Uzun yıllardır Avrupa'da yaşayan ve Newroz nedeniyle bölgeye konuk olarak gelen Kürt ses sanatçısı Brader, Dicle-Fırat Kültür Merkezinde sunduğu dinletinin ardından yoğun bir kalabalığa kasetlerini imzaladı.
Başaran'ın "Göz Göze"si
Aynı günün akşamı (2 Nisan) Diyarbakır Sanat Merkezinde resim sanatçısı Arzu Başaran'ın "Göz Göze" adını verdiği kişisel resim sergisi, söyleşinin ardından kokteylle açıldı.
Bireysel, toplumsal ve siyasal nedenlerle silinmiş yüzlerden arda kalanların hafıza-suret-kimlik ilişkilerinden hareketle "herkesin bir yüzü vardır, ama bu yüzler ne kadar biziz" sorusunu -biraz da kendimize- sorarak, izleyici ile buluşmasıydı Arzu Başaran'ın sergisi.
Doğrusu epeyce bir zamandır Çağdaş Sanat Sergileri ile Diyarbakırlılara merhaba diyen Diyarbakır Sanat Merkezinin klasik resmin değişik yorumu ile usta bir resim sanatçısıyla şehirlileri buluşturması önemliydi.
Eski Bizans Kiliselerindeki ikonlar gibi, ama biraz silikçe, insanın tanımadığı ama sanki her yüzde kendini duyumsadığı yüzlerle göz temasıydı "Göz Göze". Arzu Başaran, bir çoğu Diyarbakır sergisi için düşünülmüş ve hazırlanmış resimlerle çıkıyordu Diyarbakırlıların karşısına. Sergi adeta insan yüzünde bir yolculuk gibi.
Alçı, alçı tozu, mermer tozu, kum ve bir dolu aşınmış malzemeler, damla halinde mürekkep; insan teni görüntüsünde resme malzeme olmuş. İnsan da zaman içinde bir çok nedenlerle hayata karşı yenik düşüp aşınmıyor mu? Belki de buydu asıl sanatçının kaygısı!
Zamanı çağrıştırması anlamında, bütün bu malzemeler, katmanlar halinde yedirilmiş ortaya çıkan resme. Öylesine usta işi resimler çıkmış ki, resme baktığınızda en alttaki katmanın nasıl kullanıldığını bile fark etmek mümkün. Sergi 2-12 Nisan tarihleri arasında on gün süreyle meraklısıyla buluşabilecek.
"Pop Kültür ve Zihniyet"
Ertesi gün 3 Nisan Cumartesi Ali Bayramoğlu "Pop Kültür ve Zihniyet" üzerine yine Diyarbakır Sanat Merkezi'nde (DSM) bir söyleşiyle Diyarbakırlılarla buluştu.
"Kendisinin siyaset bilimcisi olduğunu, ama konuk olduğu merkezin (DSM) bu başlığı seçmesi nedeniyle alan sınırlaması yapacağını kültür çerçevesinde konuşacağını" daha başında dillendirdi.
Popüler kültürle elit kültür arasındaki ayrıma dikkat çeken Bayramoğlu; bu iki kültürün birbirini etkilediğini ama ondan da öte bugün Türkiye'de popüler kültürün, elit kültürün yaşam alanını tehdit ettiğini de vurguladı; elit kültürün yok edilmeye çalışıldığını ekledi.
Elit kültürün asıl meselesinin "soru sormak" olduğunu, sorusu olmak ve soru sormanın "dünyevi" bir iş olduğunu izleyenlerle paylaştı, Bayramoğlu. Ve bu bağlamda soru sormada ısrarcı olunması gerektiğinin altını çizdi.
Zaman zaman kültürün siyasetle ilişkisine de değindi Bayramoğlu. Örneğin, Diyarbakır'da konuşuyorken Kürt meselesinin atlanmış olması belki de bir eksiklik olacaktı. Bu nedenle, "Kürt hareketinin köken mitolojisi hareketi olarak olageldiğini, ama bugün Kürt Hareketinin moderniteyle buluştuğunu ve artık sorular soran bir hareket olduğunu" da vurguladı.
Ve tabi Ali Bayramoğlu "Pop Kültür ve Zihniyet" başlıklı söyleşisinde; Diyarbakır'la olan duygusal bağına da değinmeden geçmedi. "Çok az şehir vardır ki, Diyarbakır gibi değişim göstersin. Ve yine çok az şehir gördüm ki, bu şehir gibi ülke aydınlarının vicdanında yatırım için bunca yer işgal etsin".
Yeni Tango Orkestrası
Aynı günün akşamı Büyükşehir Belediyesinin çok amaçlı salonunda İsveçli bir müzik grubunun dinletisi vardı. "New Tango Orquestra", İsveç İstanbul Başkonsolosluğu, Diyarbakır Sanat Merkezi ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ortaklığında gerçekleştirilen dinletisinde 370 kişilik salonu tıklım, tıklım doldurdu. Tango müziği, hem de bir çoklarının klasiğini bile izleyemediği yeni tango'yla buluşturuyordu Diyarbakırlıları.
Yetişebilenler yine Diyarbakır Sanat Merkezindeki ve sinemalardaki film gösterimlerine, şehir ve devlet tiyatrolarındaki oyunlara da gidebildiler.
İşte Diyarbakırlılar bir hafta sonunu böyle geçirdiler! (YS/BB)