ÇGD Başkanı, AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan'ın da bir Başbakan olarak, gazeteciler, yazarlar, çizerler hakkında Cumhuriyet tarihi boyunca en fazla dava açan, eleştiriye en tahammülsüz başbakan olmayı başardığını ekledi.
Abakay, kamuoyu yoklamalarında AKP ve CHP'nin 22 Temmuz'da yeniden meclise gireceklerinin gözüktüğünü söyledi, dolayısıyla ifade özgürlüğü konusunda gelecek meclisten de umutlu olmadığını açıkladı.
ÇGD yetkilisi bianet'in sorularını yanıtladı:
AKP hükümetinin iktidarı boyunca bu alandaki uygulamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
AKP, ifade özgürlüğü konusunda kötü bir sınav verdi. İktidar, "Türklüğü alenen aşağılama"yı düzenleyen Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) anti-demokratik içerikli 301. ve "yargıyı etkilemeye teşebbüs" başlıklı 288. maddeleri konusunda ikiyüzlü davranarak, bu gerici maddelere dokunmadı ve sadece demagoji yaptı.
AKP Terörle Mücadele Yasası'nı (TMY) daha da ağırlaştırarak gazete ve radyoların kapatılması, gazetecilerin gözaltına alınması ve büroların basılmasına yol açtı.
Örneğin "Gündem", "Roje Welat", "Atılım" gazeteleriyle "Anadolunun Sesi" ve "Özgür Radyo"nun kapatılması, yazar-muhabirlerinin yargılanması bu dönemin uygulamalarıdır...
TRT'de çok geniş çaplı nitelikli eleman kıyımına gidildiği gibi, sürülenlerin yerlerine imam kökenli partizan kişiler getirildi, dini yayınlardan geçilmez oldu.
Başbakan Erdoğan, gazeteciler, yazarlar, çizerler hakkında, Cumhuriyet tarihi boyunca en fazla dava açan, eleştiriye en tahammülsüz başbakan olma rekorunun sahibi oldu.
CHP ise, medya ve çalışanları üzerindeki bu baskıcı yasalar ve uygulamalar karşısında hiç kılını kıpırdatmadı, sustu, deyim yerindeyse cinayete ortak oldu. İfade özgürlüğünü engelleyen söz konusu yasalar hiçbir zaman CHP'nin gündeminde yer bulmadı. Bu anlamda, CHP kötü, çağdışı, duyarsız bir muhalefet örneği verdi.
İfade özgürlüğü açısından aklınızda kalan olumlu bir çaba var mı?
İfade özgürlüğü için mücadele konusunda iz bırakan bir çalışma yapan milletvekili hatırlamıyorum. Tam tersine CHP Milletvekili Orhan Eraslan'ın "301 daha da ağırlaştırılmalıdır" diyen açıklamasını hatırlıyorum.
Peki, yine de umutlu olabilir miyiz?
Gelecek meclisten düşünce ve ifade özgürlüğü konusunda çok umutlu değilim. Çünkü secim öncesi yapılan kamuoyu yoklamalarına göre, yeni mecliste yine aynı iki partinin, AKP ve CHP'nin ağırlıklı partiler olarak bulunacağını, yeni hükümette yine bu partilerin etkili olacağını görüyoruz.
Bu iki partinin bugüne dek yaptıklarına bakarsak, gelecekte de farklı bir yaklaşım bekleyemeyiz. Mecliste güçlü olan, hükümet olan partilerin desteği olmadan, diyelim ki bağımsız birkaç milletvekilinin olası olumlu yasa tekliflerini Meclisten geçirmesi de mümkün değil. (EÖ/EÜ)