İHD İstanbul Şubesi, bir açıklama ile "İnsan Hakları Savunucularını Susturma Çabasının sürdüğüne" dikkat çektiler.
İnsan hakkı tepkisine hapis
İstanbul Şube yöneticisi olarak 20 Aralık 2000 günü "Medya TV" ya, cezaevlerine yapılan operasyonlarla ilgili açıklamalar yapan Kiraz Biçici, "örgüte yardım ve yataklık" yaptığı iddiasıyla mahkum edildi.
Bugün (5 Kasım) İstanbul 1 No'lu DGM'de görülen duruşmada avukat Kadriye Doğru, Biçici'nin beraati yönünde talepte bulunmasına rağmen, mahkeme, savcının mahkumiyet yolunda verdiği mütalaasına uyarak insan hakları savunucusunun cezalandırılmasına karar verdi.
"İddianamede örgüt ismi yok"
Bianet'e açıklama yapan avukat Kadriye Doğru, iddianamede hangi örgüte "yardım ve yataklık edildiğinin belirtilmediği, bu durumu daha ilk duruşmada belirtmelerine rağmen eksikliğin giderilmediğine dikkat çekti.
İnsan hakları savunucusu Biçici, 20 Aralık 2000 günü, "Medya TV"de yayımlanan cezaevleri ile ilgili programda "19 Aralık 2000 tarihinde cezaevlerine yapılan hayata dönüş operasyonuyla" ilgili açıklamaları Türk Ceza Kanunu'nun 169. maddesi ve Terörle Mücadele Yasası'nın 5. maddesi uyarınca mahkum edildi.
İHD İstanbul Şubesi, yaptığı bir açıklama ile Biçici'nin 20 cezaevine yapılan ve 32 kişinin ölümü ile sonuçlanan operasyona tepkisini dile getirdiğini belirterek şunlara dikkat çekti :
* İnsan Hakları Derneği tüzüğü gereği, insan hakları ihlalleri konusunda kamuoyunu bilgilendirerek hak ihlallerini önlemeye çalışır.
"İHD tepkisiz kalamazdı"
* Genel Başkan yardımcısı ve İstanbul Şube Başkanı Kiraz Biçici'nin yargılanmasının nedeni, 19 Aralık 2000 tarihinde 20 cezaevine aynı anda güvenlik güçleri tarafından siyasi mahpusların kalmakta olduğu cezaevlerine merkezi bir operasyon düzenlenmesi, binlerce mermi, göz yaşartıcı, sinir ve yangın bombası atılması ve operasyon sırasında ağır silahlar kullanılması sonucu 2'si asker 30'u mahpus toplam 32 kişi yaşamını yitirmesi ve diğer tutuklulara ağır işkenceler yapılmasıyla oluşan ağır insan hakları ihlallerine gösterilen tepkiyi içeren açıklamasıdır.
* Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcısı Nuh Mete Yüksel'in hazırladığı iddianame ile dava açılmıştır.
* Yaşama hakkı başta olmak üzere en temel insan haklarına ve özgürlüklere aykırı biçimde gelişen bu olaya karşı İnsan Hakları Derneği'nin tepkisiz kalması beklenmemelidir.
"Amaç susturmak"
* Cezaevlerinde yaşanan gerçeklerin kamuoyunca bilinmesi için bilgi isteyen, gelişmeleri soran basın mensupları arasında hiçbir ayrım yapmadan açıklamalar yapılmıştır ve yapılmaya devam edilecektir.
* Bu dava ve şube başkanımıza verilen bu ceza ile, derneğimizin çalışmalarının engellenmesi ve insan hakları savunucularının susturulmasını amaçlamaktadır.
* Tüm engelleme ve susturma çabalarına rağmen İnsan Hakları Derneği ve insan hakları savunucuları evrensel insan hakları ilkelerini temel alarak çalışmalarını yürütecek ve hak ihlallerinde kamuoyunu bilgilendirmeye devam edecektir. (EÖ/BB)