Örgüt açıklamasında, Iraktaki siyasi düzenlemelerle ilgili anlaşmazlıklar nedeniyle insan haklarının korunması kurban edilmemelidir denildi.
Hak ihlallerini soruşturacak mekanizmalar kurulmalı
Kapsamlı operasyonların üzerinden beş ay geçmiş olmasına rağmen Amerika Birleşik Devletleri (ABD) askerlerinin ya da silahlı grupların tam bir cezasızlık içinde sivillere yönelik saldırılarını sürdürdüğünü açıklayan UAÖ, New Yorkta toplanan dünya liderlerinin Irakta her gün biraz daha artan şiddet döngüsünü dikkate almalarını istedi.
Bu olaylarla ilgili bağımsız, kapsamlı ve tarafsız soruşturma yürütüleceğine dair hiçbir ciddi taahhütte bulunulmadığını hatırlatan UAÖ, "ABD güçleri doğrudan saldırıların hedefi oluyor ve ortada acilen halledilmesi gereken ciddi bir asayiş sorunu var. Ancak bu, öldürme iznine sahip olunmasını mazur göstermez" dedi.
Af Örgütü, Koalisyon Geçici Yönetimi'nden (CPA) koalisyon güçlerinin insan hakları ve insancıl hukuku ihlal ettiklerine dair iddiaları soruşturacak uygun mekanizmaları oluşturmasını istedi; her soruşturmanın sonuçlarının açıklanması, sorumluların adalet önüne çıkarılması çağrısı yaptı.
Halkın güvenlik, adalet ve saygınlık beklentisi
"Irak'ın geleceğiyle ilgili sürmekte olan tartışmaların sonucu ne olursa olsun, Irak halkının güvenlik, adalet ve saygınlık özlemi ve beklentileri en öncelikli konu olmalıdır. Bu meşru talepleri derhal yerine getirmemek tüm Iraklılara ihanet etmekle eşdeğerdir denilen Af Örgütü açıklamasında, şu ifadeler yer aldı:
* UAÖ, Irak'ta asayişle ilgili kaygılara dair Memorandum başlıklı raporunda ve Temmuz ayında Bağdat'ta Koalisyon Geçici Yönetimi'yle (CPA) yaptığı görüşmelerde,sivillerin öldürülmesi dahil Irak'taki insan hakları ihlalleriyle ilgili kaygılarını dile getirmişti.
* Örgütün kaygıları arasında ABD askerlerinin aşırı güç kullanmaya devam etmesi, keyfi gözaltılar, gözaltı merkezlerinde kötü muamele ve geçmiş ve bugünkü insan hakları ihlallerinin cezalandırılmaması bulunuyor.
* Koalisyon güçlerinin, sivillerin ölümüyle sonuçlanan aşırı güç kullanmaya büyük oranda devam etmesi kabul edilemez. Irak halkı daha fazla kan dökülmesini değil, güvenlik ve barış hak etmektedir.
Arka plan bilgisi
* 24 Eylülde, Bağdat'ın merkezinde ticari bir otobüse çarpan bomba bir Iraklının ölümüne 21 kişinin de yaralanmasına neden oldu. Bildirildiğine göre esas hedef birkaç dakika önce geçmiş olan bir ABD askeri konvoyuydu.
* Irak Hükümet Konseyi üyesi olan Akile al-Haşimi, 20 Eylül'de arabasına açılan ateş sonucu yaralandı ve 25 Eylül'de hayatını kaybetti. Korumaları da aynı olayda yaralandı.
* 22 Eylül'de Bağdat'taki BM merkezinin yakınlarında bir suikast bombacısının kendini havaya uçurması sonucu bir Iraklı güvenlik görevlisi ve intihar saldırısı yapan öldü, 19 kişi yaralandı.
