Hüsnü Öndül, yaptığı yazılı açıklamada şu görüşleri dile getirdi:
* Son günlerde toplumun çeşitli kesimlerince, AB konusunda alınması gereken tutumlar tartışılmaktadır. İHD; 28 Ekim 1999 tarihli Olağan Genel Kurulu'nda konuyu değerlendirmiş ve aldığı kararı Genel Kurul Sonuç Bildirisi ile açıklamıştı. İşte Genel Kurul Kararımız:
* İHD, insan hakları ve özgürlüklerini her koşulda koruma ve geliştirme perspektifine sahip oluşundan hareketle, Türkiye'de insan hakları ve özgürlükleriyle ilgili standartların yükseltilmesi konusunda Avrupa Birliği'ne aday üye olarak ilan edilme koşuluna bağlanmadığını açıklar.
* İHD, İnsan haklarının kazanılması, korunması, kullanılması ve geliştirilmesinde iç dinamiklerin tayin edici rolünün altını çizer. Bununla birlikte İHD, Türkiye'nin genel yönelimlerini ilgi alanında tutar ve bu ilgi sonucu tespitlerde bulunur.
Yaratılacak demokratik ortam için
* Bu bağlamda, hem adaylık sürecini hem de adaylık sonrası süreci, Türkiyedeki insan hakları anlayış ve uygulamalarının geliştirilmesi için, ölüm cezasının kaldırılması için, düşünce ve örgütlenme özgürlüğü ile inanç özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması için , çalışanların ekonomik ve sosyal haklarının güvenceye bağlanması ve benzeri insan hakları konusunda standartların yükseltilmesi için, değişik kültür ve kimliklerin kendilerini barış içinde ifade ettikleri tam demokrasi için, yaratılacak demokratik ortamı en iyi şekilde değerlendirme kararlılığındadır.
* İHD bu amaçla, ekonomik ve sosyal haklar alanında çalışanların örgütleri ile, kişisel ve siyasal haklar alanında da diğer insan hakları örgütleri ile iletişim ve dayanışma içerisinde olacak, hakların ve özgürlüklerin korunması ve geliştirilmesi için artan bir yoğunlukta çalışmalar yürütecektir."
Karşıt ya da yandaş pozisyon olmaz
* Görüldüğü gibi İHD kendisini, AB yandaşı ya da karşıtı pozisyonda görmemektedir. Bir insan hakları örgütü olarak ilgisini insan hakları ve özgürlüklerinin korunması ve geliştirilmesine yoğunlaştırmaktadır.
* İHD yönetici organlarında yer alan arkadaşlarımızın idolojik ve siyasal eğilim ve tercihlerinin dışında, bir insan hakları örgütünün nasıl bir tutum almasının ilkelerimize uygun olacağı tartışılmış ve karar oybirliği ile alınmıştır.(NH)