görüntüsünü içeren ilanı basıl-
mak üzere ertesi gün 26 Temmuz
Cumartesi sabahı bütün büyük ya-
yın organlarına ulaştığında, gazete-
Ierin, yazıişlerinde de hummalı bir
faaliyet başlıyordu. ..İlk haberler ,
başta Hürriyet ve Cumhuriyet 01-
mak üzere Güneş ve Milliyet gibi
çeşitli gazetelerde yayınlandı. Ay-
nı gün satışaçıkan sayısında, Cum-
huriyet haber merkezi Şahinkaya
önergesini ''birinci sayfadan görü-
yor'', Canver'in soru önergesi tam
metin halinde yayınlanıyor ve Ana-
yasa'nın geçici 15. maddesi zikre-
dilerek Carıver'in ''bu maddenin
yolsuzluk iddialannın incelenmesi-
ne engel olmadığı'' görüşüne yer
veriliyordu. Hürriyet de habere ar-
ka sayfasında marışette yer ayırmış-
tı.'Pazartesi günü olay hakkında ilk
yorumu yapıp Şahinkaya'yı mal
varlığını açıkiarnaya davet eden de,
Hürriyet'ten Oktay Ekşi olacaktı.
Cumhuriyet de haberi ertesi gün
gene 1. sayfadan geliştirmeye de-
vam edecekti. Bu kez önerge sahi-
bi Canver'le yapılan bir söyleşi yer
alıyordu gazetede. Canver , ''herke-
sin, hatta ihtilal yapmış olanlann
bile haklarındaki kuşkulan yanıtla-
mak zorunda olduğunu ,, belirtiyor ,
emekli orgeneralin eşi Sema Şahin-
kaya'nın İşkur şirketinin ortakla-
n arasında yeraldığını da ANKA ,-
ya dayanarak açıklıyordu...
Cumhuriyet, olay üzerine
TBMM Başkanı Necmettin Kara-
duman'ın da görüşüne başvurmuş-
tu. Karaduman, Canver'in soru
önergesinin henüz kendisine intikal
etmediğini, konuyu gazetelerden
öğrendiğini söylüyordu. Gerekli iş-
lemin yapılacağını belirten Karadu-
man, Kafaoğlu önergesİni hatırla-
tıyor , Anayasa 'nın 15 .maddesinin
''münferit- olaylan'' soruşturmayı
engelleyen bir hüküm taşımadığı
görüşünde olduğunu açıklıyor ve
, , ..
soruşturmayı onlememek
ger~kir''. diy.ordu. Bu arada görüş
belırten ılk sıyasi, DYP Genel Baş-
kanı Hüsamettin Cindoruk da
''Sayın Şahinkaya'nın karnuoyu v;
yargı önünde aklanmasına imkan
vermek ana asamızın e i ..
nin bir gereğidir'' diyecekti.
''Demokrasi gaz çıkanyor!'' Ba-
sının büyük bölümü gelişmeleri iz-
Ieyip, kendi haber kaynaklarını zor-
Iarken, 29 Temmuz Salı günü Sa-
bah'ın ''Demokrasi gazını
çıkarıyor'' başlıklı imzasız baş ya-
zısında, ''üç-dört yıldır kul.aktan
kulağa dolaşan iddiaların nıha~et
Meclis'e geldiği'' belirtilerek gelış-
me olumlu karşılanıyor , Canver'in
herhangi bir art niyeti olmadığı vur-
gulanarak ''demokrasiye saygı gös-
tereceksek buna da tahammül
göstereceğiz'' deniyordu. .
Gene aynı gün Curnhurıyet de
haberi geliştirmeyi sürdürecek,
Canver'in yeni açıklamalarına yer
vererek Şahinkaya 'yı mal varlığını
açıklamaya davet edeçekti. Bu ara-
da ANKA ' nın verdiği bir habere
göre, Şahinkaya 'nın eşi, kızı ve
oğullarının Bagfaş'ta ve Çanakka-
Ie Seramik'te hisseleri vardı.
iş büyüyor .Şahinkaya olayı asıl
geniş yankılarına, 30 Temmuz Çar-
şamba günü Hürriyet'in sü~~~nşet
haberiyle kavuşacaktı. Hurrıyet,
her zamanki ustalığıyla durmuş
durmuş ve bombasını patlatmıştı:
''Şahinkaya konuştu!''...
