İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV) Diyarbakır Temsilciliği ve Diyarbakır Tabip Odası’ndan oluşan heyet, Diyarbakır'ın Sur ilçesine 6 Eylül'de iki polisin öldürüldüğü ve üç polisin yaralandığı saldırının ardından sokağa çıkma yasağı ve operasyonlar sırasında yaşanan hak ihlallerini raporladı.
Raporda, operasyon gerçekleştiren özel hareket timlerinin sivil yurttaşları hedef gözeterek vurduğu ve yaralı olmalarına rağmen hastaneye götürülmelerinin engellendiği kaydedildi. İHD, sağlık hizmetine erişim hakkının sokağa çıkma yasağı, sıkıyönetim veya OHAL ilanında dahi ayırım gözetmeksizin kullandırılması gerektiğini vurguladı.
Surp Giragos Ermeni Kilisesinin camlarının kırıldığının ve tabelasına kurşun isabet ettiğinin belirtildiği raporda, yapılan operasyon neticesinde kişilerin mülkiyetlerine ciddi zararlar verilerek Anayasanın 35. maddesinin ihlal edildiği belirtildi.
İHD, seçim hükümetini güvenlik politikalarından bir an önce vazgeçme ve taraflara da diyalog ve müzakereye dönme çağrısı yaptı.
İHD Genel Başkan Yardımcısı Raci Bilici, gerçekleşen sivil ölüm ve yaralanma olaylarına ilişkin, uluslararası kamuoyu ve insan hakları örgütlerinin hareket geçmesi için acil koduyla çağrıda bulunurken, heyetin Cizre’ye giremediğini de hatırlattı. “İçişleri ve Adalet Bakanlığı, Kamu Güvenliği Müsteşarlığı ile görüşmelerimiz devam ediyor. Yapmış olduğumuz resmi başvurular var. Biz acil olarak Uluslararası Af Örgütüne, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiserlerine Cizre için acil harekete geçme çağrısında bulunuyoruz” dedi.
Bir gazeteci, dört sivil yaralandı
İHD MYK Üyesi Gamze Yalçın, 6 Eylül’de Sur’da yaşananlarla ilgili rapordan satırbaşlarını paylaştı:
* Diyarbakır ili Merkez Sur ilçesine bağlı Hasırlı mahallesi Kurşunlu Camii civarında 06 Eylül 2015 tarihinde, Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi (YDG-H) mensuplarınca polis ekiplerine yönelik roketli saldırı gerçekleştirilmiş, saldırı sonucu iki Özel Harekat Polisi yaşamını yitirmiş, üç polis memuru ise yaralanmıştır. Polis ekiplerine yönelik gerçekleşen saldırının ardından, Diyarbakır Valiliği tarafından Merkez Sur ilçesinde sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir. Sokağa çıkma yasağını takip eden saatler içerisinde ilçe merkezinde, elektrik, su ve mobil telefon şebekelerinde kesinti yapılmış, zırhlı polis araçları ve Özel Harekat Timlerinin katılımıyla hava destekli bir operasyon gerçekleştirilmiştir.
* Operasyonun gerçekleştiği alanın bir sivil yerleşim alanı olması bakımından, operasyon hazırlıklarının sivil yurttaşların can ve mal güvenliğini dikkate alacak şekilde organize edilmediği, aksine operasyona iştirak eden güvenlik güçlerinin can ve mal güvenliğini tehdit edecek şekilde hareket ettiğini ve sivil yurttaşları hedef gözeterek yaraladığı tanık beyanları ile tespit edilmiştir. Operasyon sırasında biri gazeteci beş sivil yurttaş, isabet eden kurşunlar nedeniyle yaralanmıştır.
* Operasyon sırasında birçok yurttaşın ev ve işyerinin zarar gördüğü, birçok vatandaşın can ve mal güvenliklerinin bulunmaması nedeni ile evlerini ve işyerlerini terk ederek ilçe dışına çıkmak zorunda bırakıldığı, tanık beyanları ile tespit edilmiştir.
* Güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu yaralana yurttaşların, can güvenliğinin bulunmaması nedeniyle sağlık hizmetine erişim hakkından mahrum bırakıldığı, yurttaşların evlerde tedavi gördüğü veya çevrede bulunan halk tarafından zor şartlar altında hastaneye yetiştirildiği, tanık beyanları ile tespit edilmiştir.
* Heyetimiz, operasyon sırasında güvenlik güçlerinin, suçlu- şüpheli- masum ayırımı yapmaksızın çevreye rast gele ateş açmasını ve sivili yurttaşları hedef gözeterek vurmasını, iç güvenlik paketi ile yürürlüğe giren yasaların güvenlik güçlerine ve mülki amirlere tanınan yetkilerin artırılmasının bir sonucu olarak sirayet ettiği kanaatine ulaşmıştır.
“Devlet verdiği zararı karşılamalı”
İHD önerilerini ise şöyle sıraladı:
* Olayların bütün boyutları ile açığa çıkartılması amacıyla etkin bir soruşturma başlatılmalıdır.
* Operasyon sırasında ve sonrasında güvenlik güçlerinin sivil yurttaşların can ve mal güvenliğini tehdit eden uygulamaları ile ilgili adli ve idari soruşturmaların derhal başlatılması ve bu soruşturmalar süresince ilgili personel ve amirlerinin açığa alınması gerekmektedir. Heyet, birçok eve isabet eden mühimmat parçalarının halen bile sokakta mahallede bulunduğu ve olayı soruşturmakla yükümlü olan savcılıklarca derhal delillerin toplanmasını, ayrıca önermektedir.
* Yapılan operasyon neticesinde kişilerin mülkiyetlerine ciddi zararlar verilerek Anayasanın 35. maddesi ihlal edilmiştir. Bu çerçevede kişilerin mülkiyet hakkına getirilen bu zararların derhal karşılanması gerekmektedir. Diyarbakır Valiliği tarafından bir zarar tespit komisyonu oluşturularak, olaylar sırasında yurttaşların yaşadığı maddi ve manevi mağduriyetleri karşılanmalıdır.
* Operasyon sırasında meydan gelen olaylar nedeniyle Surp Giragos Ermeni Kilisesinin camlarının kırıldığı, tabelasına kurşun isabet ettiği görülmüştür. Heyetimiz, kilise, sinagog gibi ibadethanelerin ve tarihi yapıların, devlet koruması altında olduğunu hatırlatır ve güvenlik önlemleri almaya davet etmektedir.
* Heyetimiz genel olarak çatışmalı süreç ile birlikte meydana gelen yaşam hakkı ihlallerindeki artışa dikkat çekmektedir. Bu sebeple seçim hükümetini güvenlik politikalarından bir an önce vazgeçmeye ve taraflara da diyalog ve müzakereye dönülmesi çağrısında bulunmaktadır. (ÇT)
* Raporun tam metni için tıklayın.