Demirtaş, Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesi Savcısı Mehmet Çetinkaya'ya önceki gün (28 Kasım Pazartesi) verdiği ifadesinde "Konuşmam düşünce ifade kapsamındadır. Bu durum, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları dikkate alınarak değerlendirilmeli. Konuşmamın içeriğine ilişkin ifade vermek istemiyorum" dediğini bildirdi.
Diyarbakır Şube Sekreteri Ali Akıncı, yaptığı yazılı açıklamada, "Konuşmanın üzerinden 5 ay geçtikten sonra soruşturmanın, özellikle Roj TV'ye karşı kapatma baskısı ve bu televizyona katılanlara yönelik psikolojik baskının arttığı bir döneme denk gelmesi dikkat çekicidir" dedi.
Açıklamada, Demirtaş hakkında 2002 yılından bu yana 62 soruşturma açıldığı belirtildi.
Roj TV'ye konuşanlar hedefte
Siyasetçiler, son olarak, Roj TV'ye konuşan, demeç veren veya programına katılan meslektaşlarını tespit etmekle meşgul.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, Roj TV yayınına katılan Adıyaman Milletvekili Faruk Ünsal hakkında bir işlem yapılmayacağını açıkladı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ise, Hakkâri Milletvekili Esat Canan hakkında Roj TV'ye telefonla bağlandığı için inceleme başlatıldığını duyurdu.
Adalet Bakanlığı'ndan edinilen ve CHP lideri Deniz Baykal'a da iletildiği ifade edilen Roj TV'ye konuşanlar listesinde Anavatan Partisi (ANAP) lideri Erkan Mumcu'nun da adı geçiyor. Mumcu, konuyla ilgili, "Roj TV'ye açıklama yaptığımı hatırlamıyorum" dedi.
Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk de, daha önce Roj TV'ye konuştuğunu açıklamıştı.
Turhan, Med TV'ye konuştu, Türkiye ceza aldı
20 Eylül'de AİHM, MED TV'ye verdiği röportaj nedeniyle hapisle cezalandırılan Halkın Emek Partisi (HEP) Siirt Şube Başkanı Veysel Turhan'ın açtığı davada Türkiye'yi cezalandırmıştı.
2 Haziran 1998'de telefonla bağlantısıyla görüşlerini açıklayan Turhan, Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi'nce, eski Ceza Yasası'nın "kin ve düşmanlığa tahrike" dair 312/2-3 maddesi uyarınca 16 ay hapis ve para cezasıyla cezalandırılmıştı. Ceza, 2 Kasım 1999'da 4454 Sayılı Şartlı Af Yasası uyarınca beş yıl süreyle askıya alınmıştı.
Turhan, Türk hükümetini izlediği ekonomik politikaları nedeniyle eleştirmiş, "Kürt halkına karşı bir asimilasyon politikası uygulamakla" suçlamıştı. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. maddesinin ihlal edildiğini duyuran mahkeme, Turhan bir tutar bildirmediği için oybirliğiyle haklılığını tescil etmeyi yeterli buldu. (EÖ)