19 Ocak tarihinde Toptepe köyü yakınlarında yapılan operasyonda öldürülen gençlerin Kongra-Gel'e katılma hazırlığında oldukları kanaatine varan İHD heyeti, bugün yaptığı açıklamada "Bu amaçla yola çıkmış da olsalar, bu şahısların silahsız ve sivil elbiseli olmalarından dolayı sağ yakalanma imkanı varken, sağ yakalanmadıkları için yargısız infaz sonucu öldürüldükleri kanaatine vardıklarını" kaydetti.
Operasyonda yaşamını yitiren Sibel Sartık (23), Nergiz Özer (16), Hamdullah Çınar (21), Zerga Esen (21) ve Zuhal Esen'in (13) güvenlik güçleri tarafından işkence edilerek öldürüldüğünü belirten ailelerinin İHD Siirt, Diyarbakır ve Mardin şubelerine yaptıkları başvurular üzerine İHD bir inceleme heyeti oluşturdu.
"Aileler, çocuklarının yaşamlarını yitirmelerinden çok, yaşamlarını ne şekilde yitirdiklerinin acısını ve travmasını yaşamaktalar" denilen İHD açıklamasında, heyetin Gülbahar Karakuş, Yusuf Özer, Abdurrahman Çınar, Halil ve Hüseyin Esen isimli başvurucuların iddialarını doğrular yönde tespitler yaptığını belirtti.
Çocuklarının nerede gömülü olduğunu bilmiyorlar
Heyet raporunda, ailelerin, Nergiz Özer ve Sibel Sartık'ın aileleri, çocuklarını gömmek istedikleri Siirt mezarlığındaki yere gömülmelerine Siirt Valiliği tarafından izin verilmediği için saatlerce soğukta Şırnak-Siirt arası bir yol üzerinde bekletildiği; cenazelerinin yıkanmasına dahi izin verilmeden ailelerin rızası hilafına cenazelerin alınıp, jandarmalar tarafından Eruh mezarlığına gömüldüğü vurgulandı.
"Özer ve Sartık' ın yakınları, çocuklarının şu anda tam olarak nerede gömülü olduklarını dahi bilmemektedirler" denilen İHD açıklamasında şu görüşlere yer verildi:
* Heyetimiz, ikisi çocuk, dördü kadın beş kişinin, Kongra-Gel isimli örgüte katılmak amacıyla yola çıkmış da olsalar, bu şahısların silahsız ve sivil elbiseli olmalarından dolayı sağ yakalanma imkanı varken, sağ yakalanmadıkları için yargısız infaz sonucu öldürüldükleri kanaatindedir.
* Ayrıca heyetimiz, çocuk yaştaki kişilerin silahlı örgüte katılmak üzere götürülmelerinin de ciddi bir şekilde sorgulanması gerektiğini düşünmektedir.
* Cenevre Sözleşmelerine Ek 2 No'lu 1977 tarihli Protokol, uluslararası nitelik taşımayan silahlı çatışmalardaki çatışma kurbanlarının korunmasıyla ilgilidir.
* Bu Protokol, bir ülkenin yasal güvenlik güçleriyle yasadışı silahlı politik güçler arasındaki silahlı çatışmalarda uyulması gereken kuralları içermektedir.
* Bu kurallardan birincisi şöyledir: " Savaş dışı kalmış kişilere ve düşmanlıkta direkt taraf olmamış kişilerin yaşamlarına, fiziksel ve moral bütünlüklerine saygı gösterilecek ve bu kişiler düşmanca bir ayrım yapılmaksızın korunacaklar ve insanca davranılacaktır."
* Kaldı ki, Cenevre Sözleşmelerini de içeren insancıl hukuk kaideleri, bir bütün olarak savaş ve çatışma ortamında silahlı olan kimselerin dahi sağ yakalanma imkanları varken öldürülmelerini ihlal olarak kabul eder.
* Sağ yakalanma imkanlarının kullanılmayarak beş şahsın yaşam hakkına kast edilmesi, uluslararası insancıl hukuk bakımından bir suçtur; insanlığa karşı işlenmiş suçlardandır.
* İHD, gerek yargısız infazı gerçekleştiren jandarma görevlileri, gerekse de maktul Sibel Sartık ile Nergiz Özer'in cenazelerinin, ailelerin istemediği bir yere gömülmesi işlemini gerçekleştiren Siirt Valiliği ve ilgili diğer kamu otoriteleri hakkında tüm ulusal ve uluslararası hukuk mekanizmalarını ivedilikle başlatacaktır. (YS)