Kadının üretime katılması, aile ekonomisine destek vermesi ve ekonomik özgürlüğünü kazanması, kadına yönelik şiddetin yüksek olduğu Türkiye'de bu şiddete karşı panzehirlerden birisi olarak gösteriliyor. Kadın istihdamını arttırmak için kadına yönelik kota, kadına pozitif ayrımcılık gibi uygulamalar tartışılıyor.
Bu uygulamaların bir alternatifi de, var olan istihdam alanlarının yanında kadın emeğiyle devam eden üretimleri kooperatifleştirmek oluyor. Diyarbakır Sur Belediyesi kurduğu Sur Kadın Üretim Kooperatifi'nde böyle yapmış.
"Tandır Ekmeği"
Sur Belediye Başkan Yardımcısı Gülbahar Örmek, bianet'e yaptığı açıklamada, kooperatiflerinin "tandır ekmeği" yaparak başladığını söylüyor: "Bizim buralarda kadınlar tandır ekmeği yaparlar. Mağdur aileler belediyemize başvurarak kendileri için tandır istediler. Biz de her aileye tandır vermek yerine, kullanabilecekleri tandırlar sağladık. Bu tandırlarda yaptıkların ekmeğin bir kısmını ailelerine ayırdılar diğerlerini belediyenin anlaştığı marketlere sattılar."
Örmek, ikinci aşamanın kültür mantarı yetiştirmek olduğunu söylüyor. Evlerin bodrumlarında mantar yetiştirmeye başlamışlar ve ardından da kahverengi kayın mantarı üretimi gelmiş. Kadın Destek Merkezleri'nde de kadınlar, takılar, örtüler yapıyormuş. Örmek, "bütün bunları bir çatı altında toplamaya karar verdik ve kooperatifimizi oluşturduk" diyor.
"Onlar Beni Beklesin"
Örmek, böyle bir üretime katılmaya ve para kazanmaya başlamalarının ardından, kadınların özgüven kazandığını söylüyor: "Kadınlar ilk toplantılarımızda eve yetişeceğim diye acele ederlerdi, zaman geçtikçe bu telaşları geçti. Bir kadın eve yemeğe yetişmek için acele etmeden, 'onlar biraz beklesin beni' dedi sonunda."
Kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin sadece ekonomik üretkenlikle çözülemeyeceğini düşünüyor, ancak ekonomik standartların yükselmesinin kadının durumuna iyileşme getireceğini ve bunun önemli olduğunu söylüyor.
"Şehirden Köye"
Örmek, kooperatiflerini gelecek günlerde daha da genişleteceklerini ve şekillendireceklerini söylüyor. Kooperatif üretimin komşular arasında dayanışmayı da arttırdığını vurgulayan Örmek, kadın istihdamının aile içi emeğini de biçimlendirdiğini söylüyor.
Kooperatif üretiminin, köyünün ya da semtinin dışına çıkmamış kadınlara hareketlilik getirdiğini belirten Örnek, "En büyük temennimiz, şehirlerdeki kadınlarla köydeki kadınların bu etkileşimiyle birbirlerinin durumunu fark etmeleri. Kadınların birbirini tanıması ve üretimde olmaları onlara özgüven kazandırıyor ve bu özgüven toplumu değiştirebilir" diyor. (GY/ŞA)