;. -
Hürriyet muhabiri Şahinkaya ile
aynı uçağa binerek uzun uzun ko-
nuşma fırsatını bulmuştu. Şahinka-
ya, kendisi aleyhindeki iddiaların
''1.? Eylül Harekatı'nı yıpratmaya
yönelik olduğu ' , görüşündeydi.
''Bunun sonu nereye gider ,
bilmem'' diyen Şahinkaya, işin ar-
kasında Anayasa 'yı değiştirmek is-
teyenlerin, ''sivri uçların'' olduğu-
nu öne sürüyordu. Şahinkaya, ai-
Iesinden kalan bir miktar mal var-
Iığına sahip olduğunu belirtiyor ,
bunun da doğal karşılanması gerek-
tiğini ileri sürüyordu. Ayrıca her is-
teyene mal beyanı yapmayacağını,
bunun zamanı gelince açıklanabile-
ceğini söylüyordu.
Aynı gün köşesini Şahinkaya ko-
nusuna ayıran Oktay Ekşi, emekli
orgeneralin açıklamalarının hiç de
inandırıcı gelmediğini, ''arkadaşla-
rına. 'bana sahip çıkmazsanız sizi
de müşkül duruma düşürürler' me-
sajını vermeye çalıştığıiıı'' yazacak-
tı. Ekşi, işin doğrusunun mal var-
Iığını açıklamak olduğunu belirti-
yordu.
''Cüneyt Bey flaş iş peşinde.''
Çarşamba gününün gelişmeleri bu-
nunla kalmamıştı. Cumhuriyet,
Moskova gezisini sürdürmekte olan
Başbakan Özal ile görüşmüş ve de-
meç almıştı. Özal, Canver'i ciddi-
ye almadığııu söylüyor , ''Başka biri
getirseydi, o zaman başka... Cü-
neyt Bey hep böyle tlaş şeyler yap,:
mak istiyor , o vakit işin ciddiyeti
kayboluyor'' diyordu. Aynı gün
Şahinkaya da İstanbul'dan Anka-
ra'ya dönerek hukukçularla görü-
şecek ve basına olavı .'i
A~~---
Sabah gazetesi de ikinci bir baş-
yazı yayınlayarak ''Paşam mal
varlı.ğını açı~lama zamanı ~eldi''
demış ve vakıt kaybedilmemesini is-
temişti. Bu arada Milli Gazete de Şahin-
kaya'nın eşinin Bagfaş'taki ortak-
lığını gündeme getiriyor , ANKA ,-
nın haberine geniş yer vererek şir-
ketin yönetim kurulunda eski par-
lamenterlerden Sıtkı Yırcalı ile ka-
patılan MHP'nin eski genel başkan
yardımcılanndan Agah Oktay Gü-
ner'in de bulunduğunu yazıyordu.
Bagfaş'ın 1983'te iflas dolayısıyla
satm aldığı İşkur'da da Sema Şa-
hinkaya kurucu ortaktı. Şahinka-
ya'nın kızı Sevgi ile oğlu.Serdar da
İbrahim Bodur'un Çanakkale Sera-
mik kuruluşuna ortak olmuşlardı.
Perşembe günü bütün basında.
31 Temmuz günü ''Şahinkaya
olayı ' , daha da da büyüyecekti. ..
Uğur Mumcu, 1984 yılmda resmi-
ni çekmiş olduğu Şahinkaya'nın
Iüks yatmı hatırlatıyor ve açıklama
istiyordu... Mumcu, yazısmı şöyle
bitirmişti: ''Bu ordunun şerefi, lüks
yatlar yaptırıp satan kuyvet komu-
tanlan ile değil, görevde, smır boy-
lannda bekleyen er , erbaş, astsu-
bay , 5ubay ve general1erin yiğitlik-
leri ve emekli olduktan sonra da, el-
lerinde filelerle çarşı pazar dolaşan
emekli kuvvet komutanlan, orge-
neraller, generaller ve albaylann
özverileri ve dimdik başlan ile an-
lam ve değer kazanır ...' ,
Cumhuriyet, Canver'in soru
önergesinin siyasiler arasmda uyan-
dırdığı yankılara da geniş yer ver-
mişti. SHP Genel Başkanı İnönü ,
önergeyi desteklediğini ifade edi-
yor , ''kişisel bir hesaplaşma ya da
intikam peşinde olmadıklannı ' , da
özellikle belirtmek gereğini hi5sedi-
yordu. HDP Genel Başkanı Meh-
met Yazar, ''Dedikodulann şuyuu
vukuundan beterdir'' diyerek 50-
ruşturma açılmasını desteklerken,
ANAP Genel Sekreter Yardımcı5ı
Rüştü Kazım Yücelen'in konuyu
Meclis'in gündeme alma51nı bekle-
diği, şimdilik ANAP'm görüş be-
Iirtmeyeceği anlaşılıyordu ...
