Taksim Dayanışması, internet sitesinden bugün yaptığı yazılı açıklamada korkutmaya, bölmeye, yalnızlaştırmaya çalışanlara seslenilerek “Bilsinler ki hiç birimiz yalnız değiliz. Sokakta, yolda, işte, meydanlarda, mahallelerde birbirimizi korumaya kollamaya ve anlamaya devam ediyoruz” denildi.
Gezi Direnişi sırasında uygulanan polis şiddeti ve hukuksuz uygulamalara da değinilen açıklamada talepler ve kazanımlardan vazgeçilmediği ifade edildi.
Talepler şöyle sıralandı:
* Taksim ve Kızılay başta olmak üzere Türkiye’deki tüm meydanlarımızda, kamusal alanlarımızda, toplantı, gösteri, eylem yasaklarına ve fiili engellemelere son verilmesini;
* İfade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılmasını,
* Taksim Gezi Parkı’ndaki yıkıma karşı direnişten başlayarak, halkın en temel demokratik hak kullanımını engelleyen, şiddetle bastırma emrini veren, bu emri uygulatan ve uygulayan; binlerce, insanın yaralanmasına, beş yurttaşımızın ölmesine neden olan sorumluların, başta İstanbul, Ankara, Hatay ve Adana Valileri ve Emniyet Müdürleri olmak üzere tüm sorumluların görevden alınmasını,
* Gaz bombası ve benzeri materyallerin kullanılmasının yasaklanmasını,
* Ülkenin dört bir yanında direnişe katıldığı için gözaltına alınan yurttaşlarımızın derhal serbest bırakılması, haklarında hiçbir soruşturma açılmayacağına ilişkin açıklama yapılmasını,
* Afet zamanlarında da toplanma ve korunma yerlerimiz olan Gezi Park’ı başta olmak üzere halkın kullanımına kapalı bütün parklarımızın bir an önce kullanıma açılmasını, önemle ve acilen talep ediyoruz.
“Demokrasinin yaralarını sarıyoruz”
Taksim Dayanışması, yetkililerin bazı siyasi grupları, taraftar gruplarını ve kişileri hedef göstererek dünyanın gözü önünde işlenen insanlık suçlarının ve şiddetin hesabını vermekten kaçamayacakları ifade etti.
“Evrensel hukuka aykırı bir şekilde ev baskınlarıyla yüzlerce arkadaşımız gözaltına alınmıştır. Gözaltındaki ve hastanelerde tedavi altındaki dostlarımızın her türlü hukuki ve insani gereksinimlerinin karşılanabilmesi ve hepimizin desteğinin sunulması için ilgili bileşenlerimiz tarafından yapılan ziyaretler ve hizmetler sürdürülmektedir.
“Son günlerde İstanbul sokaklarında çantalar aranmakta ve sağlıklarını, yaşamlarını korumak amacıyla insanların taşımak zorunda kaldıkları basit toz maskeleri ve gözlüklere, emniyet güçleri tarafından el konulmaktadır. Bazen de bu korunma malzemelerini taşıyanlar gözaltına alınmaktadırlar.
“Bu uygulama insanların en temel hakkı olan yaşam, beden ve ruh sağlığını koruma hakkını tehlikeye atmaktadır. Bu uygulamaya derhal son verilmeli, uygulayanlar hakkında işlem yapılmalıdır.
“Bizler şimdilik afet halini alan ve tıpkı deprem gibi ne zaman, nereden ve neyin tetiklediği belli olmayan bu şiddete karşı, afet toplanma alanlarımız olan parklarımızda her gece saat 21.00’de kendi kararlarımızı verip bu kararlarımızı yaptığımız dayanışma toplantılarında ortaklaştırıyoruz. Ülkemizde demokrasinin yaralarını sarıyor ve barışıyoruz…” (EKN)