İncecik aslında iklim değişikliğinin gündem olmasından öte hangi tedbirlerin alınacağının önemli olduğunu vurguladı.
İklim değişikliğinin iş ve sanayi çevresince gündeme alınmasının 'geç de olsa' olumlu fakat aynı zamanda 'buruk' bir gelişme olduğunu ifade eden Şahin "İklim değişikliği konusunda CEO'lardan umut beklemek gerçekçi değil. Önemli olan halkın sokağa çıkıp hükümete baskı yapması" dedi.
Davos'ta iklim değişikliği tartışılıyor
Dünya Ekonomik Forumu'nun düzenlediği 24 Ocak'ta başlayan iklim değişikliklerinin bir sonucu olarak, geçen yıllara göre çok az oranda kar yağışının görüldüğü İsviçre'nin Davos kasabasında yapılan zirveye, 24 ülkenin devlet veya hükümet başkanı ile toplam cirosu 10 trilyon doları bulan 800'den fazla şirketin CEO'su da katılıyor. 28 Ocak'ta son bulacak zirvenin en önemli gündem maddelerinden birisi iklim değişikliği.
İncecik: ABD sorumluluğa ortak olmalı
İncecik zirvede iklim değişikliği konusunun ele alınmasına dair yorum yapmak için henüz erken olduğunu, zirve sonunda ortaya çıkacak kararların önemli olduğunu söyledi. Ancak İncecik'e göre zaten küresel ısınmanın olumsuz etkilerini en çok iş çevresi yaşayacak.
İş dünyasının ileriki dönemlerde ciddi değişiklikler yapmasının kaçınılmaz olduğunu söyleyen İncecik "Karbon vergisi, enerji verimliliği gibi konularda ciddi değişiklikler yapılacak. Bu konularda tüm ülkeler ön hazırlıklarını yapmalı. En büyük sorumluluksa gelişmiş sanayisi olan ülkelere düşüyor" dedi.
Dünyada salınan karbondioksit emisyonlarının yaklaşık yüzde 25'lik oranının Amerika Birleşik Devletleri'ne (ABD) ait olduğuna dikkat çeken İncecik "ABD protokolün içinde olup sorumluluğa paydaş olmalı" dedi.
"Forumun sonuçlarını beklemek gerek. Yakın gelecekte iklim değişikliğine bağlı problemler sosyal yaşamı da ilgilendiriyor ve senaryo değil gerçekler. Davos'ta da ele alınmasının en büyük nedeni bu."
İncecik'in zirvede alınması gereken "olmazsa olmaz" olarak aktardığı tedbirlerse şöyle:
"Bütün dünyada temiz teknolojinin uygulanmasına yönelik çalışma. Küresel ekonomiyi de etkileyecek olan iklim değişikliğine dair sonuçların açıklıkla ortaya konulması ve surum raporu oluşturulması."
Davos için de "Henüz geç değil"
Daha önce konu hakkında bir rapor yayınlayan ve zirveye de katılan ekonomist Nicholas Stern'e de değinen İncecik "Stern Tony Blair'in danışmanıydı. Raporunun temel çerçevesi emisyon oranlarının düşürülmesi için çıkacak maliyetin uluslararası anlamda sorumluluk getirdiği, her ülkenin strateji oluşturması gerektiği idi" dedi ve ekledi:
"Stern aslında 'henüz geç değil' diyordu. Davos zirvesi için de bu geçerli. Eğer zaman iyi kullanılmazsa kayıplar artacak. Zaman içinde ülkeler milli gelirlerinin önemli miktarını artarak bu soruna ayıracaklar."
İncecik Türkiye içinse "Türkiye'de strateji eksikliği ortada. Sanayide yeniden yapılanma şart. Mevcut teknolojilerin biran evvel değişmesi gerek. Düşük karbon teknolojisine geçmek zorunlu. Enerji verimliliği konusunda çaba gerek" dedi.
Şahin: İklim değişikliğinde CEO'lara güvenmemek gerek
Davos zirvesinde gündemin iklim değişikliği olması ve şu ana kadar işlenen konular Şahin'e göre"konuyla ilgilermiş gibi" izlenimi uyandırıyor.
"Bir yandan da aslında iş çevresi aktif değil. Sorumluluğu yasal düzenlemelere atıyorlar. Yasal düzenlemelerin çok etkili olduğu doğru ancak diğer taraftan iş çevresinin kendilerini de ilgilendiren konularda takındığı pasif tavrı ironik.".
Şahin ABD'li şirket yöneticilerinin soğuk tavrının iklim değişikliğinin öncelikle yoksul ülkeleri etkileyeceğini bilmelerinden kaynaklandığını söyledi.
"Nükleer enerjinin küresel ısınmanın etkilerini azaltmak için çözümmüş gibi sunulmasına zaten ne CEO'lar ne halk ne de 'patron'lar inanmıyor. Aklı başında kimse inanmaz" diyen Şahin nükleer enerjiyi çözüm sunanların 'azılı nükleerciler' olduğunu söylüyor.
Şahin "Elbette ki dünya ekonomi çevresinin geç de olsa gündemine bu konuyu alması ancak buruklukla karşılanacak olumlu bir gelişme. Ama yine de bu sorunun çözüleceğine dair umut verici değil. Çünkü etkin çözüm CEO'ların değil halkın elinde ve halk sokağa çıkıp hükümete baskı yapmadıkça olumlu bir gelişme beklemek anlamsız" dedi.
Milliyet'in yazarlarından Meral Tamer ise takip ettiği zirveye dair bugünkü yazsısında iklim değişikliğiyle ilgili münazaralarda yapılan oylamalara değinmiş:
Dünyanın dört bir yanından Davos'ta toplanmış katılımcılardan 1000 kadarının katıldığı elektronik oylamanın sonuçları şöyle:
* Nükleer enerji, temiz kömür ve petrol, iklim değişikliğini önlemede tek alternatifimizdir :
Hayır: yüzde 73, evet: yüzde 27.
* Şirketleri yeşil operasyona yönlendirme işi, yasal düzenlemelere değil, piyasalara bırakılmalıdır.
Hayır: yüzde 71, evet yüzde 29.
* Karbon vergisi iklim değişikliğini önleme çabalarına zarar verir.
Hayır: yüzde 64, evet: yüzde 36. (EZÖ/AÖ)