* Geçen yıllara oranla faili meçhullerde azalma olduğu görüldü, ancak 2001 yılında geçen yıllara ait faili meçhul dosyaların aydınlatılması konusunda bir gelişme yaşanmadı.
* Aydın'da Resul Aydemir'in, Konya Akhisar'da 4 kişinin, Ağrı Doğubeyazıt'ta bir HADEP yöneticisinin kolluk kuvvetlerinin müdahalesi sonucu ölmesi dikkat çeken yargısız infaz olayları idi.
* İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesinde gözaltında tutulan DHKP-C üyesi Yunus Güzel'in şüpheli intiharı olayında kamuoyuna tatmin edici bir cevap verilmedi.
* PKK eylemlerinin azalmış olması çatışmalarda yaşamını yitirenlerin sayısını asgari seviyeye indirdi.
* F Tipi cezaevlerini protesto amacı ile ölüm orucunda olan 75 kişi hayatını kaybetti. Adalet Bakanının ve koalisyon hükümeti liderlerinin ölüm oruçlarına duyarsız kaldıkları gözlendi. Eyleme her müdahalede bir çok kişi hayatını kaybetti.
11. 527 kişi hala bulunamadı
* Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre, 1995'ten bu yana kaybolan 23.227 kişiden 11.527 kişi hala bulunamadı. Silopi'de HADEP İlçe Başkanı Serdar Tanış ile ilçe yöneticisi Ebubekir Deniz'in kaybolmaları olayındaki sır perdesi aralanmadı. Jandarma komutanlığından ayrıldıkları iddia edilen saatten sonra kendilerinden haber alınamadı.
Kişi Özgürlüğü Ve Güvenliği
* Türkiye'de işkence ve kötü muamele uygulamaları 2001 yılında yaygın bir şekilde sürdü. İşkence ve kötü muamelede bir gerileme görülse de işkence ve kötü muamele soruşturma yöntemi olarak kullanıldı.
* İnsan hakları anlayışındaki gelişmeler, işkenceye karşı kampanyalar, ve CMUK uygulamaları önceki yıllara nazaran vaka sayısını azalttı. Ancak, kaba dayak ve hakaret sıradan bir uygulama gibi devam etti.
* Gebze Belediye Başkanı ve yöneticilerine, Albayrak Şirketler Grubu mensuplarına ve İstanbul Belediyesinin bazı eski bürokratlarına gözaltında uygulanan işkence 2001 yılının son örnekleri oldu.
* Demokratik haklarını, düşüncelerini veya tepkilerini göstermek isteyen insanlar, yasalara aykırı bir şekilde gözaltına alındılar.
* Türkiye'de 2001 yılında, gözaltı bir tedbirden ziyade bir cezalandırma ve ifade özgürlüğünü engelleme yöntemi olarak kullanıldı.
Çocuklara yönelik ihlaller
* Çocuklara yönelik çok sayıda ihlal yaşandı. Viranşehir'de gösteri yaptıkları iddia edilen yaşları 9 ile 14 arasında değişen 13 çocuğun tutuklanması, Yenibosna'da 14 yaşındaki Döndü E.'nin gözaltında gördüğü muameleden sonra, intihar etmeye kalkışması, Diyarbakır'da kola çaldığı gerekçesiyle tutuklanan 15 yaşındaki iki çocuk, Garih Cinayeti'nde "katil" ilan edilen 13 yaşındaki Fuat N., Albayraklar Şirketine yönelik operasyonda gözaltına alınan 3 çocuk bu yıl yaşanan çocuk ihlalleri olarak kayıtlara geçti.
Dinlenen telefonlar ve medyaya ceza
* Mesut Yılmaz'ın Başbakanlığı döneminde sadece Ankara'da sıradan vatandaştan Dışişleri Bakanlığına kadar, aralarında Mazlum-Der'in de bulunduğu 850 kişi ve kurumun telefonlarının dinlendiği ortaya çıktı.
* Türk Ceza Kanununun 312. Maddesi ile Terörle Mücadele Kanununun 8. maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle gazeteci, yazar, sendikacı, sivil toplum kuruluşu temsilcisi, siyasetçi yüzlerce kişi yargılandı. Bir kısmı mahkum oldu ve cezaevlerine girdi.
* Görsel, yazılı ve sesli yayın yapan kurumlara yönelik cezalar devam etti. Bir çok kitap ve benzeri yayın toplatıldı ve haklarında davalar açıldı. İstanbul DGM, Yeni Asya ve Yeni Gündem gazetelerine birer ay, Yeni Evrensel Gazetesine bir hafta ve üç gün kapatma cezası verdi. Yeni Evrensel gazetesi yayınlandığı gün Olağanüstü Hal Valiliğince yasaklandı. Gazeteci Mehmet Kutlular deprem ile ilgili bir konuşması nedeniyle 2 yıl 1 ay hapis cezası aldı ve Vize cezaevinde cezası infaz edildi.
* Olağanüstü hal bölgesine bir çok yayının ve müzik kasetinin girmesi yasaklandı. Akit gazetesi birçok kez toplatıldı.
* Radyo Televizyon Üst Kurulu televizyon ve radyolara kapatma cezaları vermeye devam etti. Ulusal ve yerel düzeyde yayın yapan bir çok radyo ve televizyon ağır kapatma cezaları alarak karartıldı. Özellikle bazı radyolara "bölücü ve irticacı" yayınlar yaptığı iddiasıyla uzun süreli kapatma cezaları verildi.
Din Özgürlüğüne Yönelik İhlaller
* Bartın İmam- Hatip Lisesinde "başörtülü" oldukları için öğrenciler okuldan atıldı.
* Türkiye'nin bir çok yerinde ve İstanbul'daki İmam Hatip Liselerinde öğretim yılı başında başörtülü öğrenciler bir süre okula alınmadılar. Okula başörtülü olarak devam eden bir çok öğrenci de çeşitli disiplin cezaları aldı.
* Devlet memurları başlarını örttükleri için çeşitli cezalar aldılar ve memuriyetten atıldılar. Yapılan soruşturmalarda, kişilere savunma hakkı tanınmadı.
* YÖK'ün genelgesiyle 2001 yılında Fatih Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi ve KKTC'deki üniversitelerde de başörtüsü yasağı başladı. Marmara, Sivas, Ankara, Erzurum başta olmak üzere ilahiyat fakültelerinde başörtülü öğrenciler okula alınmadı.
* Pek çok öğretim üyesi YÖK'ün başörtüsü ile ilgili yeni yönetmelikleri nedeniyle istifa etti.
* Bu yıl başörtüsü yasağının kapsamı genişletildi. ÖSS'ye başörtülü adaylar alınmadı. Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odası, Eczacılar Odası, Yeminli Mali Müşavirler ve Muhasebeciler Odası, Barolar gibi meslek odaları başörtüsü ve sakallı fotoğrafları kabul etmedi.
Örgütlenme Özgürlüğü
* Mazlum-Der yöneticilerine "Düşünce Özgürlüğü için 2. İstanbul Buluşması" ve "İhlal İhbar Hattı Basın Toplantısı" hakkında davalar açıldı.
* "Demokrasilerde Parti Kapatma ve Siyasal Hakları"isimli panel, yasalara aykırı bir şekilde engellendi.
* İnsan Hakları Derneği'nin 6 şubesi kapatıldı.
* Bir çok vakıf hakkında irticai faaliyet gösterdiği gerekçesiyle, kapatma davası açıldı. (ÇM/NU)