Fotoğraf: TTB
Ankara Tabip Odası önceki dönem Yönetim Kurulu üyesi ve TTB İnsan Hakları Kolu Yürütme Kurulu üyesi Dr. Ayşe Uğurlu, Ankara İl Sağlık Müdürlüğündeki soruşturma kapsamında “devlet memurluğundan çıkarma” istemiyle Sağlık Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edildi.
Dr. Uğurlu, üç yıl önce açlık grevi yapan avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın sağlık durumlarına ilişkin düzenlenen bir basın açıklamasına katıldığı gerekçesiyle iki ay süreyle açığa alınmıştı.
İnsan Hakları için Hekimler (Physicians for Human Rights/PHR), Dr. Ayşe Uğurlu’nun hekimlik mesleğinin gereğini yaptığını açıkladı.
Cumhurbaşkanına mektup
PHR Direktörü Saman Zia-Zarifi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hitaben kaleme aldığı mektubunda, Dr. Ayşe Uğurlu’nun hekimlik mesleğinin ve temsil ettiği meslek örgütünün yükümlülüklerinin gereğini yerine getirdiğini belirterek, soruşturmanın sonlandırılması çağrısı yaptı.
İnsan Hakları için Hekimler Direktörü Saman Zia-Zarifi, Dr. Uğurlu’nun “devlet memurluğundan çıkarılmasına” yönelik soruşturmaya derhal son verilmesini talep etti:
“Dr. Ayşe Uğurlu hiçbir mesleki suç işlememiştir. Aksine, Türkiye’deki işkence ve diğer kötü muamele uygulamalarının sağlık ve insan haklarına zararlarına dikkat çekme çabaları, bir hekimin hayat kurtarma ve acıları azaltma konusundaki etik ve mesleki yükümlülüklerinin bir tezahüründen başka bir şey değildir. Onu ve Türkiye'deki diğer tüm tıp uzmanlarını susturmaya yönelik çabalar, ifade özgürlüğü hakkının ve Dr. Uğurlu’nun bir insan hakları savunucusu olarak korunan statüsünün ihlali anlamına gelmektedir.”
“Hekimlik yaptı, yaşamı savundu”
Ankara Tabip Odası (ATO) ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şubesi, “Dr. Ayşe Uğurlu Yalnız Değildir” diyerek dün Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde basın açıklaması düzenledi.
Basın açıklamasına TTB Merkez Konseyi Genel Sekreteri Dr. Vedat Bulut ve Merkez Konseyi üyesi Dr. Onur Naci Karahancı da katıldı.
Ortak basın açıklamasını okuyan SES Ankara Şube Yönetim Kurulu üyesi Sabiha Akdeniz Günay, Dr. Ayşe Uğurlu’nun, hedef haline getirilmesine sebep olan açıklamada hekimlik mesleğinin etik ilkeleri uyarınca hareket ettiğini, Türkiye’nin imzacısı olduğu pek çok uluslararası sözleşmenin yaşam ve sağlık haklarını hatırlattığını söyledi.
ATO Yönetim Kurulu üyesi Dr. Onur Erden, “Bir hekim doğal olarak bir insan hakları savunucusudur. Dr. Ayşe Uğurlu aslında hekimlik yapmıştır, yaşamı savunmuştur. Bu bir suç değil, yegane görevimizdir. Dr. Ayşe Uğurlu’ya uygulanan siyasal bir şiddettir” dedi.
TTB Merkez Konseyi Genel Sekreteri Dr. Vedat Bulut da bu hukuksuz uygulamadan bir an önce geri dönülmesi çağrısı yaptı.
Dr. Uğurlu: Görevime dönmeyi istiyorum
Basın açıklamasında son sözü Dr. Ayşe Uğurlu aldı. Hekimlik yaptığı 33 yıl boyunca iyi hekimlik değerlerini ve insan haklarını gözettiğini belirten Uğurlu, hakkında herhangi bir adli soruşturma olmaksızın idari bir soruşturma yürütülmesinin hukuksuzluğuna dikkat çekti:
“Haksız ve hukuksuz uygulamadan bir an önce vazgeçilmesini, iyi hekimlik değerleriyle yeniden görevime dönmeyi istiyorum. İnsan hakları mücadelesinden hiçbir kurum beni uzaklaştıramaz!” (AS)