İnsan Hakları Ortak Platformu (İHOP), Avrupa Konseyi'nin Nefret Söylemi El Kitabı'nı ücretsiz dağıtmak üzere Türkçeleştirdi.
Avrupa Konseyi Yayınları'ndan çıkan kitap Avrupa Konseyi İnsan Haklarını Geliştirme Uzmanlar Komitesi çatısı altında ve İnsan Hakları Yönlendirme Komitesi yetkisi dâhilinde insan hakları uzmanı Anne Weber tarafından hazırlandı, 2009'da yayınlandı.
Nefret Söylemi El Kitabı nefret söylemi kavramını açıklığa kavuşturmak ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ifade özgürlüğü hakkı ile ilgili içtihadında takip ettiği ölçütler konusunda karar vericilere, uzmanlara ve bir bütün olarak topluma kılavuzluk etmeyi amaçlıyor.
Avrupa Konseyi'nin izniyle yayımlanan kitabı Türkçeye Metin Çulhaoğlu çevirdi, düzeltiyi Naci Temeltaş ve Bişeng Özdinç yaptı. .
BM, AB, AGİT, AİHM birer araç
Kitap, "çatışan haklar ve çıkarlar" ve "Nefret söylemi" kavramının da anlatıldığı bir giriş bölümünden, bu tarz söylemlerle mücadelede işletilebilecek araçların incelendiği "Yürürlükteki araçlar" bölümünden ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) çtihadından gelen ilkelerin aktarıldığı bir üçüncü bölümden oluşuyor.
Yürürlükteki araçlar içerisinde de, Avrupa Konseyi antlaşmaları, bugüne kadar verilmiş tavsiye kararları, Avrupa Konseyi, Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB) ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) sayılıyor.
Ayrıca AİHM içtihatlarına değinilen üçüncü bölümde, AİHM'nin 10. maddesiyle ifade özgürlüğüne getirilen hakka ve bu madde kapsamında öngörülen kısıtlamalara da değiniliyor. İncelenen diğer bir alan da, "dinsel inançlara saldırının söz konusu olduğu özel durumlar".
"Nefretin kışkırtılması ve hoşgörüsüzlük...
"Nefret söylemi" kitapta ırkçı nefretin veya başka bir deyişle kişilere veya gruplara yönelik nefretin belirli bir ırka ait olmaları nedeniyle kışkırtılması, dinsel nedenlerle nefretin kışkırtılması ve son olarak "saldırgan milliyetçilik ve etnik merkezcilik şeklinde ifadesini bulan" hoşgörüsüzlüğe dayalı başka nefrettürlerinin kışkırtılması olarak tanımlanıyor.
İnsanlığa karşı işlenen suçların inkârı
"İnsanlığa karşı işlenen suçların inkârı, dolayısıyla, Yahudilerin ırkçı yönden karalanmasının ve onlara karşı nefreti kışkırtmanın en ciddi biçimlerinden birini oluşturmaktadır. Bu türden tarihsel gerçeklerin inkâr edilmesi veya yeniden yorumlanması, ırkçılık ve Yahudi düşmanlığıyla mücadelenin dayandırıldığı değerlere zarar vermekte ve kamu düzenine yönelik ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.
"Bu tür eylemler, başkalarının haklarını ihlal ettikleri için demokrasi ve insan haklarıyla bağdaşmamaktadır. Bu tür eylemleri destekleyenlerin gayeleri tartışmasız bir şekilde Sözleşmenin 17. maddesiyle yasaklanan amaçlar kategorisinin kapsamına girmektedir." (ELV/EÖ)
* Kitabın Türkçe çevirisine ulaşmak için tıklayınız.
* Kitabın İngilizce orijinaline ulaşmak için tıklayınız