Haberin Kürtçesi için tıklayın
İnsan Hakları Derneği (İHD), kendileri hakkında “canı çıkasıcalar” diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun iddialarına yanıt veren bir açıklama yaptı.
Derneğin bugün yaptığı yazılı açıklamada, Bakan Soylu’nun, İHD’nin sivil katliamlarına sessiz kaldığı şeklindeki iddiasının tümüyle yanlış ve asılsız olduğu ifade edildi ve derneğin yıllar boyunca gösterdiği çabalar ve girişimler sıralandı:
“Dünyanın en önemli insan hakları örgütlerinden biri olan İHD’nin dilini, açıklamalarını ve tavrını bilmemek Bakan’ın ve bürokratlarının ayıbıdır.”
Soyl bu iddiayı 16 Şubat 2021 günü TBMM Genel Kurulunda hükümeti temsilen bilgi vermek amacıyla çıktığı kürsüde dile getirmiş, derneği ve yöneticilerini hedef göstermiş, İHD’ye yönelik “canı çıkasıca” ifadelerini kullanmıştı.
TIKLAYIN - İHD: “Gare” ile ilgili soruşturma açılmalı
TIKLAYIN - İHD: Soylu gerçeği ifade etmiyor
Soylu’nun bu ifadeleri nedeniyle tüm toplumdan özür dilemesi gerektiğini savunan İHD, “her zaman sivillere yönelik saldırıları kim yaparsa yapsın kınayıp karşı çıktıklarını” ifade etti.
Derneğin sadece 2015 yılından beri bu konu ile ilgili yaptığı 19 ayrı basın açıklaması, resmi internet sitesinden görülebilir.
İHD’ye tehdit mesajları gönderildi
Açıklamada, Soylu’nun sözlerinin ardından tehdit mesajları geldiği de anlatıldı:
“İçişleri Bakanı 13 kişinin yaşamını yitirdiği başarısız kurtarma operasyonu nedeniyle örgütü sorumlu tutmamızın yanı sıra devletin de sorumlu olduğunu söylememize kızdı. Bu kadar riskli bir askeri operasyonun sonuçlarından elbette ki devletin sorumlu olması gerekir ve bunu da etkin bir soruşturma ortaya çıkarır.
“İçişleri Bakanının tek ödevi şüphesiz, kolluk operasyonlarının insan hakları hukukuna uygun yürütülmesini sağlamak değildir. İçişleri Bakanı, bu ülkede yaşayan herkes gibi İHD’nin ve üyelerinin de can ve mal güvenliğinin sağlanmasıyla mükelleftir.
“Oysa Bakan Soylu, Meclis kürsüsünde konuşma yaparken, konu Derneğimiz de değilken, kasıtlı ve kötü niyetli bir şekilde kendi sorumluluğunu örtmek için Derneğimizi hedef almış, Dernek yönetici ve çalışanlarının can ve mal güvenliğini tehlikeye atmıştır. Bakanın kullandığı dil ve üslupla, kendi hatalarını kapatmak için, insan hakları savunucularını hedef göstermesi asla kabul edilemez.
“Bu konuşmadan sonra derneğimize e posta ve sosyal medya yolu ile tehdit mesajları gönderilmeye başlamıştır. Bakanın Derneğimize yönelik bu üslubunun ne kadar tehlikeli olduğu ve can güvenliğimizi riske ettiği hususu, Türkiye ve Dünya’daki insan hakları savunucularını koruma mekanizmalarına da acilen bildirilecektir.”
“Sağ salim kurtardıklarımız biliniyor”
İHD’nin yıllık olarak hazırladığı İnsan Hakları İhlal Raporu ve bilançosunda “saldırıya uğrayanlar” ve “yasadışı örgüt saldırıları” bölümü bulunuyor. Bu bölümlerde özellikle yasadışı silahlı örgütlerin gerçekleştirdiği saldırılarda yaşamını yitiren ve yaralanan insanlara yer veriliyor.
“İHD, bugüne kadar sadece insan hakları ve insancıl hukuk kurallarına uygun davranmakla yetinmemiş, insan yaşamını korumak için birçok vakada sorumluluk almıştır. Alıkonulanların serbest bırakılması konusunda derneğimizin geçmiş yıllardaki tecrübesi ve bugüne kadar sağ salim kurtardığı insanların durumu kamuoyunun bilgisinde mevuttur ve bu konuda derneğimizin yaptığı açıklamalarda sabittir.
“2015 yılında çatışmalı süreç yeniden başladığında örgüt tarafından çok sayıda insan alıkonulmaya başlamıştı. Temmuz-Ağustos 2015’te Hakkari’de bulunan sınır kapılarında görevli 20 Gümrük memurunun kaçırılarak alıkonulması üzerine derneğimiz ve emek-meslek örgütleri ortak bir çağrı yapmış ve özellikle derneğimizin yaptığı girişimler sonucu bu kişileri teslim alarak 8 Eylül 2015 günü Türkiye’de devlet yetkililerine vermiştik.”
Dernek birçok kez girişimlerde bulundu
Buna rağmen alıkonulan asker ve polislerin serbest kalması için defalarca yaptıkları çağrılar ve girişimlerinin sonuçsuz kaldığını ifade ettiler.
İHD bu çağrılarından bazılarını da şöyle sıraladı:
* Alıkonanların aileleriyle birlikte en son yaptığımız serbest bırakılsın çağrısı 29 Mayıs 2019 tarihlidir. Bu çağrı alıkonulan asker ve polislerden gelen mektupların ailelere teslim edilmesi üzerine yapılmıştır.
* Ailelerle birlikte İHD Diyarbakır Şubesinde milletvekili genel seçimi öncesi yaptığımız serbest bırakılması çağrısı. (24 Haziran 2018)
* CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ve aileler ile birlikte TBMM Basın Toplantısı odasında serbest bırakma çağrısı gerçekleştirdik. (2 Ekim 2017)
* CHP Genel Merkezinde Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret ederek İHD, Mazlum-Der Eski Başkanı A. Faruk Ünsal ve ailelerle birlikte konuyu görüşüp daha sonra partinin basın bölümünde basın aracılığı ile serbest bırakma çağrısı yaptık. (29 Eylül 2017)
* İHD, Mazlum-Der ve aileler ile birlikte TBMM’de grubu bulunan tüm siyasi partileri ziyaret ederek konuyu görüşmüş, HDP ve CHP grup toplantı salonlarında basın önünde serbest bırakma çağrısı gerçekleştirdik. (26 Aralık 2016)
* İHD Genel Merkezinde Dünya Barış Günü vesilesiyle CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan’ın katılımı ile ailelerle birlikte serbest bırakma çağrısı yaptık. (1 Eylül 2016)
* İHD Genel Merkezinde İHD, Mazlum-Der, TİHV ve ailelerin yanı sıra CHP Ankara milletvekilleri Şanal Sarıhan ve Murat Emir ile birlikte serbest bırakma çağrısı gerçekleştirdik. (26 Kasım 2015)
* İHD Genel Merkezinde İHD, Mazlum-Der ve ailelerle birlikte serbest bırakma çağrısı gerçekleştirdik. (30 Eylül 2015)
* İHD Heyeti alıkonulan 20 Gümrük memurunu 8 Eylül 2015 tarihinde Irak Duhak yakınlarında teslim alarak Habur Sınır kapısında yetkililere teslim etmiştir. Heyetimiz teslim alma sırasında alıkonulan asker ve polislerin de serbest bırakılmasını bizzat yüz yüze ifade etmiş ve talep etmiştir.
(AS)