Yıllardır ihmallerin bedelini ödüyoruz. İhmallerin kurbanı da nedense çoğunlukla çocuklar oluyor.
Onlara oyun alanları yaratmayanlar, onlara çöplükleri, göletleri ve çukurları oyun alanı olarak sunanlar düşünsün. Onların oyuncakları patlayıcılar olmamalı.
100 bin nüfuslu bir ilçede tek oyun alanı yok. Bu herkesin ayıbıdır.
Önce kapımızın önündeki çukurdan bi haber günümüzü gün ediyoruz. Sonra çocuğumuz bu içine düştüğü zaman "ah-vah" ediyoruz.
Mahallemize muhtar seçiyoruz sorunlarımızla ilgilenmediği için mahallelinin ödediği zararı hep beraber ödüyoruz. Öncelikle burada kişisel tercihlerimizle seçtiğimiz muhtar neden bu soruna bir çözüm bulmadı?
Gelelim Sanayi sitesinin sınırları içinde bulunan gölete. İpek mahallesinin sınırları içinde bulunan bu gölet sanırım 10 yıla yakındır burada.
Sanayi sitesinin 3 başkanlık dönemi geçmesine rağmen bu çukur bir şekilde duruyor burada. Sanayi sitesinin çöp deposu gibi duran bu gölet hem mahalleli hem de sanayi sitesi sakinleri için hiç de hoş olmayan manzara oluşturuyordu.
Belediyeye sitem edebiliriz. Ancak bu güne kadar kimsenin belediyeye bu çukurun tehlike arz ettiğini söylememiş.
Bu konuda Belediye Başkanı Salih Yıldız "bizim hiçbir şekilde ihmalimizden söz edilemez, bu güne kadar kimse bize bu çukurun durumundan söz etmedi" diyor.
Ama belediyenin bu tür ölümlere davetiye çıkaran yerleri tespit edip en kısa zamanda müdahale etmeleri gerekiyor. Özellikle halkın bu tür yaşamsal alanı içindeki yerler bir bir tespit edilmeli.
Yıllardır ilçemize kaymakamlar geliyor -biri hariç- dönecekleri günleri iple çekiyorlar. Bu nedenle ne sağlıklı bir iletişim nede sağlıklı hizmetleri oluyor.
Rutinin dışına çıkmazlar asla
Özellikle bahar aylarında Yüksekovada çocukların bu tür tehlikelerle karşı karşıya olduklarını bilmeyen yok. En azından Yüksekova İçinden geçen Nehil Çayı 5 kmlik bir uzunlukla şehir merkezinden geçiyor.
Bu güne kadar onlarca kişi bu dereye düşerek can verdi.
DSİnin sorumluluğunda olan derenin korunacak hiçbir yanı yok. Dere adeta ölümlere meydan okuyor. Sonbahara doğru saçtığı kokularla şehre salgın hastalıklar saçıyor.
Peki bu derenin böyle tehlikeli bir durumda olması kimin sorumluluğundadır?
Sorunlarımız çok ve sorunlarımızın bir ucu bizden başlar ta Ankaraya kadar uzanır.
Yüksekovanın içinden geçen uluslararası İpek Yolu çift yönlü yapıldı. Bu yol için kenarlarda kaldırım yapılması gerekirken neden yapılmadı/yapılmıyor?
Her gün tam tamına on bin öğrenci bu yolun kaldırımları olmadığından yolun ortasından yürümek zorunda kalıyor. Yolun sağlı sollu her iki tarafında da kaldırım yok.
Yollarda oluşan çukurlar araçların sağlıklı seyr etmelerini engelliyor. Her yıl bu yolun standartlara uygun yapılmaması ve meydana gelen sayısız trafik kazalarının sorumlusu kim?
Bu yolun her iki tarafı hem işyerlerinin işgal etmesi hem de çamurlu olması nedeniyle yürünmez durumda.
İnsanlarımız bu yol boyunca yürürken ecel terleri döküyor.
Bundan, "halimizden şikayetçi olmadığımız için vatandaş olarak biz, yolu eksik yapan müteahhit, bu yolun yapımında eksikleri gören karayolları, ilçenin mülki amiri kaymakam, yine bu konuda duyarlı olması gereken belediye, bu konuda duyarlı olmayan milletvekilleri, sorumluları derinlemesine araştırmayan basın tüm bu olumsuzluklardan sorumluyuz.
Masum değiliz hiç birimiz
Özellikle Kaymakamlık, belediye ve milli eğitim müdürlüğünün yolun durumu hakkında en kısa zamanda bir araya gelip kaldırmalarında yürünebilecek hale getirilmesi için çözüm bulunması gerekiyor.
Yüksekova gibi 100 bin nüfuslu bir ilçenin halen altyapısı ve kanalizasyonu olmaması vicdani değildir.
Yüksekova sorunlarının bir an önce Yüksekova Kaymakamlığı tarafından toplumda geniş kesimlerin katılımıyla dile getirilecek ve çözüm önerileri üretilecek bir toplantının yapılması gerektiğinin altını çiziyorum.
Yaşanan sorunları ivedilikle çözmek için halen geç kalmış sayılmayız.
Önceki gün meydana gelen olayda hayatlarını kaybeden Yüksekova Atatürk İlköğretim Okulu'nda okuyan İbrahim Balin, (11 - 4/B) Yusuf Balcı, (11 - 5/a) ve İsa Gezen, (8 - 4/C) Ömer Baban, (9)adlı çocuklara Allahtan rahmet kederli ailelerine baş sağlığı diliyorum.(NÇ/NZ)