ABD ve müttefiklerinin Safuan'da yaptıkları yardım medya gücüyle kamuoyuna yansıtıldıysa da, askeri birliklerin alana hakim olamamaları nedeniyle bu tür yardım mücadelelerinin marjinal kaldığı söylenebilir.
Alt yapıya geçici onarım
Le Monde gazetesine göre, Irak'ta uzun yıllardır çalışma yapan Uluslar arası Kızıl Haç Komitesi (CİCR), Bağdat'taki su alt yapısını özellikle bölgedeki bürosunun önemli çabalarıyla kısmen de olsa onarmayı başardı.
1.5 milyon nüfuslu bu büyük kentte, bir haftadır Vafa El-Kaed Su Pompalama tesisine elektrik verilememesi nedeniyle su ulaşmıyordu. Arıza şayet bir süre daha sürseydi, Şatt-ül Arap yolundan gelen kirli su, kısa sürede kentte kolera ve tifo gibi hastalıklara yol açacaktı.
Savaşan taraflarının da onayıyla CİCR, temiz suyun yeniden kentte pompalanabilmesi için jeneratörler yerleştirdi ve geçici de olsa bulaşıcı hastalığın önüne geçti.
Tek sıkıntı "şimdilik" su
Bu örnek, görünürde sıkıntı konusu olmayan gıdadan önce, insani yardım açısından asıl olarak temiz su sıkıntısı yaşanıyor. Cenevre'deki CİCR yetkilisi Robert Mardini, "Basra'da yaşanan Bağdat'ta da yaşanabilir. Bu konuda kaygılıyız" diyor.
Bağdat'ın suyu, dört büyük ve 20'ye yakın su istasyonundan geliyor. Bunlardan en önemlisi kentin kuzeyindeki Karş istasyonun kapasitesi, günlük 1 milyon 400 bin metreküp. Bir başka uzman ise, Iraklıların su ihtiyacının büyük bir kısmının nehirlerden sağlandığını, su istasyonlarının öneminin de bu nedenle daha da arttığını açıklıyor.
"İlaç stokları hızla tükenecek"
Dünya Gıda Programı'nın 26 Mart'ta Amman'da yaptığı açıklamaya göre, "hükümetin gıda dağıtım sistemi daha çok Irak'ın güney ve merkez bölgelerinde, kısmı da olsa çalıştığı" bildiriliyor.
Ancak aynı şey ilaç yardımları için söylenemiyor. Irak'ta 14 sağlık merkezi idare eden Caritas İnternational isimli örgüt, "Son günlerde yaşanan bombardıman çeşitli travmalara yol açtı. Böyle giderse, ilaç stokları hızla tükenecek" şeklinde açıklama yaptı.
Yardım ulaştırmak zor
Bu zorluklar karşısında tek çözüm olarak, kontrol ettikleri bölgelerden başka bir yere yardım götüremeyen ABD ve İngiliz saldırılarına rağmen yardım dağıtımının sürdürülmesi kalıyor. Bağımsız yardım kuruluşlarının tek amacı ise, Bağdat'a yardımı Ürdün üzerinde yapabilmek. Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), 26 Mart'ta, iki kamyon dolu yardım malzemesini Amman'dan gönderdi.
Bu yol halen açıksa MSF'den sonra Birleşmiş Milletler (BM) gibi, diğer yardım örgütleri de bundan böyle bu yolu kullanarak yardımlarını ulaştırabilecekler. ABD ve İngiliz saldırılarına bağımlı kaldıkları için rahatsız olan bu kuruluşlarının yegane amacı da bu. (EÖ/BB/NK)