İnsan Hakları Derneği (İHD), Eren Keskin’in Özgür Gündem ana davasından “örgüt üyeliği” suçlamasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmasına ilişkin açıklama yaptı.
Özgür Gündem’le dayanışmanın tek başına suç olarak değerlendirildiğini aktarılan İHD açıklamasında “Eren Keskin sembolik olarak 2014-2015 yıllarında Özgür Gündem Genel Yayın Yönetmenliği görevini sürdürmüştür. Gazetecilik ve insan hakları savunuculuğu suç değildir. Eren Keskin suç işlememiştir” ifadelerine yer verdi.
Özgür Gündem’le dayanışma nedeniyle birçok aydının yargı baskısına maruz bırakıldığını hatırlata İHD “Arkadaşlarımıza verilen cezanın istinaf veya temyiz aşamasında bozulması için adalet mücadelemiz sürecektir” dedi.
TIKLAYIN - Özgür Gündem davasında karar: 4 kişiye hapis cezası
"38 nöbetçi yayın yönetmeni yargılandı"
Açıklamasında süreci en başından anlatan İHD yaşananları şöyle aktardı:
“Özgür Gündem gazetesine yönelik soruşturma ve dava süreçleri başlatılması nedeni ile aydın, yazar, sanatçı, insan hakları savunucusu, gazeteci ve aktivistlerin başlattığı Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği kampanyası 3 Mayıs 2016’da başladı ve 7 Ağustos 2016’da sona erdi. Kampanyaya katılan 56 nöbetçi yayın yönetmeninden 49’una soruşturma açıldı, 11 soruşturma takipsizlikle sonuçlandı, 38 soruşturma davaya dönüştü.
38 nöbetçi yayın yönetmeni Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) 7/2 maddesi (Terör örgütü propagandası yapmak) ve 6/2 maddesini (Terör örgütlerinin bildiri veya açıklamalarını basma veya yayınlamak) ihlalden İstanbul Ağır Ceza Mahkemelerinin karşısına çıkarıldı.
Bu davalar kapsamında 18 ay hapis cezası verilen Murat Çelikkan ve Ayşe Düzkan birkaç ay hapiste tutuldular. Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenlerinden Erol Önderoğlu, Ahmet Nesin ve Şebnem Korur Fincancı 20 Haziran 2016’da tutuklandı ve 10 gün tutuklu kaldılar.
Eren Keskin ile birlikte aynı dönem Özgür Gündem Gazetesi genel yayın yönetmenliği yapan gazeteci Hüseyin Aykol’a ise Ankara’da bulunduğu için 60 civarında soruşturma ve davaya muhatap oldu. Kesinleşen cezalarının infazı için hapse atılan Hüseyin Aykol, 7188 sayılı kanunun yürürlüğe girmesi ile dosyaları Yargıtay’a gittiğinden ötürü Ekim 2019’da serbest bırakıldı.
"İfade özgürlüğünün cezalandırılmasının sembolü"
Görüldüğü gibi Özgür Gündem Gazetesi ile dayanışmak bile tek başına suç olarak değerlendirilmiş ve Türkiye’nin yüz akı aydınlar yargı baskısına maruz bırakılmış, hapiste tutulmuş ve halen yargı baskısı altında tutulmaya devam etmektedirler.
Eş Genel Başkanımız Eren Keskin dayanışma amacı ile sembolik olan 2014-2015 yıllarında Genel Yayın Yönetmenliği görevini sürdürmüştür. Özgür Gündem Gazetesi’ne yönelik barış ve çözüm sürecinde açılmayan soruşturma ve davalar bu süreç sona erdikten sonra 2016 ile birlikte açılmış ve adeta Türkiye’deki ifade özgürlüğünün nasıl cezalandırıldığının sembolü olmuştur.
Konjonktürel olarak zaman bakımından suç sayılmayan açıklama ve yayınlar Konjonktür değiştiğinde suç sayılıyor ise o ülkede ifade özgürlüğü güvence altında değildir. Türkiye’de olup biten de bundan ibarettir. Türkiye’deki haklar siyasi iktidarın izin verdiği ölçüde kullanılmakta, izin vermediği zamanlarda ise yargı yolu ile cezalandırılmaktadır.
Özgür Gündem ana davasının 15 Şubat gibi Kürt tarihinde çok önemli bir güne denk getirilmesi de tesadüf değildir. Siyasi iktidar yargı yolu ile Kürtlerin sivil demokratik ve ifade özgürlüğü alanındaki faaliyetlerine de izin vermeyeceğini, Kürtlerin hakları için mücadele eden insan hakları savunucularını bile gerekirse cezalandıracağını göstererek resmi ideolojisini yaşatmaya devam edeceğini göstermiştir. Bu durum oldukça vahim ve tehlikelidir.
"Keskin ifade özgürlüğü hakkını kullandı"
Uluslararası toplumun Türkiye’nin geldiği otoriter rejimi görmesi ve Türkiye’yi yeniden demokrasi ve insan hakları değerlerine bağlı olduğu bir rejime evrilme noktasında üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir.
Sonuç olarak, Eren Keskin, Türkiye ve dünyada tanınan ve bilinen bir insan hakları savunucusudur. Dayanışma amaçlı olarak ifade özgürlüğü hakkını kullanmıştır. Ceza verilen diğer kişiler gazetecidir. İnsan hakları savunuculuğu ve gazetecilik suç değildir. Arkadaşlarımıza verilen cezanın istinaf veya temyiz aşamasında bozulması için adalet mücadelemiz sürecektir.” (HA)