Dünyanın hiçbir yerinde özgürlükler ve hakların "güvenliği" tehlikeye düşürmediğini vurgulayan İHD,hükümete , "ülkeyi 'güvenlikçiler' değil, parlamento yönetsin" çağrısında bulundu.
İHD yaptığı yazılı açıklamada, "Tümüyle yürürlükten kaldırılmasını beklediğimiz, Terörle Mücadele Yasası'nın beklentilerin tam aksine, terörle daha etkin (!) mücadele adı altında ve güvenlik güçlerinin talepleri doğrultusunda hak ve özgürlükleri ortadan kaldıracak şekilde değiştirilme çalışmaları yapıldığı anlaşılmaktadır" dedi.
İHD, baskıcı yasalar ve kısıtlamaların güvenliği sağlanamadığı gibi, başta yaşam hakkı olmak üzere yurttaşların hak ve özgürlüklerinin ortadan kalkmasına, yargıya ve adalete olan inancın sarsılmasına ve rejimin demokratikliğine zarar verdiğini ifade etti:
"10 yılda bir tekrarlanan askeri darbeler, çıkarılan baskıcı yasalar, uygulanan sıkıyönetim ve olağanüstü yönetimler bu ülkeye hiçbir yarar getirmedi. Bu dönemlerin bedelleri ağır oldu. Bu dönemlerin toplumda yarattığı tahribatları ve travmaları dahi henüz atlatabilmiş değiliz."
"Olağanüstü Hal"in bütün Türkiye'de yürürlüğe sokulmak istendiğini savunan İHD şöyle devam etti:
* TMY ile ifade özgürlüğünden, haberleşme özgürlüğümüze; adil yargılanma hakkımızdan, kişi güvenliğimize kadar sınırlamak istiyorlar. Sürgünler yine gündemde. Özel yaşamın gizliliği söz konusu dahi olmayacak.
* Her zamanki gibi, hazırlıklar kamuoyundan bilinçli olarak gizleniyor. Sivil toplumun, bilim adamlarının, hukukçuların, parlamentoda temsil edilmeyen siyasi partilerin yapılan çalışmaları bilmesi ve görüş açıklaması istenilmiyor.
İHD, hakların ve özgürlüklerin kısıtlanmasına karşı tüm demokrasi güçlerini ortak mücadele etmeye çağırdı. (KÖ)