* 23 Eylül sabahı, ABD birliklerinin Felluca yakınlarındaki el-Cisr köyüne yaklaşık yarım saat boyunca yoğun ateş açmaları sonucu Ali Halaf, Saad Fakri ve Salem Halil adlı üç çiftçi öldü, üç kişi de yaralandı. Bir ABD askeri görevlisinin belirttiğine göre birliklere saldırılmıştı. Ancak, ölenlerin yakınları silah bulundurduklarını şiddetle reddediyorlar. Aynı günün daha geç saatlerinde ABD askeri görevlilerinin çiftliğe giderek fotoğraf çektikleri ve aileden özür diledikleri bildirildi.
* 23 Eylül'de, Reuters TV kameramanı Mazen Dana'nın bir ABD askeri tarafından öldürülmesiyle ilgili açıklama yapan bir ABD askeri görevlisi, "Her ne kadar bu üzüntü verici bir olaysa da, yapılan soruşturma sonucu ABD güçleri personelinin çatışma kurallarına uygun davrandığı sonucuna varılmıştır" dedi.
ABD ordusunun soruşturma raporunu açıklamayacağını belirterek, bulgularla ilgili daha fazla ayrıntı vermeyi reddetti. Ödüllü bir kameraman olan Mazen Dana 17 Ağustos 2003'te Abu Ghraib cezaevi yakınlarında bir ABD askerinin tanktan açtığı ateşle öldürülmüştü. O sırada cezaevinin çekimini yapmaktaydı. Asker, video kamerayı roket atar sandığını iddia etmişti.
* 18 Eylül'de 35 yaşında ve iki çocuğu bulunan çevirmen Sa'ad Muhammad Sultan, Tikrit-Musul arasındaki yolda arabasıyla giderken bir ABD askerinin açtığı ateşle kalbinden aldığı tek kurşun yarasıyla öldü.
Saad, CPA kültür danışmanı olan İtalyan diplomat Pietro Cordone'ye eşlik ediyordu. Aynı yönde giden bir ABD askeri araçtan üstlerine ateş açıldı. Ateş açan askerin sollanmak istemediği anlaşılmakta. ABD askerinin tepkisiyle ilgili bir soruya Cordone "sanki hiçbir şey olmamış gibi ilerlemeye devam ettiler" diye cevap verdi.
* 17 Eylül'de Felluca'da bir düğünde ABD askerlerinin açtığı ateş sonucu 14 yaşındaki bir çocuk öldü ve 6 kişi yaralandı. Askerlerin, kutlama yapmak için havaya ateş açıldığında saldırıya uğradıklarını sandıkları bildirildi.
* Aynı yerde 12 Eylülde bir ABD askeri konvoyunun iki mayınun üstünden geçmesinin ardından, ABD birliklerinin kalabalığa açtıkları ateş sonucu 4 yaşında bir oğlan çocuğunun öldüğü ve bir erkeğin yaralandığı bildirildi.
* Eylül ayı başlarında 18 yaşında bir lise öğrencisi olan Farah Fadıl, ABD askerlerinin Mahmudiye'deki evlerine sabah 00:30 sıralarında yaptığı baskın sonucu öldürüldü.
ABD askerleri herhangi bir uyarıda bulunmadan kapıyı tekmeledikleri için Farahın erkek kardeşi eve hırsızların geldiğini sanarak eline silah alıp ateş etmeye başladı. Askerler yoğun bir karşı ateşle cevap verdi: Daireye el bombaları attılar ve yoğun ateş açtılar.
Marwan adlı bir erkek, kardeşini aramak için apartmanın dışına silahsız olarak çıktığında vurularak öldü. Bir görgü tanığı, The Observer gazetesi muhabirine olayı şöyle anlattı: "...çatıdan baktığımda yolda bir sıra askerin çılgınca eve doğru ateş ettiğini ve yukarıdan bir hekopterin gelmekte olduğunu gördüm." Olaydan sonra olayla ilgili askeri yetkililerinin görüşünü almak isteyen muhabire böyle bir olayın olduğuna dair herhangi bir kayıt bulunmadığı belirtildi.
* Ayrıntılı bilgi için:
Uluslar arası Af Örgütü Basın Merkezi:
Tel: +44 207 413 5566
Amnesty International, 1 Easton St., London WC1X 0DW.
* En son insan hakları haberleri için: http://news.amnesty.org