Dünyada ifade özgürlüğünü savunan, Türkiye’den bianet ve Düşünce Suçuna Karşı Girişimi (DSKG) dahil 100’ü aşkın ifade özgürlüğü örgütünün üyesi olduğu Uluslararası İfade Özgürlüğü Değişim Örgütü (IFEX), Kongre ve Konferansı’nın 25. yıl önce kurulduğu Kanada’nın Montreal kentinde gerçekleştiriyor.
Türkiye’den bianet Medya Gözlem Raportörü ve Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) temsilcisi Erol Önderoğlu, Düşünce Suçuna Karşı Girişim (DSKG) temsilcisi Berna Akkızal’ın yer aldığı konferansa, ilk kez Platform 24 (P24) yetkilisi Andrew Finkel de katıldı.
Uluslararası örgütlerden Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), RSF, Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Article 19, Index on Censorship, Uluslararası PEN temsilcileri dahil 60 ülkeden hak savunucusunun katıldığı Konferansta konuşan IFEX yetkilisi Annie Game, bu yılki etkinliği belirleyen kavramları “hak” (right), “direniş” (resistance) ve “direnç” (resilience) olarak tanıttı.
Türkiye’den IFEX’e üçüncü üye
Türkiye’den P24 dahil 17 yeni üyenin katılmasıyla IFEX üye sayısı 119’a ulaştı. Böylece, bianet ve DSKG’den sonra P24, 70 ülkenin temsil edildiği IFEX’e katılan Türkiye’den üçüncü kuruluş oldu.
Akkızal IFEX Konseyi’nde
IFEX Konseyi
IFEX’in bu yılki yeni üyeleri arasında, Filistin’den 7 Hamle, Kanada Medya Hukukçuları Derneği, Güney Sudan Medya Geliştirme Derneği, Dijital Haklar Vakfı, Güney Afrika İfade Özgürlüğü Enstitüsü (FXI), Global Voices, Suriye İfade Özgürlüğü ve Medya Merkezi ile Güneydoğu Avrupa Medya Örgütü (SEEMO) de bulunuyor. DSKG’den Berna Akkızal, Erol Önderoğlu’nun bıraktığı IFEX Konsey üyeliğine iki yıllığına seçildi.
"Hükümete yönelik eleştirilerim nedeniyle son birkaç yılımın büyük bir kısmını hapishanede geçirdim. Ancak bu uğruna mücadele ettiğim özgürlük için ödemeye gönüllü olduğum bir bedel."
Nabeel Rajab
Konferansta IFEX üyeleri, Bahreyn’de bir yıldır tutuklu olan hak savunucusu Nabeel Rajab ile dayanışmak için toplu fotoğraf çektirdi; cezaevine ulaştırılmak üzere kartlar yazdı.
Ash: Batı demokrasileri de hakları geriye itiyor
İfade özgürlüğüne yönelik yayın baskılar, asparagas haber (Fake News), ifade özgürlüğü ve şiddet, dijital güvenlik, bölgesel ve küresel işbirliği gibi birçok konunun gündemine girdiği Konferansta dile getirilen başlıca endişeler arasında, küresel boyut kazanma riski taşıyan savaşlar ve demokratik değerleri hiçe sayan veya malzeme yapan siyasi liderler oldu. Bu konuda, PEN Amerika Merkezi başkanı Suzanna Nosse, Trump’un başkanlığı sonrası ABD’de gelişen kadın, gazeteci ve aydın eylemliliğinden söz etti.
Oxford Üniversitesi Avrupa Bilimleri öğretim üyesi Timothy Garton Ash da, tüm dünyada liberal demokrasilerin Şi Cinping, Putin, Erdoğan, Trump ve Orban gibi liderlerin tehdidi altında olduğunu söyledi.
İfade Özgürlüğü Tartışmaları adlı siteyi de tanıtan Ash, “Popülizm çağında Batı demokrasileri bile insan hakları ve ifade özgürlüğü ideallerini geri sıralara ittiklerini görüyoruz. Diğer yandan, hak savunucuları olarak bizler Facebook ve Google gibi şirketlerden ne istediğimizi de iyi bilmeliyiz” dedi.
Calamard: Korku, duvar, dışlama çare olamaz
Birleşmiş Milletler Yargısız İnfazlara ilişkin Özel Raportör ve Columbia Üniversitesi Küresel İfade Özgürlüğü bölümü öğretim üyesi Agnes Calamard, “Dünya egemen olanlar, demokrasileri var eden temel değerlerin kendi paradigmaları olmadığını ileri sürüyorlar. Korku, duvar, dışlama bugünün güçlüklerine karşı çare olamaz” diye konuştu.
Konferansın davetlileri arasında Ekvator’da Ekolojik inisiyatifinden ve ABD’ de siyahların polisçe öldürülmesine karşı gelişen Fergusson eylemleri sırasında öne çıkan Black Lives Matter (BLM - Siyahların Yaşamları Değerlidir) girişiminden temsilciler de vardı. (EÖ/EA)