Bu uğurda, pek çok eylem yaptılar, Jandarmadan dayak yediler. Kefenlerini giydiler, yaşam hakkı için çanlarını çaldılar... İnaylılar konuyu şimdi de yargıya taşıdılar.
Kışladağ Altın Madenini siyanür yığın liçi yöntemiyle işletmek isteyen TÜPRAG şirketinin madende kullanacağı suyun köylerinden geçmesini istemeyen İnay Köylüleri, şirkete verilen kuyu açma, yer altı suyu arama ve kullanma izninin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle dava açtı.
Barka: Herkes destek vermeli
İzmir-Bergama, Eşme, Sivrihisar Havran/Küçükdere Elele Hareketi üyeleri ve İzmir'de yaşayan İnay Köylüleri, konuya ilişkin dün (26 Ocak) İzmir Tabip Odası'nda basın toplantısı düzenledi.
Elele Hareketi dönem sözcüsü Ertuğrul Barka, altın madeniyle ilgili Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) olumlu belgesinin iptaline ilişkin Manisa İdare Mahkemesi'nde devam eden davada verilen bilirkişi raporunda, "maden işletme faaliyetinin yer altı sularında kuruma ve azalmaya yol açacağının" belirtildiğini hatırlattı; herkesi İnaylılara destek vermeye çağırdı.
Sakaryalı: Maden toprakları kirletmekle kalmayacak suyu da tüketecek
İnay Köyü yöresini anlatan "İnais'ten İnay'a" adlı kitabın yazarı eğitimci Muammer Sakaryalı da, "Siyanürcü şirket yalnızca topraklarımızı kirletmekle kalmayacak, suyumuzu da tüketecek" dedi.
Sakaryalı, İnay Köyü ve çevre köylerin vicdan hareketi başlattıklarını, kendi topraklarına, sularına, havalarına sahip çıktıklarını, her türlü demokratik tepki biçimleriyle yaşamlarına sahip çıktıklarını, tüm engellemelere karşın, mücadelelerini sürdüklerini belirterek, "üç bin yıldır insanlara hizmet eden ve adını sudan alan ve sularda yaşayan su perilerinden İnais'ten alan İnay köyü ve çevre köyleri susuz kalmasın" dedi.
"Yöre insanların tercihleri dikkate alınmalı"
Avukatlar Senih Özay ve Arif Ali Cangı, Bergen Sözleşmesi gereğince, çevreyi etkileyecek işletmeye ilişkin, yöre insanlarının tercihlerinin dikkate alınması gerektiğini ifade ettiler.
Özay ve Cangı, "Anayasanın yaşama hakkını düzenleyen 17. maddesi ile sağlıklı çevrede yaşama hakkını düzenleyen 56. maddesi gereğince İnaylıların mücadelelerinin onurlu bir mücadele olduğunu, onların sesine kulak verilmesi gerektiğini, Kışladağ Madeni ile ilgili sürecin, mahkeme kararlarının uygulanmadığı Bergama madeni sürecine benzememesi için kamuoyunun uyanık olması gerektiğini" söylediler. (KÖ)