İHD Mersin Şubesi Yönetim Kurulu üyeleri Ali Bozan, Celal Sonuvar, Vakkas Kılınç, Fikri Demir ve Bedri Kuran 'dan oluşan heyet Ümüt Gönültaş'ın öldürülmesine ilişkin raporu tamamladı.
Ümüt Gönültaş, 15 Şubat 2005 tarihinde Abdullah Öcalan'ın Türkiye getirilmesinin 5. yıldönümü nedeniyle akşam saatlerinde Mersin'de yapılan gösteride polisin açıtğı ateş sonucu öldürülmüştü.
İHD'nin raporunun kanaat ve sonuç bölümü şöyle:
"Heyetimizin olay mahallinde yaptığı araştırmalar, Ümüt Gönültaş'ın ailesi ve görgü tanıkları ile yapılan görüşmeler, olay mahallinde basın tarafından çekilen görüntüler, olay öncesi ve sonrası ilimizde özel olarak da Kurdali Mahallesi'nde alınan güvenlik tedbirleri, olay sonrası günlerde siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri tarafından yapılan basın açıklamaları, Mersin Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı güvenlik güçlerinin toplumsal olaylara müdahale şekli göz önünde bulundurulduğunda Ümüt Gönültaş isimli yurttaşın öldürülmesinin yargısız infaz olduğu kanaatine varılmıştır."Raporda, cinayet yerinde hiçbir delil bulunamaması ve çok işlek olduğu bilinen caddede kimsenin olayı görmemiş olmasının düşündürücü olduğuna dikkat çekildi.
Raporda adını vermek istemeyen bir görgü tanığının "Olaydan sonra polisler bir şeyler topladılar" ifadelerinin yer aldığı belirtilerek olay yerinde kurşun, mermi kovanı ve kan izine rastlanmamasının da "düşündürücü" olduğu vurgulandı.
Rapora göre, adlarını vermek istemeyen mahalle sakinlerinin ifadeleri de şöyle:
"Ümüt, polisler tarafından öldürüldü. Ama bu konuda tanıklık yapamayız.Aynı şeyin bizim çocuklarımızın başına gelmeyeceğinin garantisini kimse veremez."İHD heyetinin raporunda yer alan tespitler şöyle:
* Olayın olduğu mahallede gece ve gündüz yogan güvenlik önlemleri alınmıştır. Hatta Ümüt'ün vurulmasından yaklaşık olarak 45 dakika önce aynı cadde üzerinde bulunan akaryakıt istasyonu civarında bir kişi daha öldürülmüştür. Özellikle Kürt yurttaşlarımızın yoğun olarak yaşadıkları Kurdali, Çay, Çilek, Demirtaş, Güneş ve Şevket Sümer mahallelerinde polisin almış olduğu yoğun güvenlik önlemleri dikkate alındığında olay esnasında polisler öğlen saat 12.00'dan itibaren oradadır.* Olayın meydana geldiği yer Çiftçiler Caddesi üzeri olup oldukça işlek bir caddedir. Meydana gelebilecek herhangi bir olayda suç failinin veya faillerinin bulunamaması mümkün değildir.
* Olayın meydana geldiği yerin aydınlatma sistemi mevcut olup karanlık değildir. Olay saati de dikkate alındığında Ümüt'ün vurulmasının orada bulunan polisler veya vatandaşlar tarafından görülmemesi mümkün değildir.
* Ümüt Gönültaş'ın vurulduğu ve bulunduğu cadde üzerinde, olayın meydana geldiği saatlerde berber, market, manav, bakkal ve kahveler bulunmaktadır. Bu saydığımız işyerlerinin büyük bir kısmı olay saatinde açıktırlar. Olayı görmemeleri mümkün değildir.
* Yine aynı caddenin her iki tarafında da evler vardır. Çevrede oturan insanların göstericilerin seslerini duymamaları ve en azından merak için de olsa balkonlarına çıkmamaları veya camdan dışarıyı izlememeleri mümkün değildir. Görüştüğümüz tanıkların beyanları da aynı doğrultudadır.
* Sokaklarda çöp konteynırları vs. gibi nesnelerle Çiftçiler Caddesinin Tuz Deposu Mevkii'nde üç ayrı yerde yol kesilmiştir.
* Ümüt'ün ölümüne neden olan mermi çekirdeği bulunamamıştır.
* Olay yerinde herhangi bir boş kovan bulunamamıştır.
* Olay mahallinde kan izine rastlanmamıştır.
* Otopsi raporları incelendiğinde; merminin Ümüt'ün göğsünden girip aynı hizada sırttan çıktığı tespit edilmiştir.
* Olay gecesi Savcılığın olay yerine gelmesi ile birlikte güvenlik güçleri tarafından mermi çekirdeği ve boş kovanların araba farları ve el fenerleri ile aranması ve neticede hiçbir bulguya rastlanmaması oldukça düşündürücüdür.
* 16.02.2005 tarihli Kanal 7 Haber ana bülteninde yayınlanan görüntüler ve aynı görüntülerin İnternet ortamındaki yazılı açıklamaları, Ümüt'ün öldürüldüğü esnada polisler tarafından kovalandıklarını bu esnada silah sesleri duyulduğunu hemen arkasından 3-4 kişinin yaralı bir genci taşıdıkları şeklindedir.
* 18.02.2005 tarihinde DEHAP Genel Başkanı Tuncer Bakırhan'ın aileyi ziyareti esnasında, güvenlik güçlerinin basın açıklamasına katılan insanların güvenliğini sağlamak için karanfil bırakılan yerde bulunması gerekirken, Ümüt'ün bulunduğu ve vurulduğu yeri ablukaya alması heyetimizin dikkatini çekmiştir.
* 16.02.2005 tarihinde sabah saatlerinde savcı olay yerine gitmeden önce polisler olay yerine gitmişlerdir.
* Göstericiler tarafından silah kullanıldığına dair herhangi bir bulguya rastlanmamıştır. (KÖ/TK)