İHD Genel başkanı Hüsnü Öndül imzasıyla yapılan basın açıklamasında, Irak'ta işgal güçlerinin Iraklılara işkence yaptığının belgelendiği,işkencenin barış dönemi-savaş dönemi ayrımı yapılmaksızın her koşulda yasaklanan bir eylem olduğu vurgulandı.
İşgal güçleri, insan hakları ihlallerinden sorumlu
Irak'ta işgal güçlerinin bir saldırı başlatmakla ve Irak'ı işgal etmekle barışa karşı suç işlemekle kalmayıp, şimdi de, hukuken ve fiilen sorumlu oldukları insan hakları ihlalleri ile gündeme geldikleri ifade edilen açıklamada şu görüşlere yer verildi:
* İşgalciler, İnsancıl Hukuk'un en önemli belgeleri olan Cenevre Sözleşmeleri'nin ortak 3. maddesine göre savaşta da yasaklanmış olan işkence ve onur kırıcı muamele eylemine başvuruyorlar.
* İşkencenin önlenmesi için savaşta da barışta da kurumsal önlemlerin alınması gerekir.
"Önemli olan, işkenceye karşı etkin önlem almaktır"
* İşkenceyi erkekler de yapar kadınlar da. İşkenceyi herhangi bir dine mensup olan da yapar, dinsizler de.
* İşkenceci dünyanın her yanında her ulusun kamu görevlileri arasından çıkabilir. İngiliz de yapar, Amerikalı da. Ya da farklı etnik kökenden insanlar da. Sorun ulusal aidiyet sorunu değildir.
* Ayrıca işkence, ne az gelişmiş ülkelerin halklarının kültürü ile açıklanabilir, ne de gelişmiş ülkelerin halklarının kültürü ile... Önemli olan, işkenceye karşı her devlette ve her durumda ve uluslararası ölçekte, mücadele edilmesi ve etkin önlemlerin alınmasıdır.
İHD Genel Başkanı Hüsnü Öndül, Irak'ta işgal güçlerinin insanlık dışı işkencelerine uluslararası toplumun sessiz kalmaması gerektiğini vurgulayarak, Amerikan ve İngiliz demokratik kamuoyunun, işkencecilerin saptanması, yargılanması ve cezalandırılması için kendi hükümetlerine baskı uygulaması gerektiğini bildirdi. (YS/)