CNN Türk'ün haberine göre, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Amerikan İstihbarat Örgütü CIA'e ait uçağın Sabiha Gökçen Havaalanı'na bir değil, iki kez indiğini doğruladı.
Geçen hafta, CIA'in, işkence ve sorgu odalarına dönüştürdüğü uçaklarından birinin İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanı'na indiğine dair haberler çıkmıştı.
Yıldırım: Araştırma gibi bir misyonumuz yok
ABD şirketleri adına kayıtlı uçakların diğer tüm uçaklar gibi izinlerini alarak havaalanlarını ve hava sahasını kullanabileceklerini ifade ederek,''Türkiye'ye 30 ekim ve 15 kasım tarihlerinde inen uçağın tescilli olduğu ülke ABD, uçağın sahibi ise Pegasus Tec. şirketidir. Bu uçak, CIA uçağı mıdır biz bilemeyiz'' dedi.
Yıldırım, CIA uçaklarının Türkiye'ye iniş yapıp yapmadıklarının sorulması üzerine, herhangi bir CIA uçağının izinli olarak Türk hava sahasını kullanmasının söz konusu olmadığını belirtti.
Uçağın Azerbaycan'dan kalkan ve 30 ekim ile 15 kasım tarihlerinde iki kez uçuş yapan bir uçak olduğunu ifade eden Yıldırım, "Azerbaycan'dan, Gözen Havayolları Şirketi'nin Türk mümessiline müracaat yapılıyor. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü izinlerini veriyor. Bu uçak, teknik uçuş olarak uçuşunu tamamlıyor. Sabiha Gökçen'e iniyor. Ondan sonra Hollanda'ya gitmek üzere tekrar havalanıyor. Olay bundan ibaret" dedi.
Yıldırım, uçağın sivil bir uçak olduğunu belirlediklerini, ancak araştırma yapmak gibi bir misyonlarının olmadığını da söyledi.
"Sayın Bush insanlık dışı uygulamalardan vazgeçin"
Galatasaray Postanesi önünde buluşan insan hakları savunucuları ABD Başkanı Bush ve Adalet Bakanı Çiçek'e mektup göndererek, CIA ait işkence merkezleri ve uçakları hakkındaki gerçeklerin kamuoyuna açıklanmasını istediler.
İHD, Bush'a gönderdiği mektupta, CIA'in işkence merkezlerinin ve uçaklarının dünya kamuoyunda kaygı yarattığını belirterek, "11 Eylül saldırısının ardından geliştirilen 'Terörle Mücadele Konsepti'nden yola çıkan bir çok ülkenin neden olduğu insan hakları ihlalleri, dünyayı daha güvensiz bir yer haline getirmiştir" dedi.
Bush'u işkence işgal, adam kaçırma, gizli sorgu merkezleri kurma gibi insanlık dışı uygulamalardan vazgeçmeye ve işkence uçakları ile ilgili gerçekleri kamuoyuna açıklamaya çağıran İHD şöyle devam etti:
"Afganistan ve Irak'ın işgal edilmesi, işkence ve toplu katliamların yarattığı toplumsal travmaların etkileri sürerken gündeme gelen 'işkence uçakları' dünyanın nasıl organize bir insanlık suçu ile karşı karşıya olduğunu göstermiştir."
"Muhammet Sakka ile kim görüştü?"
İHD, Çiçek'e gönderdiği mektuptaysa, işkence uçaklarının Türkiye'ye de indiği ve Kandıra F Tipi Hapishanesi'nde tutuklu bulunan Suriye uyruklu Muhammet Lui Sakka'yı burada CIA ajanlarının sorguladığı yolundaki iddiaları sordu.
Mektupta Çiçek'ten şu sorulara cevap vermesi isteniyor:
"Eylem hazırlığında olduğu iddiasıyla tutuklanarak Kandıra F Tipi Cezaevi'ne konulan Suriye uyruklu M.Lui Sakka'nın avukatı Osman Karahan, müvekkilinin cezaevinde İngilizce konuşan bazı kişilerce ziyaret edildiğini, bu kişilerin Sakka'dan Hariri suikastı için Suriye'yi suçlamasını istediğini, Sakka'nın reddetmesi üzerine müvekkilinin ölümle tehdit edildiğini ve söz konusu kişilerin cezaevi defterinde giriş kayıtlarının olduğunu açıkladı.
"Sakka'yla görüşenler kimlerdir? Bu kişiler hangi izin ve yetkiyle bu görüşmeyi yapmışlardır? Sizin denetiminizde bulunan cezaevlerinde yabancı istihbarat görevlileri tarafından sorgulanan başka 'şüpheli' var mıdır?" ifadeleri kullanıldı." (KÖ/AD)