İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), ankara Yüksel Caddesi’nde eylem yapan Veli Saçılık, Acun Karadağ, Esna Özakça ve Sultan Özakça’ya yönelik polis şiddetinin işkence olduğunu belirtti.
İşkenceye dair soruşturma başlatılıp kolluk görevlilerinin yargılanması gerektiğine işaret etti.
“İşkence’ tanısı kapsamında”
İşlerine iade için açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın tutuklanmasının ardından Ankara Yüksel Caddesi’ndeki eyleme yine ihraç edilen Veli Saçılık, Acun Karadağ ve aynı zamanda açlık grevine başlayan Esra ve Sultan Özakça devam ediyor.
Polis bariyerleri ile çevrilen İnsan Hakları anıtı önündeki eylemlerde polis saldırısı yaşanıyor.
1 Haziran 2017’de polislerin Veli Saçılık’a plastik mermi ile yakın mesafeden saldırısı yaşandı.
İHD ve TİHV, Saçılık hakkında 1 Haziran tarihli adli tıp raporu ve aynı gün çekilip sosyal medyada paylaşılan video ve fotoğrafları inceledi. Bunlardan ulaştıkları tespitler şöyle:
* Videolarda çok sayıda kolluk görevlisinin Veli Saçılık’ı doğrudan hedef alarak atış yaptıkları, yere düştükten sonra da atışa devam ettikleri, atışların isabeti ile gaz açığa çıktığı, fotoğraflarda Veli Saçılık’ın sırt ve bacak arka kısımlarında ciltten kabarık, etrafı normal cilt renginde orta kısımda kırmızı renkli kenarları düzenli daire şeklinde cilt irritasyonu (tahriş) ve sert bir cismin çarpma etkisi ile uyumlu cilt dokusunun tahriş ve ezik yaralanması gözlendiği, adli raporda sırtta her iki kürek kemiği üzerinde birer adet, kürek kemikleri ortasında iki, bel bölgesinde 4 ve sol uyluk arka kısımda 3 adet olmak üzere toplam 11 adet 1,5cm çapında ekimoz ile bel kısmında 6x10cm boyutunda kızarıklık tanımlandığı dikkate alındığında, adli raporda ekimoz olarak tanımlanan 1,5cm çaplı 11 adet yaralanmanın fotoğraflarda da gözlenen cilt dokusundaki tahriş ve ezik yaralanmalarına uygunluk gösterdiği ve videolarda görülen atış ve isabet sonrası açığa çıkan gaz görüntüsü ile birlikte göz yaşartıcı kimyasal içeren bilye atışları ile yüksek düzeyde uyumlu olduğu,
* Videolarda çok sayıda kolluk görevlisinin Veli Saçılık’ı doğrudan hedef alarak ve yakın mesafeden atış yaptığı, yere düştükten sonra da atış yapmayı sürdürdükleri ve vücudunda 11 adet göz yaşartıcı kimyasal içeren bilyenin isabeti sonucu tahriş edici ve çarpmaya bağlı ezik oluşturmuş yaralanma meydana getirdikleri, yoğun kimyasal kullanımının yaşamsal tehlikeye yol açacak nitelikte olup Dünya Sağlık Örgütü hastalık sınıflandırma kılavuzu ICD10’ da yer alan “diğer kötü muameleler” başlığı altında “resmi görevli” tarafından gerçekleştirilen ve Y.07.3 kodu ile tanımlanan “işkence” tanısı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
“BM işkence yasağını hatırlattı”
İHD ve TİHV, Türkiye’nin Birleşmiş Milletler (BM) İşkenceye Karşı Sözleşmesini imzalayarak BM İşkenceye Karşı Komite’nin (UNCAT) otoritesini ve denetleme yetkisini tanıdığını hatırlattı.
“UNCAT 26-27 Nisan 2016’da Türkiye’nin dördüncü periyodik raporunu değerlendirmesi sonucu yayınladığı Sonuç Gözlemlerinde, son dönemde kolluk kuvvetlerinin alıkonulan kişileri işkence ve kötü muameleye maruz bıraktığına dair kendilerine ulaşan çok sayıda güvenilir raporlar nedeniyle duyduğu kaygıyı dile getirerek, Türkiye’ye İşkenceye Karşı Sözleşmenin 2. maddesinin 2. paragrafında yer alan, ‘hiçbir istisnai durum, ne savaş hali ne de bir savaş tehdidi, dahili siyasi istikrarsızlık veya herhangi başka bir olağanüstü hal, işkencenin uygulanması için gerekçe gösterilemez’ şeklindeki mutlak işkence yasağını hatırlattı.”
“Bunlar işkencedir”
İki hak örgütü, BM Komitesi’nin uyarısını dikkat çekti ve Saçılık ile birlikte direnişte olan Acun Karadağ, Esra ve Sultan Özakça’ya yapılanların işkence yasağına aykırı olduğunu söyledi.
“Bunlar işkence. Unutulmamalıdır ki, işkence insanlığa karşı suçtur ve zamanaşımı yok. Bugün iktidarın denetiminde olması gelecekte işkence suçunun soruşturulup, kovuşturulmasına engel değil.
“Yetkilileri uyarıyoruz; Veli Saçılık, Acun Karadağ, Esna Özakça ve Sultan Özakça’ya müdahele etmeyi bırakın, bu kişiler sadece ve sadece işlerini istemekte ve oturarak seslerini duyurmaya çalışıyor.
“Veli Saçılık ve arkadaşlarına yapılan işkence fiillerinin etkili bir şekilde soruşturulup, kasten işkence yapan kolluk görevlilerinin yargılanmalarının sağlanması gerekir. Yüksel Caddesi insan hakları anıtı etrafındaki utanç bariyerini kaldırın, insan hakları herkes içindir.” (BK)