Fotoğraf: IRNA/BBC
30 Kasım’dan beri İran’da 700’e yakın kız öğrencinin gazdan zehirlendiği BBC’nin araştırmasıyla ortaya çıktı. İçlerinde İranlı üst düzey yetkililerin de olan çoğu kişi, kız öğrencilerin özellikle hedef alındığı görüşünde. İran, kız öğrencilerin zehirlenmesine yönelik soruşturma başlattı.
BBC’den Maryam Afshang’ın haberine göre, cehirlenen kız öğrencilerde solunum sorunları, baş dönmesi ve yorgunluk şikayetleri mevcut. Son üç ayda toksik gazdan zehirlenen öğrenciler “mandalina veya çürümüş balık kokusu” aldıklarını söyledi. Zehirlenen kız öğrencilerden can kaybı bulunmuyor.
Veliler online eğitim istiyor
30 Kasım’da ilk vakalar dini liderlerin yoğunlukta olduğu Kum şehrinde, Nur Teknik Lisesi’nde görüldü. 18 kız öğrenci hastaneye kaldırıldı. Sonrasında şehirde en az on kız öğrencide daha benzer semptomlar görüldü. Bazı veliler çocuklarının iyileşmesinin haftalar bulduğunu belirtti.
Durumla ilgili “Kızlar evlerinden çıkamasın istiyorlar” yorumunda bulunan tepkili veliler, Kum Valiliği önünde 100 kişiden fazla kişinin katıldığı bir protesto düzenledi.
Okullarda zehirlenme tehdidiyle karşı karşıya olan kızların lise eğitimini tamamlayamamaları ise üniversiteye geçiş yapamamaları anlamına gelecek. Veliler, bu kaygıları gözeterek online eğitim talep etti.
“Anlaşılan bazıları kız okulları kapansın istiyor”
En fazla vakanın görüldüğü Kum şehrinin ardından sekiz kentte daha zehirlenmeler tespit edildi. İran Başsavcısı kasıtlı suç eylemleri olasılığının mevcut olduğunu belirterek soruşturma emri verdi ve resmi makamlardan konuya ilişkin açıklamalar yapıldı.
Sağlık Bakanlığı sözcüsü Pedram Pakaieen’in zehirlenmenin virüs ya da mikrop kaynaklı olmadığını açıklamasının ardından İran Sağlık Bakanı Bahram Eynollahi şu cümleyi kurdu:
Diğer bir açıklama da İran Sağlık Bakanı Yardımcısı Yunus Panahi’den geldi. Panahi, 26 Şubat’ta düzenlediği basın toplantısında durumu şöyle değerlendirdi:
“Meydana gelen Zehirlenme çok hafifti ve kimsede herhangi bir komplikasyona neden olmadı. Yalnızca halsizlik belirtileri görüldü. Zehirde kullanılan malzemeler piyasada bulunabilen ürünlerden oluşuyor. Zehirlenmeler öldürücü değil ve paniğe yol açılmamalı."
Açıklamaların tepki toplamasının ardından Panahi, sözlerinin yanlış anlaşıldığını iddia etti.
Kameralar bozuk, zehirlenme kaydedilmedi
Kum’da iki kere zehirlendiğini söyleyen bir kız öğrenci, yetkililerin açık konuşmadığını belirtti ve tepkisini şöyle aktardı:
“Yetkililer soruşturma yürüttüklerini söylüyor. Fakat babam okula gittiğinde kameraların bir haftadır bozuk olduğunu, o yüzden zehirlenmeye kaydedemediğini söylediler.
“Pazar günü ikinci defa zehirlendiğimdeyse okul müdürü ‘Kalp sorunları vardı, o yüzden hastaneye kaldırıldı’ dedi. Ama benim bir kalp sorunum yok.”
Hükümet karşıtı protestoların intikamı mı?
Din liderlerinin çoğunlukta olması sebebiyle İslam Cumhuriyeti için önemli bir kent olan Kum’da da Amini’nin öldürülmesinden bu yana dini liderler sorgulandı. Bazı İranlılar, kızlara yönelik kitlesel saldırıları Mahsa Amini’nin öldürülmesinden sonra başlayan hükümet karşıtı protestoların intikamı olarak tanımladı.
Diğer yandan, saldırıların Taliban ve Boko Haram’ı örnek alan aşırı muhafazakârlar tarafından gerçekleştirdiğini düşünenler de mevcut. Bu görüşe sahip yetkililerin arasında Instagram paylaşımında “İran’a Boko Haram mı geldi?” diye soran Eski Cumhurbaşkanı Yardımcısı Muhammed Ali Abtahi de var.
Eski reformist milletvekili ve gazeteci Cemile Kadivar,"Kız çocuklarının eğitiminin haram olduğunu ve kız okullarının açık kalması halinde onların zehirlenmesini İran geneline yaymakla" tehdit ettiği iddia edilen Fidayeen Velayat grubuna dikkat çekti. İranlı yetkililer ise Fidayeen Velayat adında bir grup olmadığını belirtti.
(NK/EMK)