İHD İstanbul Şubesi üyeleri mahkeme yargıçlarına bir mektup göndererek kararın demokratik laiklik anlayışına uymadığını söyledi. Başkalarının özgürlüğünü kısıtlamadığı sürece, bireyin giyim kuşam özgürlüğü olduğuna vurgu yapıldı.
İHD üyeleri otoriter sistemlerin varlıklarını güçlendirmek için türban yasağını gerekçe olarak kullandığını, AİHM kararının da bu sistemin uygulayıcılarına güç verdiğini belirttiler.
Mektupta "Türkiye gibi insan hakkı ihlallerinin yoğun olduğu bir ülkede, mahkemenizin varlığı bizlerce çok önemsenmektedir.Ancak, bazı kararlarınızla 'politik bir görünüm' arz ettiğinizi de belirtmek ve mahkemenizi eleştirmek durumundayız" ifadeleri yer aldı.
AİHM'den Leyla Şahin'in açtığı davada verilen kararı yeniden düşünmesi istendi.
"Bireyin giyim özgürlüğünü savunuyoruz"
Galatasaray Postanesi önünde basına bir açıklama yapan ve mektubu okuyan İHD Genel Başkan Yardımcısı Avukat Eren Keskin, AİHM kararının türban yasağını meşrulaştırdığını söyledi. İnsan hakları savunucularının "özel alan"-"kamusal alan" ayrımı yapmadan bireyin giyim kuşam özgürlüğünü savunduğunu belirtti.
Keskin, kararın "despotik laisizm" uygulamalarına güç verdiğini, türban yasağı kararının siyasetçilerin değil askeri bürokrasinin aldığı bir karar olduğunu savundu.
Mektupta, kararın kadınları eve kapatan ve eğitimini engelleyen bir yönü olduğuna da değinildi. (ÖG/YS)