Evren taraf51z. A511nda gelişme-
Ier , Milliyet'te Mehmet Barlas'ın
köşe yazısıyla yeni bir boyut da ka-
zanmıştı... Barla5, bir gün önce
Cumhurbaşkanı Evren ile özel bir
görüşme yapmıştı. Bu 5öyleşide Şa.-
hinkaya konu5una girilmemişti
ama, Barlas'm ihtiyatl1 kalemi ara-
cılığıyla Evren'in kamuoyuna ver-
diği önemli bir me5aj vardı: Evren,
Şahinkaya'nın ''cesur ve açık olma-
yı 5eçmesi'' gerektiğini hissettiriyor ,
''haksız bulduğu suçlamalar karşı-
5mda bile 5u5mayıp açık almla ko-
nuşmasının şart olduğunu'' ima
Tercüman gazetesinin olaya yak-
Iaşımı da hayli ilginçti... Nazlı Ilı-
cak, ünlü ''Çıplak Kralın Giysileri''
öyküsünü hatırlatarak açıklık isti-
yor , ' 'ortada bir çamur atma hadi-
sesi yoktur , Şahinkaya 'ya kendini
temize flk~rma fırsatı verilmiştir ,
Canver 1 bızden evvel Şahinkaya ,-
nın kutlaması gerekir' , diyordu. ..
Rauf Tamer farklı bakıyor. Ay-
nı gün köşesini gene bu konuya ayı-
ran Rauf Tamer , bütün Türk bası-
nında soru önergesine karşı çıkan
v~ Canver'i eleştiren tek gazeteciy-
d~... Tamer , Canver'in olayı ''de-
dıkodular bitsin'' diye değil, tam
'tersine ''dedikodular ayyuka çıksın
diye'' gündeme getirdiği yorumunu
yapıyordu. -c;---"
Günaydın'da Necati Zincirkıran
''Koskoca bir paşaya yakışan, id:
diaların üstüne üstüne gitmektir''
derken, Bulvar'da Güngör Yerdeş
''dokunulmazlık kanunlarının
kaldırılmasını ' , istiyor , Hürriyet'.
te Coşkun Kırca da Canver'in
önergesini olumlu karşıladığını be.
ı
lirterek ''soruşturmanın ordu bün-
yesinde yapılmasını, gerekirse Şa-
hinkaya'nın dokunulmazlığının
kaldırılmasını'' istiyordu... Güneş'.
te Güneri Cıvaoğlu, ''Hem kendi.
ne, hem 12 Eylül'ü omuz omuza
yaptığısilah arkadaşlarına karşı so-
rumluluğu, önergeye karşı tek ba.
şına dikilmesini gerektirir'' diyor ve
ekliyordu: ''Gerekenin yapılmasını
beklememeli, gerekeni kendisiyap-
malıdır!''
Kamuoyu ne diyor? 1 Ağustos
cuma günü gelip çattığında, olayın
boyutları daha büyümüştü. Sabah 1
gazetesinin üç büyük kentimizde
yaptırdığı bir kamuoyu araştırma.
sına göre, halkın yüzde 83'ü, yani
büyük bir çoğunluğu Şahinkaya'-
nın mal varlığını ''derhal'' açıkla-
masın1 İ,tİvordu! Milliyet'te Teoman Erel ''Şahin-
kaya hesap vermelidir .Evren'in de
bu eğilimi, benimsediği ileri
sürülüyor'' diyerek yazısını şöyle
sürdürüyordu: ''Genelkurmay Baş-
kanı'nın ağabey kabul ettiği ve bü-
yük saygı gösterdiği emekli orgene-
ral Turgut Sunalp'in açıklaması da
bir nebze umut veriyor .12 Eylül
yanlısı Sunalp da Şahinkaya'yı id-
diaların karşısına şahsen çıkmaya /
ve hesap vermeye davet etmiştir .' ,
Aynı şekilde Mümtaz Soysal da Şa-
hinkaya'nın olaydan söz ederken
''biz' , zamirini kullanmasını
''ilginç'' buluyor, Evren'in deyi-
miyle ''cesur açık ve somut'' dav-
ranarak iddiaları bir an önce cevap-
laması gerektiğini söylüyordu. Aynı
gün yeni bir yazı yayınlayan Naz~ı
Ilıcak'a göre de ,, Anavatan Partı-
si işi kapatmak eğilimindeydi ' , .111-
cak, geçici 15. maddenin görev Si-
rasında yapılmış hataları, örneğin
''siyasi partilerin kapatılması, De-
mirel'in yargılanmadan Zincirbo-
zan ' a hapsedilmesi , gazetelere
, ..,
.Öte yandan görüş belirtenlere es-
ki siyasiler de katılmış, DemireJ
''Meclis'in işidir, ben karışmam''
derken, Ecevit konunun '' Anaya-
sa sorunu olarak son derece önem-
Ii'' olduğunu söylemişti. Ecevit,
olayın önbas edilmesi durumunda,
yalnız kişilerin değl, rejimin de çok
ağır gölge altında kalacağınl öne sü-
rüyordu.
