KİH olarak bianet'e konuşan İlkkaracan Ajas Bakan Çubukçu'yla görüşen 54 kadın örgütünün muhalif kadın örgütleri olduğunu ve hükümetten kadınlar adına taleplerde bulunduğunu söylüyor.
"Bağımsız kadın kuruluşuyuz"
"Dünyanın her yerinde örgütlenmelerde farklılık vardır" diyor İlkkaracan Ajas. "Kimi Sosyal hizmete yönelik devletin kucağında olan örgütlerdir, kimi de savunuculuk yapan bağımsız kadın kuruluşlarıdır. Türkiye'de de durum farklı değil. Bizim diğer örgütlenmelerden farkımız taleplerimizden ve yöntemlerimizden kaynaklanıyor."
"Çubukçu kadın örgütleriyle hareket etmeli"
İlkkaraacan Ajas Bakan Nimet Çubukçu'yla kadın örgütlerinin arasındaki sorunun, diyalog eksikliğinden çıktığını söylüyor.
"Biz yıllardır çeşitli bakanlarla çalışıyoruz. Ama ilk kez bir bakana ve genel müdürüne ulaşamadık. Oysa kadından sorumlu bakanın ve örgütlenmesinin, kadın örgütleriyle birlikte hareket etmesi gerekir."
İlkkaracan Ajas Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın genelgesinin önemini reddetmiyor.
"Genelge tabii ki önemli ama önemli olan nasıl uygulanacağı. Genelgede yer alan öneriler zaten kadın örgütlerinin mücadelesini verdikleri konular. Eksiklikler var ama bundan sonra kurulacak diyalogla bunlar da aşılabilir. Yeterdi ortak bir dil kuralım ve diyalogu geliştirelim."
Çubukçu'yla kadın örgütleri arasındaki sorun
Çubukçu ile kadın örgütleri arasındaki diyalog kesikliği Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki (TBMM) Anayasa'nın 10. maddesi değişiklik görüşmeleri sırasında başladı.
O tarihte milletvekili olan Çubukçu, kadın örgütlerinin talebi olan değişikliğe "olumsuz" oy veren milletvekilleri arasında yer aldı ve kadın örgütleri Çubukçu'nun da aralarında olduğu "hayır" oyu veren milletvekillerini telgrafla kınadı.
Davada beraatla sonuçlandı
Bu gelişme üzerine Çubukçu, aralarında Kadınlarla Dayanışma Vakfı ve Amargi Kadın Kooperatifi'nden Gülden Bağa, Kadının İnsan Hakları (KİH)Yeni Çözümler Vakfı'ndan Müjde O. Bilgütay, Efsa Kuraner ve Liz Erçevik Amado'ya karşı "madde-i mahsusa yoluyla hakaret" davası açtı.
18 Nisan'a kadar süren mahkeme, kadın örgütü temsilcilerinin "suç kastı olmadığı" ve 5271 sayılı Ceza Mahkemeleri Kanunu'nun 23/2-c maddesi gerekçesiyle beraatlarıyla sonuçlandı. (AD/KÖ)