İnsan Hakları Derneği (İHD) Hapishaneler Komisyonu Ankara Şubesi, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarını kapsayan 3 aylık İç Anadolu Bölgesi Hapishaneler Raporu’nu açıkladı.
MA’nın haberine göre, şube binasında dün düzenlenen basın toplantısı ile paylaşılan raporda, komisyona yapılan başvurular, cezaevleri ziyaretleri, mahpusların gönderdiği mektuplar ve mahpus aileleriyle yapılan görüşmelerden edinilen bilgiler yer aldı.
İç Anadolu’da yer alan 22 kapalı cezaevinden 124 kişi, bölge dışındaki 12 cezaevinden 13 kişi olmak üzere toplam 137 kişinin derneğe başvuru yaptığının belirtildiği raporda, İç Anadolu Bölgesi’ndeki cezaevlerinde 3 ayda en az 2 bin 292 ihlalin tespit edildiği kaydedildi.
Rapora göre, Temmuz-Ağustos-Eylül aylarında en az 9 mahpus hayatını kaybetti: 6 mahpus hastalıkları nedeniyle, 2 mahpus intihara sürüklenerek yaşamını yitirdi. Bir mahpusun cezaevi tarafından kalp krizi nedeniyle yaşamını yitirdiği iddia edilse de ölümü halen şüpheli.
Engelli mahpusa tek kişilik hücrede ceza
651’i ağır en az 1517 hasta mahpusun cezaevlerinde olduğu ifade edilen raporda, en az 522 sağlık hakkı ihlalinin yaşandığını tespit ettiklerini belirttiler.
“Adli Tıp Kurumu, tam teşekküllü hastaneler ve üniversite hastanelerinden verilen ‘hapishanede kalamaz’ raporlarını kabul etmedi ve ağır hasta mahpusların infazları ertelenmedi. ATK bu kararlarda tıbbi ve etik ilkelerin dışında politik karar süreci yürütüyor.
Bolu F Tipi Kapalı Hapishanesinde tutulan ağır hasta mahpuslardan Cemal Tanhan’a Adli Tıp Kurumu tarafından ‘cezaevinde kalabilir’ raporu verildi, durumu ağırlaşmasına rağmen tahliye edilmiyor. Düzce T Tipinde tutulan engelli mahpus Sinan Tutmaz’a yine hapishanede kalabilir raporu verildi ve ayrıca engeli olmasına rağmen hücre cezası nedeniyle tek başına tutuldu.
Sincan Kadın Kapalı Hapishanesinde tutulan Özge Özbek, ağır hasta olmasına rağmen tahliye edilmiyor. Ayrıca, Sincan Kadın Kapalı Hapishanesinde uyuz salgını başladı.”
Mahpuslara “selamlaşma” cezası
Raporda, mahpusların her türlü hak talebine ya da ihlallere karşı verdikleri tepkilere cezaevleri idarelerinin tutanak tutarak ve disiplin soruşturmalarıyla karşılık verdiği ifade edildi. Bu uygulamalar mahpusların birbirleriyle selamlaşmaları, hal hatır sormaları gibi son derece keyfi gerekçelere dayandırılıyor: “Bu cezalar sebebiyle ağır hasta veya infazının son yıllarında olan mahpuslar tahliye haklarını kullanamıyor.”
Çözüm önerileri
Raporda, çözüm önerileri şöyle sıralandı:
· Cezaevlerinde son dönemlerde artış gösteren işkence-darp vakalarına son verilmeli, sorumlu olan kişiler hakkında soruşturma açılmalı ve cezai yaptırımlar uygulanmalıdır.
· Hapishanelere bağımsız sağlık kurumlarının girmesine ve inceleme yapmasına izin verilmelidir. Hapishanelerin denetiminde başta meslek kuruluşları ve insan hakları örgütleri olmak üzere ilgili kuruluşların yer alacakları şekilde yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
· Hakkında yasaklama, toplatma kararı olmayan gazetelerin hapishanelere alınmasının önündeki engeller kaldırılmalı ve temini sağlanarak gazeteler mahpuslara verilmelidir.
· Ailelerinden uzakta olan mahpusların, maddi koşullar ve hastalıklar nedeniyle gelemeyen ailelerine yakın cezaevlerine nakil talepleri kabul edilmelidir.
(AS)