Araştırmacı yazar İhsan Eliaçık, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın "Vicdani ret caiz değildir" şeklinde açıklama yapmasıyla ilgili olarak vicdani reddin temel bir insan hakkı olarak İslam'a aykırı olmadığını söyledi.
Eliaçık, bianet'e yaptığı açıklamada, Diyanet'in görevinin devletin icraatlarına dini kılıf bulmak olduğunu ve bu çerçevede vicdani retle ilgili açıklama yapmanın da Diyanet'in görevleri arasında sayılabileceğini belirtti.
"Askerlik sadece bir meslektir"
İhsan Eliaçık, askerliğin tıpkı diğer meslekler gibi bir meslek olduğunu söyledi. "Ben polis olmak istemiyorum" diyen bir insana "olacaksın" diyemeyeceğimizi söyleyen Eliaçık, aynı durumun askerlik için de geçerli olduğunu ifade etti ve şöyle devam etti:
"Askerliği sadece koruma ve kollama ile görevli bir meslek olarak görmek gerekir."
"Anayasa'ya göre de hiçbir meslek zorla yaptırılamaz. Kimse ücretsiz angarya çalıştırılamayacağı gibi, bir mesleği yapmaya da zorlanamaz."
"Türk Silahlı Kuvvetleri'nin meslek icra biçimi meslek şartları belirlenerek değiştirilmelidir. İsteyenler de bu mesleğin çalışanı olabilmelidir."
"İnsanlar elime silah almak istemiyorum diyebilir. Bunu dini açıdan yasaklamak için herhangi bir sebep yok. Kimse askerlik kutsaldır diyemez. İnsanlara hizmet eden tüm meslekler kutsaldır."
"İnsanlar askerlik yapmak istememelerini değişik dini görüşlerine dayandırabilirler. Benim inancıma göre elime silah almak istemiyorum demesi anlaşılabilir bir şey."
"Diyanet'in işi devletin icraatlarına dini kılıf bulmak"
Bu gibi konularda görüş bildirmenin Diyanet İşleri Başkanlığı'nın görevleri arasında yer alıp almadığını merak ediyoruz.
Eliaçık, bu gibi konular hakkında konuşmanın tam da Diyanet'in görevleri arasında olduğunu belirtiyor.
"Çünkü Diyanet'in görevi, devletin icraatlarına dini kılıf bulmaktır ve bu görevi icra etmektedir."
"Diyanet, devletin temel icraatlarına ters hiçbir şey söylemez. Çünkü Diyanet devletin dininin temsil edildiği ortamdır. Kuruluş amacı da budur."
"Bunun çözümü için Diyanet denilen kurumun tamamen ortadan kaldırılması lazım."
Diyanet: Silahlı güçler bireylerin güvenliğidir
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın fetva hattına "İslam'da vicdani ret hakkı var mı?" sorusunu yönelten Milli Gazete'ye cevap veren Diyanet, herkesin vicdani reddini açıklaması durumunda vatan savunmasının gerçekleştirilemeyeceğini belirterek vicdani reddin caiz olmadığını söyledi.
Diyanet İşleri Başkanlığı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
* Dinimize göre akil ve baliğ olan her kimse, ibadetlerinin yanı sıra ailesine karşı (nafaka, himaye, terbiye vs. görevlerle), devletine karşı (vergi, askerlik vs. ile) yükümlüdür.
* İnsan sosyal ve medeni bir varlık olduğundan bir arada yaşamak zorundadır. Bir arada yaşamanın kuralları da ahlak ve kanunla belirlenir. Bunun uygulanması için de bir devlet olma gereği ortaya çıkar. Devletin yani kanunun, adalet ve hukukun olmadığı bir yerde terör ve anarşi hâkim olur.
* Bu ise insanların can, mal, namus ve inançlarının tehdit ve tehlike altında olması demektir.
* Devletin silahlı güçlerinin olması demek bireylerin can, mal, namus, din ve ibadet özgürlüğünün teminat altında olması anlamına gelir. Her bireyin kendi teminatı için de askerlik hizmeti kaçınılmazdır. Bu itibarla kanunen yapmak zorunda olduğumuz askerliği "vicdanî ret" gibi bir gerekçeyle terk etmek dinen caiz değildir.
* Herkes "vicdanî ret" gerekçesini ileri sürerek askerlik yapmayacak olursa vatanın savunması, vatandaşların huzur ve güveni ve en önemlisi de can, mal ve namus emniyetinin gerçekleşmesinde sorun olur.
* Emniyet güçlerinin olmadığı bir devlette, ortaya sadece bir iç güvenlik sorunu çıkmaz, bunun yanında, dış tehdit ve bağımsız devlet olma sorunu da çıkar. (EKN)