunlar uluslararası insancıl hukukun ağır ihlalleridir.
Sivillere yörelik intihar bombacıları
* Bu durumda bile, silahlı Filistin gruplarının İsrailli sivillere yönelik intihar bombacılarının kullanımındaki artıştan dehşete düşmekteyiz. Sivillere yönelik bu tip kasıtlı saldırılar uluslararası insancıl hukukta kesinlikle yasaklanmıştır.
* Bu eylemler, Filistinlilerin davasını yıpratmakta ve duruma hiç de yardımcı olmamaktadır - bölgenin yaşadığı acıyı artırmanın yanı sıra yalnızca sıradan İsraillilerin korku ve güvensizliğini arttırmaktadır. Geçtiğimiz hafta Filistin bölgelerinde de, İsrail işbirlikçisi olduğu iddia edilen kişilerin sokakta öldürülmeleri gibi, sokak emniyetinde bozulmalar olduğuna dair işaretler belirdi.
* Tüm bu ihlaller, bunu yapabilecek yetkideki kişiler tarafından tamamen durdurulmalı ve sorumlular adalet önüne çıkartılmalıdır.
* Böyle bir insan hakları krizi karşısında uluslararası topluluğun harekete geçme vakti gelmiştir. Adı geçen üç insan hakları örgütü BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Mary Robinson'un BM İnsan Hakları Komisyonu'nun bölgeye derhal bir misyon göndermesi önerisini memnuniyetle karşılamıştır.
Daimi bir uluslararası ekip gereği
* Biz de, İsrail ve İşgal Altındaki Topraklar'a durumu izlemek, insan hakları ve uluslararası insancıl hukuka saygıyı tesis etmek ve sivillerin korunmasına yardımcı olmak için daimi bir uluslararası ekibin yerleştirilmesi yönündeki çağrımızı tekrarlıyoruz. Uluslararası topluluk ve özellikle ABD, İsrail ve Filistin Hükümeti'nin bu misyonların çalışmalarını kolaylaştırmaları ve işbirliği içinde olmaları yönünde bütün etkisini kullanmalıdır.
* Uluslararası gözlemcilerin varlığı, ilgili tarafları insan hakları sorumluluklarından veya yükümlülüklerinden bağışık kılmayacaktır. Aksine, bunların artmasına yardımcı olmalıdır.
* Savaş veya işgal sırasında sivillerin acı çekmesi kaçınılmaz değildir. Sıradan insanlar, silahlı kişilerin asla hedefi olmamalıdır.
* Bizim örgütlerimiz geçtiğimiz 18 ay içinde yaşama hakkının korkunç şekilde önemsenmediğine tanık oldu, bunu belgeledi ve raporladı. Bu ihlaller hemen durmalı. Bu suçları işleyenler derhal durmalı. Ve uluslararası topluluk ahlaken ve hukuksal olarak temel insani ilkelere saygıyı sağlamak için harekete geçmekle yükümlüdür.(NU)