İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, ölüm cezasına çarptırılan üç kadının infaz kararını protesto etmek için Irak Cumhurbaşkanlığı'na mektup gönderdi.
İHD İstanbul Şubesi Başkanı Hürriyet Şener, "İdam cezalarının infazı, insanlık vicdanında yara açmakla birlikte, toplumların adalet duygusunu da zedelemektedir" dedi.
İHD'den Talabani'ye faks
İnfaz kararını protesto eden İHD İstanbul Şubesi dün (1 Mart) Galatasaray Meydanında bir basın açıklaması yaptı.
İHD İstanbul Şube Başkanı Şener "Dünyanın neresinde ve hangi amaçla olursa olsun ölüm cezasına karşıyız. Bu inançla, Iraklı kadınlara verilen ölüm cezasının infaz edilmemesi için Irak Cumhurbaşkanı'na iletilmek üzere Irak Büyükelçiliği'ne 'İnfazlar Durdurun' talepli bir faks göndereceğiz" dedi.
Irak Devlet Başkanı Celal Talabani'ye iletilmek üzere Irak Büyükelçiliği'ne gönderilen mektupta, "Edindiğimiz bilgiler, ölüm cezasına mahkum edilen ve infazları beklenen üç kadının da avukatla bağlantı kurulmasına izin verilmediği ve uluslar arası hukukun en temel kuralı olan savunma hakkının kullanımı konusunda zorluk çıkarıldığı yönünde. Uygar, adil yargılama koşullarının ve avukat güvencesinin olmadığı koşullarda hukuki karara varılamaz" denildi.
Ölüm cezasının geri dönüşü ve telafisi mümkün olmayan bir cezalandırma yöntemi olduğunun vurgulandığı mektupta, "Adil olmayan bir yargılamadan sonra ölüm cezasına mahkum edilen Wassan, Zeynep ve Liga'nın infazlarının durdurulması için girişimlerde bulunmaya ve yaşam hakkına saygı göstermeye davet ediyoruz. Bunu gerçekleştirmediğiniz takdirde, ölüm cezasına karşı olduğunuza dair söylemlerinizin hiçbir anlamı kalmayacaktır" ifadesine yer verildi.
Kadınlar infazı bekliyor
14 Şubat'ta üç Iraklı kadının infazını durdurmak için yapılan çağrıda sözcü olan Ayşe Berktay çağrıya yüzlerce kişisel ve pek çok kurumsal imza geldiğini ve aralarında İstanbul, Ankara, Rabat, Berlin ve Stokholm'ün de olduğu çeşitli kentlerde gösteriler yapıldığını söyledi.
Gelinen son duruma ilişkin yaptığı yazılı açıklamadaysa özellikle Bağdat'ta, bazı kişiler ile bu özel olay için temasa geçilen kişilerin kendi ailelerinin bile nerede olduğunu ve iyi olup olmadığını teyit etmelerine olanak tanımayan müthiş bir kargaşa ortamının hakim olduğunu bildirdiklerini açıkladı.
"Kâh yerlerinden kımıldama olanağı bulamayan, kâh ölümcül Bush-Maliki saldırılarının ortasında yığınlar halinde canlarını kurtarmak için göç yollarına düşen Iraklılar dalgalar halinde üstlerine gelen askeri baskı ve şiddetle boğuşuyorlar."
Üç kadının ailelerine ve avukatına ulaşmaya çalıştıklarını aktaran Berktay çeşitli kanallardan yürütülen çabalara karşın, şu ana kadar Irak içinden ya da dışından hiç bir bilgi gelmediğini ifade etti.
İdamların yarın yapılabileceği kabulü üzerinden, çalışmaya devam ettiklerini söyleyen Berktay " Her yerdeki vicdan sahibi insanları çabalarını sürdürmeye ve sorumlu makamlara hem Irak hükümetine hem de işgal yetkililerine üç kadın hakkında bilgi vermeleri ve onları serbest bırakmaları için baskı yapmaya devam etmeye çağırıyoruz. İnsan hakları kurumlarına da duruma müdahil olmaları için baskı yapmaya çağırıyoruz.
Uluslararası hukukta yargısız infaz ve keyfi tutuklama çok ağır suçlardır ve işgalcilerin bu suçlardan sorumlu tutulması gerekir. 20 Mart 2007'de sokaklarda milyonlarca kişi olmak için protestolarımızı yoğunlaştırmalı ve işgal karşıtı eylemleri desteklemeliyiz. Bu cinayeti şimdi durdurmak hepimizin boynunun borcudur" dedi.
Başbakan Erdoğan Maliki'yle telefonla görüştü
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Irak Başbakanı Maliki'yi telefonla arayarak, direnişe destek verdikleri gerekçesiyle idama mahkum edilen Iraklı 3 kadın konusundaki hassasiyetini dile getirdi.
Erdoğan, Maliki'ye uluslararası toplumun konuya ilişkin duyarlılığına dikkat çekti. Maliki, Erdoğan'a konuyla ilgileneceğini söyledi. (EZÖ/AÖ).