* Fotoğraf: İHD İstanbul Şubesi
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ile İnsan Hakları Derneği (İHD), 10 Aralık İnsan Hakları Günü’nde İstanbul, Sultanahmet Meydanı’nda basın açıklaması yaptı.
Ortak açıklamayı İHD İstanbul Şube başkanı Gülseren Yoleri ve TİHV İstanbul temsilcisi Ümit Efe sundu:
“İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabul edilişinin 73. Yılında COVID-19 pandemisinin yol açtığı siyasal, sosyal, ekonomik, etik vb. boyutları olan küresel krizin etkileri devam ediyor. Bu koşullarda İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde belirtildiği gibi barış, adalet, eşitlik, özgürlük ve insan onurunun korunmasını ve bunları güvence altına alacak demokrasi mücadelesinin verilmesini savunmaya devam ediyoruz. Çünkü insanlığın varoluşunu tehdit eden bu küresel krizden çıkışın tek yolu bu değerlere sahip çıkmaktır…”
TIKLAYIN - İHD ve TİHV: Görüyoruz, susmuyoruz, mücadele ediyoruz
TIKLAYIN - “Türkiye’de işkence yaygınlığını koruyor”
TIKLAYIN - Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi'ni herkes duymuş mu?
TIKLAYIN - Türkiye’nin AİHM karnesi “istikrarlı”
“Sistemin zaaf ve yetersizlikleri ortaya çıktı”
Hak örgütlerinin açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
“Pandemi, uluslararası sistemin zaaf ve yetersizliklerini tüm çıplaklığı ile ortaya koyarken aynı zamanda bu kaygı verici gidişatın nereye doğru evrilebileceğini de göstermiş oldu.
“Yaşanan tüm olumsuzluklara karşın dünyanın her yerinde halklar özgürlük, adalet, eşitlik ve insan hakları talepleriyle itirazlarını yükseltiyorlar. Devletlerin ve hükümetlerin bu itirazlara yanıtı ise şiddetin her türünü sistematikleştirip yaygınlaştırma ve hayatın tek gerçeği olarak toplumlara dayatma şeklinde olmaktadır.
“Küresel salgının daha da derinleştirdiği bu kriz hali, maalesef Türkiye’de de tüm yoğunluğu ve ağırlığı ile yaşanmaktadır. Salgınla mücadeleyi önleme ve koruma eylemi olarak değil de güvenlik sorunu olarak ele alan siyasal iktidar, böylesi durumlarda hep yaptığı üzere öncelikle insan haklarını iptal etmeye yönelmiştir.
“Sonuç ise başta bilgi edinme hakkı, yaşam hakkı, sağlığa erişim hakkı, çalışma hakkı, ifade özgürlüğü, toplanma ve örgütlenme özgürlüğü olmak üzere tüm temel hak ve özgürlüklerin sistematik olarak ihlal edilmesi olmaktadır.”
“Bu yıl ihlallerde ‘ilkler’ yaşandı”
“Siyasi iktidarın baskıcı politikaları 2021 yılında ihlaller bazında bazı ilklerin yaşanmasını da beraberinde getirmiştir.
“Avrupa Konseyi’nin (AK) en temel insan hakları sözleşmelerinden olan İstanbul Sözleşmesinden çıkılması, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Kavala ve Demirtaş kararlarının uygulanmaması nedeni ile 2 Aralık 2021 tarihli AK Bakanlar Komitesi kararı ile Türkiye hakkında ihlal prosedürü başlatılması, ekonomik ve sosyal haklar ile ilgili yükümlülüklerden kaçmak için TÜİK’in başta enflasyon olmak üzere temel göstergelerde manipülasyon yapması, kara para ve yolsuzlukla mücadelede gerekli yükümlülüklerini yerine getirmeyen Türkiye’nin BM tarafından gri listeye alınması, insan hakları ihlallerinin ne denli arttığını da gösterdi.
- Bildirge ve 10 Aralık: İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin hazırlanması, Birleşmiş Milletler (BM) bünyesinde, 29 Nisan 1946 tarihinde, İnsan Hakları Komisyonu’nun kurulmasıyla başladı. Komisyonca hazırlanan bir Giriş ve 30 maddeden oluşan İnsan hakları Evrensel Bildirgesi, 10 Aralık 1948 günü Fransa’nın başkenti Paris’te toplanan BM Genel Kurulu’nda kabul ve ilan edildi. Türkiye, Evrensel Bildirge’yi, 27 Mayıs 1949 tarihli Resmi Gazete’de yayınlayarak yürürlüğe koydu. Evrensel Bildirge 500’den fazla dile çevrildi. Bu özelliği ile de en çok dile çevrilen insan hakları belgesi olma özelliğini taşır. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 4 Aralık 1950 tarihinde gerçekleştirdiği toplantıda, 423 (V) sayılı kararıyla “10 Aralık” gününü, “İnsan Hakları Günü” olarak ilan etti.
(AS)