''Şahinkaya Evrep'e danışı-
yor...'' Bu aradaCumhuriyet, Milli
Savunma Bakanı Zeki Yavuztürk
ile görüşmüştti:Savunrna Bakanı,-
''dosyayı açarız'' diyordu. Konu
resmen bakanlığa intikal ettiği tak-
dirde Yavuztürk ellerindeki bütün
belgeleri göstermeye hazırdı. Basın,
Çanakkale Seramik sahibi İbrahim
Bodur'la da görüşmüş, Bodur ola-
yın büyütülmesinden duyduğu
üzüntüyü belirterek ''ben paşanın
yerinde olsam bu araştırmaya tak-
tak cevap verir , ondan sonra istifa
bile ederim'' demişti... Bodur, or-
tağı Şahinkaya ile gurur duyuyor-
du. Bodur ayrıca Şahinkaya ai)e,,i-
nin kendisinin ha)ka açık şirket1 ,-
rindeki hisse)erinin çok önceden
edinilen küçük miktarlı hisse)er 0)-
duğunu, Şahinkaya'nın dürüst bir
insan o)duğunu söy)üyordu.
Milliyet'in bulup konuştuğu, ge-
nera)in ağabeyi Rasim Şahinkaya
ise, kardeşi için ''Parayı severdi,
çok da iyi kullanırdı. Yo)suzluk ya-
pacak insan değildir'' diyecekti.
Komşusu Cahit Şarman da paşa
için ''Zengin o)mayı istiyordu, an.
cak .suiistima) yaptığın2
inanmıyorum'' demişti. Okul arka.
daşı Dr .Ahmet Uman, parayı sev-
mekten öte, ''zengin o)mak hırsı i)e
yanıp tutuştuğunu'' i)eri sürüyordu
Şahinkaya'nın.
O)ayın u)aştığı no~tayı, Şahinka-
ya i)e yeniden görüşen Güneri Cı-
vaoğlu, Güneş'te özet)iyordu:
''Yorgun, üzgün ve gergindi...
Kendini ya)nız bırakı)mış hissedi-
yor , tek başına ka)mış olmanın te-
dirginliğini yaşıyordu... Ama huku-
ka ve Meclis'in kararına saygılıy-
dı.'' Cıvaoğlu'na göre Şahinkaya,
son olarak Evren'e ve Konsey ar-
kadaşlarına danışmayı, bundan
sonra bir basın top)antısı düzenle-
meyi düşünüyordu... Nokta baskı-
ya girerken, gelişme)erin ulaştığı
son nokta buydu.
TIME dergisi yılan hikayesi...
Gazeteciler , 'Şahinkaya 'nın aleyhin-
de askeriyönetim döneminde çıka-
rı)an söylenti)erin kaynak)arını da
araştırmış)ardı. 1983 yılında yurt
dışındaki so) örgütlerin bir iddiası
da böy)ece hatırlanmıştı. Bütün
Türk basını seferber o)arak, sözde
Tahsin Şahinkaya'nın ''dünyanın
en zengin generalleri arasında'' bu-
)unduğunu yazan TIME dergisi
araştırı)acak, sonunda bunun ger-
çek)e i)gisi olmadığı anlaşı)acaktı.
Durumu Cıvaoğ)u, Mumcu ve Zin-
cirkıran açık seçik yazmışlar , öner-
2enin hıı fı~ı1tı1~r'' cnn u..rrn..,,.. ,,n-