"Irak'ın Kültürel Yıkımı" ve "Kitap Yok Etmenin Evrensel Tarihi" adlı kitapların yazarı ve yok edilen kütüphaneler üzerine bir uzman olan Baez, Irak'taki kültürel ve dini eserlerin tahrip edilmesi üzerine bir çalışmaya sahip. Sümer, Akad ve Babil gibi antik Mezopotamya uygarlıklarının doğduğu bu topraklar, uygarlığın beşiği olarak kabul ediliyor.
Baez, bu çalışmadaki bulgularını ve Irak'taki Koalisyon Kuvvetleri'nin 1954 tarihli, savaş zamanında kültürel mirasın korunmasını garantiye alan Hague Sözleşmesi'ni ihlal ettiklerini açıklaması üzerine, ABD'nin yaptırımlarıyla karşılaştı. Yazarın konferans vermek üzere ABD'ye girişine izin vermeyen Bush yönetimi, Baez'in araştırmasını derinleştirmek üzere Irak'a geri dönmesini de engelliyor. Fakat Baez, bu engellemelerin sorun olmadığını belirtiyor:
"Çok geç kaldılar, zira, bu canavarlığın kanıtı olarak, elimizde belgeler, film çekimleri ve fotoğraflar var."
Baez, kültürel yıkımın Hague Sözleşmesi'ne göre cezalandırılabileceğini, ABD'nin de bu yüzden ne Hague Sözleşmesi'ne ne de 1999 tarihli ek protokolüne imza attığını, hatta Bush yönetiminin askerlerini hukuki sorumluluktan uzak tutmak istemesinin nedenlerinden birinin de bu olduğunu söylüyor.
"Fakat bu eylemi gerçekleştirenler yalnızca ABD askerleri değil" diyor Baez, "Koalisyon Kuvvetleri'nin geri kalanı da suçlu."
Kültürel Talanın Bulguları
Baez'in Irak'taki kültürel talana dair sunduğu bulgular şöyle:
* ABD'nin suçu, bütün uyarılara karşın yalnızca kültürel varlıkları korumayı ihmal etmek değil. Doğrudan yağma ve tahribat da var. Mayıs 2004'te, Mukteda El-Sadr'la çatışmalar sırasında, Koalisyon Kuvvetleri'nin çıkardığı bir yangında, 40 bin el yazması yok oluyor.
* Askerler, Sümer şehri Ur'un (Mukayyar) Hz. İbrahim'in doğum yeri olduğunu fark edince, antik tuğlaları alıp götürüyor.
* Mayıs 2004'ün sonunda, İtalyan jandarması (carabinieri) yağmalanan arkeolojik eserleri Kuveyt sınırından kaçırmaya çalışırken yakalanıyor. British Museum'a göre, Polonya kuvvetleri, Bağdat'ın güneyindeki Babil harabelerinin bir bölümünü tahrip ediyor.
* Polonya birlikleri, Babil kralı Nebuchadnezzar'ın İ.Ö. 6. yüzyıldan kalma sarayının civarına, ağır taşıtların kullanması için asfalt döküyor. Verilen zararın onarılması imkansız. Aynı zamanda, İştar Kapıları'nın tuğlaları da satılmaya çalışılıyor.
* ABD ve Polonya askerleri bugün hâlâ eser hırsızlığını sürdürüyor. Bu eserler, Kuveyt veya Ürdün sınırında satılıyor. Tarihi eser tüccarları, bir Sümer tableti için 57 bin dolar verebiliyorlar.
* ABD ordu kamyonlarının ve helikopterlerinin sürekli olarak kullandıkları alanlarda, tarihi duvarlar çöküyor. Bu duvarların üzerinde püskürtme boyayla yapılmış, "Ben buradaydım" ve "Mary'yi seviyorum" gibi yazılar var.
* Bağdat Ulusal Kütüphanesi'nde yanan kitapların sayısı 1 milyon civarında. Bunların arasında "Bin Bir Gece Masalları"nın ilk örneklerinden bazıları, Ömer Hayyam'ın matematik üzerine yazdıklarının yanı sıra, İbn-i Sina'nın ve İbn-i Rüşd'ün risaleleri de var.
* İlk raporlara göre, Ulusal Arkeoloji Müzesi'nden çalınan eserlerin sayısı 170 bin. Aslında, 25 ana eser ve 14 bin daha az önem taşıyan eser de kayıp durumda. Soruşturmaları sürdüren ABD albayı Matthew Bogdanos'a göre, yağmacılar için çıkarılan affın ardından, 3,500 kadar eser geri alınabilmiş.
* Bunların ötesinde, El Evkaf Kütüphanesi, üniversite kütüphaneleri ve Beyt El-Hikma Kütüphanesi de talandan payına düşeni alıyor. Bütün Irak'ta kaybolan belgelerin toplam sayısı, en az 10 milyon. (TK)
(IPS'te yayınlanan, Humberto Marquez'in Fernando Baez'le yaptığı röportajı, Tolga Korkut özetleyerek Türkçeleştirdi.)