İran hükümeti, 28 Ocak için eylem hazırlığında olan Tahranlı otobüs sürücülerini ve eylemi örgütleyen sendikacıları gözaltına almıştı.
HRW, İran hükümetinin işçilere ve ailelerine karşı kötü muameleyi durdurması, işçilerin güvenli bir şekilde işlerine dönmelerini güvence altıona alması gerektiğini açıkladı.
Örgüt, İran'ın Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi'ne taraf olduğunu, "sendika kurma ve sendikaya katılma hakkı" da dahil olmak üzere örgütlenme özgürlüğünü güvence altına alma yükümlülüğü bulunduğunu anımsattı. İran Anayasası örgütlenme özgürlüğünü, Çalışma Yasası grev hakkını tanıyor.
İşçiler, tutuklu sendika lideri Mansur Ossanlu'nun serbest bırakılması ve sendikalarının çalışmalarının yasal olarak tanınması amacıyla eylem yapacaktı.
HRW, 22 Aralık'ta tutuklanan Ossanlu'nun mahkemeye çıkarılmadığını, avukatıyla görüştürülmediğini, sağlık sorunları olması rağmen sağlık hizmetlerine ulaşım hakkının ihlal edildiğini açıkladı.
Örgütün Kuzey Afrika ve Ortadoğu bölgesinden sorumlu yetkilisi Sarah Leah Whitson, Ahmedinecad hükümetinin kendini işçilerin çıkarlarının temsilcisi olarak tanıtmasına rağmen, otobüs sürücüleri sendikasına yapılan muamelenin, bu sözlerin altının boş olduğunu gösterdiğini belirtti.
Sendika sözcüsü Gholamreza Mirzai HRW'ya verdiği bilgide, eylem hazırlığında olan sendikanın tüm yönetim kademesinin 26 Ocak itibarıyla istihbarat tarafından tutuklandığını belirtti. Mirzai, polisin yaklaşık 500 işçiyi Evin Hapishanesi'nde mahkeme önüne çıkarmadan tuttuğunu, kendisinin de her an tutuklanma korkusuyla yaşadığını söyledi.
"Tahran ve Çevresi Otobüs Şirketi İşçileri Sendikası" 1969'da kuruldu, ancak 1979'da etkinlikleri durduruldu. İşçiler 2004'te sendikal çalışmalarına yeniden başladılar. Fakat İran hükümeti sendikayı yasal olarak tanımıyor. (VY/TK)
* Bu haberi Volkan Yılmaz Türkçeleştirdi ve derledi.