Dernek, tasarıyla ilgili değerlendirme metnini de Meclis Başkanlığı'na iletti.
Değerlendirmesinde, mevcut mevzuatın zaten birçok hak ihlaline zemin yaratır nitelikte olduğunu belirten İHD, Bakanlar Kurulu'nun Anayasa'ya ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu bilmesine karşın tasarıyı Meclis'e sevk etmesiyle "hükümetin hukuk devletini rafa kaldırdığını" açıkladı.
Dernek, bu tasarıyla "resmi görüşlere aykırı düşünen herkesi susturmanın, dolayısıyla toplumsal muhalefetin yok edilmesinin amaçlandığını, hukuk devletinin 'polis devleti' haline getirilmek istendiğini" belirtti.
TMY için koşullar yaratıldı
Değerlendirme metni, TMY'de değişiklik tasarısı için koşulların nasıl yaratıldığını şöyle açıklıyor:
Yasalardaki "değişmeyen" değişiklikler: "1999'da Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne aday ülke ilan edilmesinden bu yana yapılan yasal düzenlemelerde, özellikle 'terör suçları ya da terör amacı ile işlenen suçlar' kategorisinde önemli 'önemli' olarak nitelendirilecek bir değişiklik yapılmamasına özen gösterildi. Yapılan iyileştirmeler daha çok suçların takip ve kovuşturulmasında savcıların ve mahkemelerin göreceli olarak biraz daha fazla etkili olmasını sağlamaya yönelikti."
Hak ve özgürlüklere tahammülsüz güvenlik çevreleri: "Yargı önünde hesap verme alışkanlığı olmayan, hak ve özgürlüklere göreceli iyileştirmelere dahi tahammülü olmayan, devlet içerisindeki konumlarını ve belirleyiciliklerini kaybedecekleri endişesini taşıyan, dolayısıyla da açık olarak ifade edememekle birlikte özünde AB üyeliğine karşı olan güvenlik çevreleri, itirazda gecikmedi. Polis, suçla mücadelede ellerinin ve kollarının bağlandığını öne sürerken, askeri yetkililer 'terörle mücadelede yasaların yetersiz olduğunu' yüksek sesle söylemeye başladı."
Militarist istemlere evet diyen hükümet: İHD, hükümetin AB sürecinde hak ve özgürlüklerle ilgili ikircikli tutum izlediğini, Kürt sorunuyla ilgili şiddetten başka proje geliştiremediğini, yaklaşan seçimler dolayısıyla "pompalanan" milliyetçiliğe prim vermiş olduğunu, bu nedenlerle de militarist istemleri tartışmasız yerine getirmeye mahkum olduğunu söylüyor.
Tartışılmayanlar: Dernek, bu ortamda, bazı konularınsa hiç konuşulmadığını, tartışılmadığını belirtti. Bunların arasında, TMY ve kolluk kuvvetlerin yetkilerini düzenleyen yasalarda değişiklik yapılmasına gerçekten ihtiyaç olup olmadığı, mevcut baskıcı yasaların kendilerine gerek olup olmadığı, Kürt sorununun ve diğer toplumsal sorunların insan haklarını öne çıkaran projelerle çözülmesinin hiç gündeme gelmemesi var.
"Yasalaşırsa Türkiye karanlık bir döneme girecek"
İHD, tasarının yasalaşması halinde Türkiye'nin "yeni ve karanlık bir döneme gireceğini", toplumsal muhalefetin susturulmak istendiğini belirtti ve bunu şöyle gerekçelendirdi:
Terör suçlarında çifte standart: "Ceza Yasası'nın (TCK) neredeyse bütün hükümleri 'Terör Suçu' ya da 'Terör Amacıyla İşlenen Suçlar' olarak düzenlenirken, aynı yasadaki 'insanlığa karşı suçlar' terör suçları kapsamına alınmıyor. Bu durum, Türkiye'nin Uluslar arası Ceza Mahkemesi Statüsünü bu güne kadar kabul etmemiş olmasının nedenini de ortaya koyuyor."
Basın özgürlüğü ortadan kalkıyor: "Muhalif basın susturulmak ağır şekilde cezalandırılmak isteniyor. Para cezaları hapis cezalarına çevriliyor, yeni suç tipi muğlak ve yoruma açık olarak düzenleniyor. Tanımdaki muğlaklık ve faaliyet çerçevesinin güvenlik kuvvetlerine göre tayin edilecek olması basın özgürlüğünü ortadan kaldırıyor."
İfade, siyaset , örgütlenme özgürlükleri yok ediliyor: "Tasarıdaki 'örgütün amacının propagandasının cezalandırılması' ifadesi, düşünceyi açıklama ve ifade etme özgürlüğü ile örgütlenme, siyaset yapma özgürlüğünü yok etmeye dönük."
Toplantı ve gösteri özgürlükleri yok ediliyor: "Örgütün amacı doğrultusunda afiş, pankart, konuşma, slogan ve benzeri faaliyet ve açıklamaların cezalandırılacak olması bütün gösterilerin sonunda göstericilerin zan altında kalacağını ve cezalandırılacağını gösteriyor. Bu durum toplantı ve gösteri yapma hakkının yok edilmesi anlamına geliyor."
DGM klasikleri geri geliyor: "TCK'nin yarıya yakın suçları ile TMY'deki suçların özel görevli mahkemede yargılanacağı düzenleniyor. Bu, yeniden DGM klasikleri ile karşı karşıya kalacağımızı gösteriyor. Ayrıca doğal yargıçlık ilkesi de çiğnenmiş olacak."
Derneğin, işaret ettiği diğer olası sonuçlarsa şöyle:
* Adil yargılanma, savunma hakkı, özel hayata müdahale, haberleşme hakkı, işkence yasağı ihlal ediliyor.
* Yaşam boyu hapis cezası, "ölüm cezası"na eşdeğer bir cezaya dönüştürülüyor.
* Ajan provokatörlük özendiriliyor, yasallaştırılıyor.
* Yargısız infaza davetiye çıkarılıyor. (TK)
* İHD'nin TMY tasarısı değerlendirme metninin tamamına ulaşmak için tıklayın.