Anayasa Mahkemesi (AYM), gazete haberlerinin altına “fırıldak”, “kitapsız” gibi yorumlar yapan kişiye hapis cezası verilmesini ifade özgürlüğünün ihlali olarak değerlendirdi.
Ayrıca 13 bin 500 lira manevi tazminata da hükmeden AYM, ihlalin ortadan kaldırılması üzere yeniden yargılama yapılması için kararın Sivas 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi.
“Her haber sana kapak olsun” demişti
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nde yüksekokulda görevli bir yönetici, rektör iletişim danışmanıyla ilgili yerel yayın Egemen Gazetesi’de çıkan haberlere yorum yazmıştı. Yorumunda “parlak kitapsız”, “M.’nin fırıldakları”, “M. her haber sana kapak olsun” gibi ifadeler yer alıyordu.
İletişim danışmanı M.’nin şikayetiyle, yorumları yazan yönetici hakkında Sivas Cumhuriyet Başsavcılığınca 18 Temmuz 2014’te iddianame hazırlandı. Yargılamayı yapan Sivas 2. Asliye Ceza Mahkemesi, yöneticinin, hakaret suçundan 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi.
“Soy ismi mizah yapmaya müsaitti”
Kararı temyiz eden yönetici, temyiz dilekçesinde “müştekinin soy isminin mizah yapmaya müsait olduğunu, şikâyete konu ifadeleri rencide etmek amacıyla kullanmadığını” beyan etti. Yargıtay 18. Ceza Dairesi hükmü onayınca da AYM’ye bireysel başvuru yaptı.
Başvurusunda “Okuyucunun ilgisini çekmek amacıyla internet gazetesinde yer alan haberlerin altında mizahi paylaşımlar yaptığını, hakaret içerikli herhangi bir ifadenin bulunmadığını” belirtti.
Ayrıca “Paylaşımlar nedeniyle, hürriyeti bağlayıcı cezaya hükmedilerek kamu görevinden yasaklanmasının ifade özgürlüğünü, adil yargılanma hakkını, özel hayata ve aile hayatına saygı ile mülkiyet haklarını ihlal ettiğini” ileri sürdü.
“Ne şekilde rencide etti?”
Anayasa Mahkemesi’nin dosyayla ilgili gerekçeli kararı bugünkü Resmi Gazete’de yayınlandı. Kararda, hakaret suçlamasıyla cezaya hükmeden mahkemenin, eylemin sebebini araştırmadığı ifade edildi:
“Mahkeme; başvurucu ile müşteki arasında bir husumet bulunup bulunmadığını, buna paralel olarak başvuruya konu ifadelerin dile getirilme nedenini, söylenen sözlerin arka planı olup olmadığını tartışmamıştır. Başvurucunun söz konusu paylaşımları, müştekinin daha öncesindeki birtakım davranışları nedeniyle mi yoksa tamamen keyfi olarak mı yaptığı açıklığa kavuşturulmamıştır.
“Kendisiyle aynı üniversite bünyesinde görev alan müştekiyi hedef alarak yaptığı kabul edilen paylaşımlarda yer alan ifadeleri başvurucunun hangi amaçla kullandığı ve hangi ifadelerin ne şekilde muhatabını rencide ettiği de mahkeme tarafından değerlendirilmemiştir.
“Hapis cezası orantısız müdahale”
AYM’nin kararında, hapis cezasının gerekçelerinin açıklanmadığı da belirtildi:
“Mahkeme yalnızca, başvurucunun paylaşımında geçen ifadelerin eleştiri sınırlarını aşan, kaba ifadeler olduğu değerlendirmesinde bulunup hakaret suçunu oluşturduğu sonucuna varmış ve başvurucuyu mahkûm etmiştir.
“Mahkeme, taraflar arasındaki olayların ve yapılan paylaşımların bütününe bakarak başvurucunun ifade özgürlüğü ile müştekinin şeref ve itibarın korunması hakkı arasında bir denge kurmaya çalışmamış, yalnızca soyut bir değerlendirmeyle yetinerek söz konusu ifadelerin hakaret suçunu oluşturduğunu kabul etmiştir.
“Kullanılan ifadelerin niçin hakaret olduğu açıklanmamış ve mahkemenin ifadesiyle kaba olduğu kabul edilebilecek sözler için hukuk sisteminde daha hafif sayıda müdahale olanağı varken, başvurucunun oldukça ağır bir ceza olan 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezası ile cezalandırılması ve üstelik cezanın kanuni sonucu olarak kamu görevinden yasaklanması, ulaşılmaya çalışılan müştekinin itibarını korumak amacı önemli ölçüde orantısız bir müdahale olmuştur.” (AS)